Nerede insanlık? İsrail’in Gazze’deki zulmü 409 gündür kesintisiz devam ederken, dünya sadece izliyor. Bir parça ekmeğe ulaşabilmek için saatlerce kuyruklarda bekleyen Filistinli çocuklar, anneler, babalar… Her gün katledilen masum insanlar, yıkılan evler, yaralanan bedenler… Ve en kötüsü, yaşananlar karşısında suskun kalan bir dünya. Nerede insan hakları savunucuları? Nerede bu kadar büyük bir acıyı görüp de sessiz kalamayacak vicdanlar?
Dünyanın dört bir yanından yüksek sesle insan hakları savunuculuğu yapanlar, bugüne kadar sayısız konferansta, sayfalarda adalet çığlıkları atanlar, Gazze’de yaşanan bu insanlık dramına karşı neden bir adım atmaz? Sadece sözcüklerle mi sınırlı kalmalı insanlık? Yoksa bu sadece, çıkar ilişkilerinin ve sessiz politikaların gölgesinde kaybolan bir vicdanın sonucu mu?
Dünyanın neredeyse her köşesinde, “insan hakları” ve “adalet” kelimeleriyle övünülürken, bu acılara göz yummak, onlara “görmedim” demek insanlığa yapılmış bir ihanettir. Filistin’de yaşanan zulme karşı duyarsız kalanlar, bir gün vicdanlarının hesap vermesi gerektiğini unutmamalıdır. Gazze’nin sadece bir parça ekmekle hayatta kalmaya çalışan insanları değil, tüm insanlığı yok sayan bu zulme karşı duracak bir ses, bir adalet arayışı bekliyor.
İsrail’in Filistin’e yönelik sürdürdüğü zulüm, sadece bölgedeki halkı değil, tüm insanlık onurunu hedef almaktadır. Gözlerimizin önünde bir halk, evlerinden sürülüyor, katliama uğruyor, çocuklar yetim kalıyor, masum insanlar bombalar altında can veriyor. Ne yazık ki, yıllardır süren bu trajediye dünya büyük bir sessizlikle tanıklık ediyor. Ancak bu zulme dur demek, sadece Filistinlilerin değil, tüm insanlık vicdanının görevidir.
İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği işgal, sadece askeri bir saldırıdan ibaret değildir. Aynı zamanda bir insanlık suçudur. Uluslararası toplum, bu zulmü engellemek için yeterince adım atmıyor. Birçok ülke, çıkarlarını korumak adına İsrail’in uygulamalarına göz yummakta, insan hakları ve adalet uğruna bir tavır takınmamaktadır. Her gün Filistinli kadınlar, çocuklar ve yaşlılar öldürülürken, dünya liderleri bu durumu diplomatik konuşmalarla geçiştirmektedir…
MİRATHABER.COM
dünyaya çağrı tamam da, bunu durdurmak öncelikle 1 milyar müslümanın ve onları “idare edenler”in görevi değilmi?.gemiler mal sevkine devam ederken,petrol akarken,arap liderler festival düzenlemekle meşgulken dünya ne yapsın? bence onlar fazlasını bile yapıyor