islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5176
EURO
36,4214
ALTIN
2.963,66
BIST
9.142,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

GELİN YENİDEN MÜSLÜMAN OLALIM  

GELİN YENİDEN MÜSLÜMAN OLALIM  
16 Kasım 2024 00:01
A+
A-

GELİN YENİDEN MÜSLÜMAN OLALIM

Biliyoruz değil mi? :“İman ettik demekle yakamız bırakılıvermeyecek” ve “bizden öncekilerin başına gelenler, bizim başımıza gelmeden cennete girdirilivermeyeceğiz”!

Şeytan neydi, ne oldu da lanetlendi?. Firavun gücüyle, Karun zenginliği ile, Belam ilmiyle kibirlerdi ve bugün biz onları da lanetliyoruz. Peki onların zihniyet ikizleriyle aramız nasıl?

Allah (cc) Hz. Musa’ya emretti: “Git Firavuna, güzel söz ve hikmetle Hakkı tebliğ et”. Peki biz bugün Firavuncuk’lara karşı aynı görevi yapıyor muyuz? Hani, din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmeyecektik! Hz. Ömer’e Hutbede cübbesinin hesabını soracaktık, siz devletlü’lere, Liderinize, Şeyhinize, örgütünüze cübbesinin hesabını sorabiliyor musunuz?

Hz. Musa, İsrailoğulları’nı Firavunun zulmünden kurtardı. Bir imkansızı başardılar. Önlerine deniz çıktı, geçtiler. Firavunu ve ordusunu deniz yuttu. Onların silahlar sahile vurdu. Denizi geçmeden önce silahsız olan bir avuç insanın artık silahları ve zırhları da vardı. Onların tümü resül ile yol arkadaşlığı yapmış,  Sahabi hükmünde insanlardı. Önlerinde iki peygamber vardı ve 3.leri olarak bir genç daha vardı.. Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Yuşa’dan söz ediyorum.

Peki, bu insanların başına 40 gün sonra ne geldi? Hz. Musa,  Sina’dan dönünce  Allahın rızasına bağlı kalmak isteyenleri  kendisiyle gelmeye çağırdı. Samiri’nin altın buzağısına tapan ve geri dönmek isteyen, bozgunculuk çıkaran, onunla yolunu ayırmaya karar veren  3000 kişi o olayda katledildi.  Bu olayda  bozguncular Levi’ler tarafından Hz. Musa’nın emrini yerine getirdiler.  ‘da denizi geçenlerin sayısı hakkında şu bilgi verilir: (Çıkış 12:37-38) ’da Tevrat  “Sonra İsrailliler, çocuklar hariç, yaklaşık 600 bin yaya adamla birlikte Ramses’ten Sukkot’a doğru yola çıktılar. Ve onlarla birlikte büyük ve karışık bir topluluk, koyunlar, sığırlar ve çok sayıda hayvan da vardı”. Tevrat  Yorumcuları bu konuda ayrıca şu iddiada bulunuyorlar:Kadınları, çocukları ve yaşlıları eklerseniz, geleneksel görüş Exodus sırasında yaklaşık 2 milyon İbrani’nin Goshen’den çıktığı yönündedir”. Bu olayın MÖ 13. YY’da yaşandığı rivayet edilir.  Asıl konu bu değil. Daha 40.gün Mucizelerin içinden geçip gelen sahabi hükmündeki, öncü olma özelliğine sahip insanlardan 6000’i irtidat ediyor. Başlarında 2 peygamber ve bir kıta melek var, ama onların gücü de bunları ikna etmeye, puta tapmalarını engellemeye yetmiyor.(!?) Allah (cc) dileseydi, şüphesiz onun için bu konuda bir kimse onun hükmünü engelleyemezdi. Denizi geçen bu halk, Allah’ın ipini bırakınca, daha 40. Gün, Güç ve serveti, sembolize eden ALTIN buzağıya secde ederek Allah (cc) i bırakıp, Şeytan’ın ve onun işbirlikçisi Firavunun kurduğu düzene tabi olmak için geri dönmeye karar veren(!) 6000 evladını çöle gömdü.

