İstanbul’un tarihi ilçesi Fatih’te yer alan “Ayın 1’i Kilisesi”, 1 Kasım günü sabahın erken saatlerinde büyük bir kalabalığa sahne oluyor. Kilisenin önünde uzun kuyruklar oluşurken, bu kalabalığı oluşturanların bir kısmının Müslüman olduğu dikkat çekiyor. Kiliseye gelenler, sıraya girip içeride mum yakıyor ve dilekte bulunuyor. Vaftiz törenine katılmak isteyen Hristiyanların dışında, “Müslümanım” diyenlerin de bu ritüele katılması, çevrede yaşayan vatandaşların tepkisini çekiyor.
“İstanbul’un en önemli cami ve külliyeleriyle ünlü olan bir mahallesinde, böylesine bir hurafeye inanılması ve Hristiyanlara ait bir ritüelin peşine düşülmesi, “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” deyimini akıllara getiriyor. Hurafeye kapılan bu kişiler, İslam’ın öğretilerine aykırı bir davranış sergilerken, bölgedeki Müslüman halk da duruma anlam veremiyor.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, dua ve dileklerin yalnızca Allah’a yapılması gerektiğini açıkça belirtirken, Müslümanların kilisede mum yakarak dilek dilemesi şaşkınlık yaratıyor. İslam’a göre dilekte bulunmak, Allah’a yönelerek gerçekleşir; ancak burada görüldüğü gibi birçok Müslüman, kilisenin papazının önünde sıraya girip, mum yakma gibi tamamen Hristiyanlık inançlarına özgü bir uygulamaya katılıyor.
Bu durum, birçok İslam âlimi ve dini yetkililer tarafından “akıl tutulması” olarak nitelendiriliyor. Dinimizin sade, hurafelerden uzak, Allah’a tam bir bağlılıkla yaşamayı emrettiğini vurgulayan yetkililer, İslam’ın bu tür batıl inançlarla kirletilmemesi gerektiğini hatırlatıyor. Dinimize göre her türlü dilek, Allah’a arz edilirken, gayrimeşru ve batıl ritüellere başvurmak büyük bir yanlış olarak kabul ediliyor.
Kilise önünde sıraya giren ve dini farklı olan bir ritüele katılan bazı Müslümanların bu tür uygulamalara yönelmelerinin altında, İslam’a dair bilgi eksikliğinin yattığı düşünülüyor. Uzmanlar, halkın dini bilgilerini sağlıklı kaynaklardan öğrenmediğinde, hurafe ve batıl inançlara daha açık hale geldiğini belirtiyor. Kişisel sıkıntılara çözüm arayışında olanlar, İslam’ın önerdiği çözümler yerine Hristiyan ritüellerine yönelerek, aslında büyük bir yanlışa düşüyor.
Bu hurafelerle ilgilenen kimseler, Kur’an-ı Kerim’in önerdiği dua ve ibadetleri bırakıp, kendi inançlarının dışındaki ritüellere yönelmekte, bu da dini değerlerden uzaklaşmaya neden oluyor. Din âlimleri ve kanaat önderleri, halkı bilgilendirmenin gerekliliğini vurgularken, İslam’a göre tek dilek kapısının Allah olduğunu, İslam inancının da hurafelerden tamamen arınmış, saf bir din olduğunu tekrar hatırlatıyor…
“Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” deyimi, Müslümanların kendi inançlarına uygun olmayan ve başka dinlerin uygulamalarına yönelmelerini en iyi anlatan ifadelerden biri. Fatih gibi İslami değerlerin yoğun olduğu bir semtte, İslam’a aykırı olan bu tür bir hurafenin rağbet görmesi, deyim yerindeyse “salyangoz satmak” olarak değerlendiriliyor. İslam’ın güzellikleri ve manevi zenginlikleri karşısında başka inançlardan medet ummak, iman açısından da sakıncalı bir durum olarak öne çıkıyor.
Bu davranışlar, toplum içinde yanlış bir örnek teşkil ederken, İslam’ın temel öğretilerine uzak kalan kişilerin dinlerini yanlış yorumlamasına sebep oluyor. Müslümanların manevi ihtiyaçlarını karşılamada, İslam’ın sunduğu geniş dua, ibadet ve zikir imkanları mevcutken, gayrimeşru ve batıl yollara başvurmak, ciddi bir yanılgı olarak değerlendiriliyor.
İslam’ın sade ve samimi yapısını koruyarak hurafelerden arındırmak, din görevlilerinin en önemli görevlerinden biri olarak görülüyor. Dinimize göre, Allah’a olan güven tam ve eksiksiz olmalı; yardım yalnızca O’ndan istenmelidir. Halkı bu tür yanlış inançlardan ve hurafelerden korumak için, din görevlilerinin ve kanaat önderlerinin bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vermesi gerekiyor.
Müslümanların kendi inançlarının kıymetini bilerek, başka dinlerin ritüellerine rağbet etmemesi için daha fazla bilinçlenmesi gerekmekte. İslam âlimleri, dini eğitimin küçük yaşlardan itibaren doğru bir şekilde verilmesi gerektiğini vurguluyor. Yalnızca Allah’a güvenen, dini bilgiyle donanmış Müslümanların, bu tür hurafelerden uzak duracağı ve inançlarını doğru şekilde yaşamanın huzurunu bulacağı ifade ediliyor.
MİRATHABER.COM