Zırva Tevil götürmez Ey Baş müftü Abdülaziz eş-Şeyh!
İnanılmaz saçmalıkların yaşandığı bir zaman diliminde seyri eza eyliyoruz…
İnsanlık adına insansızlıkların yaşandığı bir dönem bu…
Vicdanların sukut ettiği, insanlığın hayasızlık içinde boğulduğu garip bir dönem…
İsrail terör örgütü, ABD denilen baş şeytanın da desteğiyle Orta Doğuyu kan gölüne çevirmesine rağmen gıkı çıkmayan Müslümanlardan, İsrail lehine açıklamalar bile gelebiliyor…
Yazık, gerçekten çok yazık!
Ne demiş Suudi Arabistan Başmüftüsü Abdülaziz eş-Şeyh?
“Müslümanların, Yahudilere karşı Şiileri desteklemesi caiz değildir, bunu yapanların Allah’a tövbe etmesi gerekir…”
Yuh artık!
Bu açıklamanın devamı da var…
“İsrail’e karşı savaşın haram olduğu, direnişçi Hamas’ın ve Hizbullah’ın terörist olarak kabul edildiği” de eklenmiş bu absürt ve taraflı açıklamaya…
Bizler de bu Baş müftü denilen adama sormak istiyoruz…
Ümmetin serveti konumunda olan Petrol gelirlerini, ARAMCOM üzerinden ABD’ye peşkeş çekmek caiz midir Müftü Bey?
Ya da, o kutsal topraklarda, eğlence adı altında milyarlarca dolar harcayıp Siyonizm ve Kapitalizmin değirmenine açıktan su taşımak caiz midir?
“Bu ülkede şeriat yönetimi var” diyerek, tabanda en ufak bir suç işleyeni idam cezasına çarptırırken, tavanda her haltı yiyenlere müsamaha göstermek caiz midir?
Sunni ve Şii çatışması çıkararak nemalanmaya çalışan Baş Müftüye hatırlatmak isteriz ki, kendileri de Vahabidir…
Vahabiler Nisan 1804’de sahabe mezarlarını dahi tahrip etmişler ve hatta Peygamberimizin (sav) Kabri Şeriflerine dahi saldırmışlardı ya… Bu saldırıları nereye koyacağız?
Sunniliğe mi yoksa Şiiliğe mi?
İslam aleminin birlik ve beraberlik içinde hareket ederek İsrail denilen terör örgütüne karşı çıkması ve durması gerekirken, bu zevatın İsrail’in yanında durmasının hiçbir gerekçesi olamaz ve olmamalıdır.
Ne Baş müftüsü, ne kralı ne de bilmem kimi, İsrail’in yanında durarak İslam gerçeğini gizleyemez… Altın varaklarla kaplı duvarlarla çevrili oturduğunuz o evlerde, arkadaşınız ve yoldaşınız İblis olduğu müddetçe, Müslümanların size ve sözlerinize itibar edeceğini de beklemeyiniz…
Peygamberimiz (sav) asırlar öncesinden sizin gibileri bakın nasıl tarif buyurmuşlar:
“Münafık, iki sürü arasında gidip gelen şaşkın koyun gibidir. Bir o sürüye gider, bir bu sürüye!” (Müslim, Sıfâtü’l-münâfıkîn, 17)
“Mümin, rüzgârın yatırıp kaldırdığı (ama zarar vermediği) yeşil ekin gibidir. Münafık ise dimdik iken, rüzgârın bir defada kökünden söküverdiği selvi ağacı gibidir.” (Buhârî, Merdâ,1)
Sizin estirmeye çalıştığınız rüzgar İslam’ı ve Müslümanları yıkamaz amma Allah’ın rüzgarı (Tokatı) bir inerse yüzünüze, Fravun’dan beter olursunuz vesselam…
Zırva Tevil götürmez Ey Baş müftü Abdülaziz eş-Şeyh!