Rivayet edilir ki, Hz. Musa onlara şimdi “Kudüs’e gideceğiz. Orada zalim bir topluluk var. Allah (cc) buyurdu ki, onlarla savaşacağız. O bize yardım edecek” dedi. Ama İsrailoğulları^nın ileri gelenleri, “ (Ey Musa) Sen ve Rabbin birlikte gidip savaşın, biz burada oturup bekleyeceğiz.”(Maide 24) dediler. Ve Allah (cc) buyurdu ki: “Orası onlara 40yıl haram kılındı. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Sen, yoldan çıkmış bir millet için tasalanma” dedi” (el-Maide 26). Başınızda lideriniz, örgütünüz, şeyhiniz de olsanız, mucizevi bir şekilde denizi de geçseniz, bıldırcın kebabları ve Kudret helvası gibi ilahi ikramlarla ile desteklenseniz de, “Allah’ın ipi”ni bıraktığınız anda herşey biter. Denizi geçersiniz ama  Tih çölü’nde 10 günde gideceğiniz yolu 40 yılda zor geçersiniz, hem de başınızda 3 peygamber olduğu halde. Hızır’ı beklemekle, cinlerden yardım ummakla olacak şey değil bu. Peygamberler ve melekler İsrailoğullarının önünde yürüyordu. Anlayın artık! Hızır gelse, Mesih gelse, Mehdi gelse, bu ilahi kuralın değişeceğini mi zannediyorsunuz.  Biliyorum, içimizden bazıları için, onlara göre Şeyhleri ve liderleri hepsinin toplamından daha fazla güce sahib. Onun için biz Kur’an-ı Kerimde uyarılırız. Göklerin hazinelerinin anahtarı, Göklerin ordularının komutası peygamberlerin bile elinde değildir. Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizde kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.!?) Peygamberleri de böyle imtihan etmedi mi?. Hz. Harun yolda vefat etti. Hz. Hızır’ın yol arkadaşı Hz. Musa. Kudüs’ü göremedi. Bizimkilerin kendilerinin hemen görmesini bekler, Ebabil kuşlarını göndermesi için dua ederler.  “Ya Rab Kudüs’ümüzü Siyonistlerin elinden kurtar) diye dua ederler ve fakat bilmezler ki “Allah (cc) bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir”.Biz alemlere rahmet olarak gönderilen ahir zaman Nebisinin ümmetiyiz. Bizim kurtuluşumuz, bu anlamda insanlığın kurtuluşu yönünde önemli bir kazanım olacaktır.

Biz Uluslararası sistemle birlikte hareket etmek, BOP la stratejik ortaklığımızın bir gereği olarak HABAT’la, Kushner/Dahlan çetesi ile, Laik kurmaca , başkenti doğu Kudüs de bir yer olacak olan bir Filistin devletinin garantörü olmak için çabalıyoruz.. İnsani yardım gemimizi bile yola çıkartamıyor. Giden tırlar dolusu insani yardımı bile, Mısır, Ürdün üzerinden BM kamplarındaki mültecilere bile iletemiyoruz. İsrail’e İsrail’in yedeğindeki FKÖ’nün Filistin devletinin Ekonomi bakanı ile anlaşma yaparak MOSSAD’ın örgütlediği takım bir ticari kanallar üzerinden her türlü ticaretimiz devam ediyor. Ama tabi konuşmaya gelince mangalda kül bırakmıyoruz. Sonuçta İspanya Kadar, G. Afrika kadar, Venezuella kadar. Malezya kadar bile olamadık.. Azerbaycan’ın,  Mısırın, Suudilerin, BAE’nin, Bahreyn’in, Ürdün’ün  İsrail’e destek verdiği kadar biz Gazze’ye destek veremedik. Çünkü Fil ordusunun gazabından korkuyoruz, o kadar Allah’ın gazabından korkmuyor sanki bir çok İslam ülkesinin yöneticisi. Hz. Davud kıssasını, “Talud-Calud” olayını okuyarak namaz kılıyoruz, kıraat edilirse, “Amenna ve saddakna” diyoruz da, işlerimiz öyle değil.

Calud’a karşı eğer savaşmayacak olursanız, Allah  o zalimi başınıza musallat eder. Unutmayalım ki, Şeytanın, zalimlerin de Rabbi Allah’tır. O “alemlerin Rabbi”dir. ABD’de, İsrail de, Epstein de, Trump da, Kamala da, Lady Gaga’da, Madonna da, Papa da, Kırallar da, Biz de, Gazze’liler de, biz hepimiz  O’nun iradesi içindeyiz. Kurtuluşa erecek olanlar Onun rızasına tabi olanlardır.

Bizim Savunmamızın tepesindekiler “Haram aylar” konusunda ne düşünüyorlar. Tanrı kıral Goliath’a (Nam-ı diğer Calud’a) karşı , ordu kurmak, aklın muktezasıdır. Ama siz, Goliath’ın 100.000 kişilik zamanının en güçlü ordusuna karşı, gönüllülerden oluşan 70.000 kişilik bir ordu kursanız. Bunların 69.700’ü içme denilen suyu içip bayılsa, siz Goliath’ın ordusuna karşı savaşmak için nehrin karşı yakasına geçer misiniz? Yahudiler de “İşaya peygamber’den başlarına Peygamberler soyundan ya da kırallar soyundan bir kurmay, o zamana göre eğitimli birini istemişlerdi. Oysa gelen haber, “içlerinden biri”ni işaret ediyordu. Komutan Talud olacaktı. Bu durumda ne yapmamız gerekir. Nehri geçenler savaş takdiği için istişare yaparken, Genç Davud elindeki sapanla Calud’a karşı yürüdü. Goliath gelen çocuğu görünce miğferini çıkarttı. Davud sapan taşını fırlattı. Goliath’ın kafasına çarpan taşla Tanrı kıral öldü. Ordusu dağıldı ve Müslümanlar zaferle döndüler. İnanmadınız mı yoksa!. Tabi siz Modern bilim, sanat, felsefe, strateji ile donatıldığınız için anlamanız zor. Siz, Hz. Ömer’in yerinde olsanız bu kafa ile, hiçbir savaşta yenilmemiş bir komutan olan Halid b. Velid’i görevinden alıp, yerine Zeyd’i komutan tayin etmezdiniz herhalde! Peki ne olacak şimdi? Uluslararası sistemle yola devam mı, İstanbul sözleşmesi, CEDAW, Lanzarote devam mı? Trans Humanizme devam mı? Chemistrail’e, İklim anlaşması’na, Karbon ayak izi’ne tamam mı? Riba ekonomisi’ne devam mı?, ABD bile artık DSÖ ile hesaplaşmaya hazırlanırken, bırakın LGBT’ye pozitif ayırımcılığı yasaklamaya hazırlanırken, kimliklerimizdeki GENDER’i inatla sürdürmeye devam mı edeceksiniz. UN WOMAN, DSÖ ye ülkemizde vergi ve yargı muafiyeti, diplomatik statüden de öte, imtiyazlı statü tanımaya devam mı? “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! / Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak”

