Yahudi tarihçi Ilan Pappe, Batı’nın Filistin politikasının sonuçları üzerine uyarılarda bulunuyor. Pappe’ye göre, Gazze’deki soykırım tehlikesi Batı Şeria’ya da sıçrayabilir.
İlan Pappe, İsrail’in Gazze’de uyguladığı politikaları sert bir dille eleştiriyor. Özellikle Gazze’de devam eden İsrail saldırılarının, soykırım tanımına tam anlamıyla uyduğunu belirtiyor. Pappe, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve kısıtlamaların, insanları gıda, ilaç ve temel ihtiyaçlardan mahrum bırakarak yavaş bir soykırıma yol açtığını savunuyor. Pappe, Gazze’deki bu politikaların 7 Ekim 2023’ten çok önce başladığını dile getirerek, İsrail’in Gazze Şeridi’ni “soykırımcı” bir şekilde kontrol altına aldığını ifade ediyor.
İsrail’in Gazze’de uyguladığı bu stratejinin, Batı Şeria için de aynı tehlikeyi doğurabileceğini belirten Pappe, uluslararası toplumun bu durumu acilen fark etmesi gerektiğini vurguluyor. Eğer dünya İsrail’in bu politikasını durdurmazsa, Batı Şeria’nın da aynı kaderi paylaşabileceğini ileri sürüyor.
Pappe, siyonizmin günümüzdeki versiyonunu aşırı fanatik, mesihçi ve tehlikeli bir ideoloji olarak nitelendiriyor. İsrail hükümetindeki bu aşırılık yanlılarının, tarihî Filistin’in tamamında mümkün olduğunca az Filistinliyle var olmak istediğini belirtiyor. İsrail’in bölgede güçlü bir aktör olarak kalmak için herhangi bir bölgesel savaştan korkmadığını, aksine bu tür çatışmalardan güç devşirmeyi hedeflediğini ifade ediyor.
Bu fanatik Siyonist vizyon, sadece Filistinlilere değil, Yahudilere de zarar veriyor. Pappe, bu politikanın antisemitizmi artırdığını ve aslında Yahudilerin de çıkarlarına hizmet etmediğini savunuyor. Batı’nın özellikle bu yayılmacı politikalara karşı bir duruş sergilememesi, İsrail’in daha da radikalleşmesine yol açıyor.
Pappe, Batı’nın özellikle Avrupa’nın Filistin meselesine yaklaşımını sert bir şekilde eleştiriyor. Ona göre, Avrupa antisemitizmle başa çıkmak adına, Yahudi devletini Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi üzerine kurarak büyük bir ahlaki hata yaptı. Bugün gelinen noktada, bu çözümün işlemediği açıkça ortada. Özellikle ABD ve Batı’nın İsrail’e sınırsız destek vermesi, sorunun daha da derinleşmesine yol açıyor.
Bunun aksine Pappe, çözümün bölgesel güçlerden gelmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle Türkiye’nin tarihî rolüne dikkat çeken Pappe, Osmanlı döneminde Hristiyan, Müslüman ve Yahudilerin barış içinde yaşadığı modelin yeniden canlandırılabileceğini belirtiyor. Türkiye ve İran gibi ülkelerin, Filistin meselesinin çözümünde önemli bir rol oynayabileceğini vurguluyor.
Pappe, İsrail ve Filistin arasındaki şiddetin kökenine inildiğinde, asıl sorunun siyonizmin Filistin topraklarını zorla ele geçirmesi olduğunu söylüyor. Şiddetin kaynağının ne İran ne de Hamas olduğunu belirten Pappe, bu unsurların sadece bir tepki olduğunu savunuyor. Filistin’in mülksüzleştirilmesi, devam eden şiddetin ana kaynağı olarak öne çıkıyor.
Bu bağlamda, Batı’nın İran ve Hamas’a yaptırım uygulamak yerine, tepkiyi değil, tepkiye yol açan asıl kaynağı hedef alması gerektiğini vurguluyor. Pappe’ye göre, Filistinlilerin haklarını gasp eden, etnik temizlik ve soykırım politikalarını destekleyen ideolojiler terk edilmedikçe, Orta Doğu’daki çatışmaların kökten çözümü mümkün olmayacaktır.
Sonuç olarak, Ilan Pappe’nin uyarıları, İsrail’in Filistin topraklarındaki uygulamalarının bir soykırım teşkil ettiği ve Batı’nın bu duruma sessiz kalması halinde Batı Şeria’da da aynı trajedinin yaşanabileceği yönünde. Batılı güçlerin İsrail’e karşı net bir tutum almaması, sorunun daha da derinleşmesine yol açıyor. Bölgesel güçlerin bu meselede aktif rol alması ise, Pappe’ye göre barışın anahtarı olabilir.
MİRATHABER.COM