Bir kişiye 9, 9 kişiye bir pul. Bir kamu mekanının kirasını ihaleyle 100 küsür milyona vermişler, bir bakanın yeğeni girince ihaleye kimse girmemiş o da eş değer bir işletmeyi 10 milyona.. Bu işin şark’ı, garb’ı kalmadı. Hem zaten tek başına dolar vurgunu, dünyadaki bitin vurgunların toplamı kadar büyük değil mi? Devlet doğrudan ve dolaylı olarak vergi diye malın maliyetinin yarısını alıyor (Rüşvet hariç). Dolarla her işleminizde, ABD büyülüğü kağıt ihracı ile, kişinin , şirketlerin, kamu ve özel kurumların, mafia’nın servetinin yarısına ortak. Düzen böyle kurulmuş. Pramid’in tepesindeki Şeytanın gözü bizi izliyor. Paganlarda, Putperest’lerde o putlar Tanrıyı temsil ederdi. Ve Onun gözü gözetlerdi dünyayı. Bugün Promete’den sonra Işık da, göz de Şeytan’a ait. Ve zaten günümüzde birileri onun için Şeytana tapıyor. Milli eğitimin meşalesi, olimpiyad’ların meşalesindeki ışık aslında o ışığı temsil ediyor.

PKK 1978’de kuruldu. Aradan 46 yıl geçmiş. NATO’nun en güçlü 2. Ordusu Hava ve Kara, Jandarma, MİT, Polis, Özel Kuvvetler, Korucu sistemi bitlikte mücadele ediyor ve militanlarının ayakkabı numarasına kadar biliyoruz, ama 6 ay bir gidiyoruz, sonuçta bir arpa boyu bile yol alamıyoruz. Geldiğimiz her ortada. Sizce bu işte bir terslik yok mu? Sol BÇG’yi ne kadar algıladı ki, bizimkiler F. Gülen’in “The Cemaat”ını ne kadar anladı!. Ne istediler de vermediniz, onlar da almadılar ki! Kalkancı tarikatını kim ne kadar anladı? Muhsin Yazıcıoğlu’nu kim niye ortadan kaldırdı derssiniz. Ya da Eşref Bitlis’i. Uğur Mumcu’yu kim, niçin vurmuştu. Siz Laiklik, İrtica, Şeriat, Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaları ile ömrünüzü tüketmeye devam edin? Akletmez misiniz! Eğer bu olanlardan gerekli dersleri çıkartıp, ibret almazsanız  o zaman hazır olun, gelecek günler geçen günleri aratacak. Allah cc işlerinizi sarp dağlara sardıracak, üstünüze pislik yağdıracak. Chemistrail az bile. Soyunuzu kendi ellerinizle yükselteceksiniz, ilaç, gıda, yaşam tarzınız, fuhuş, alkol ve uyuşturucu ile. Durmak yok, yola devam. Rotanıza dikkat, rotanız cennete mi, Cehenneme mi bir bakın bakalım. Dikkat edin, tekrar söylüyorum, Şeytan ve işbirlikçileri, bizi Allah’la aldatmasın!.

Selam ve dua ile.

ABDURRAHMAN DİLAPAK

MİRATYOUTUBE

 

 

Yorumlar
  1. Ahmed YAHYA dedi ki:

    Üstadım teşekkürler.İyi ki varsın.ŞÜKÜR

    1. Meryem Kuzu dedi ki:

      Ömrünüze bereket, kaleminize sağlık…

  2. Abdullah dedi ki:

    Abdurrahman bey siyasi olaylara karsi muslumanca tavir almak onemli suphesiz. Ancak ummetin kurtulusu sadece peygamberi yolla olacaktir. Bugun genc nesil elimizin altindan kayip gitmekteyken ileriyastakiler hangi siyasi olaya ne tavir alirsa alsin ummetin selahiyeti mumkun olmayacaktir.