islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4791
EURO
36,2113
ALTIN
2.961,67
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Kur’ân ve Namazla Hayatı “Ramazanlaştırmak”

Kur’ân ve Namazla Hayatı “Ramazanlaştırmak”
4 Haziran 2019 11:19
A+
A-

Bugün bayram. Mübarek Ramazan Bayramı, Yüce Rabbimizin kan ve gözyaşı içindeki bölük pörçük şu Ümmet-i Muhammed’e birlik, beraberlik, esenlik ve özgürlük lütfetmesine vesile olsun inşaallah…

Hz. Ali’ye (r.a) “Bayram nedir?” diye sormuşlar; “Günahsız geçen her gün bayramdır” buyurmuş…

Alvarlı Efe Hazretleri de, Hz. Ali’nin (r.a) bayram tarifini şu dizeleriyle âdeta duaya dönüştürmüş:

“Hüzn-ü keder def‘ ola / Dilde hicap ref‘ ola / Cümle günah af ola / Bayram o bayram ola.”

Ümmetin yaşadığı can yakıcı acıların, hüzün ve kederlerin def olması için, kendimizden başlayarak büyük ve kuşatıcı bir diriliş hamlesini âcilen planlayıp ciddiyetle uygulamak kaçınılmaz görevimizdir. Bu kutlu değişimi gerçekleştirmede yegâne rehberimiz Kur’ân, güç kaynağımız da Namaz olacaktır. Ramazan ayı boyunca tilavet edip aklımızı, fikrimizi, kalbimizi kendisiyle arındırdığımız Kur’ân-ı Kerim’i Ramazan sonrasında da her gün okuyup-anlamalı ve yaşamalı, beş vakit huşû içinde ve cemaatle edâ edeceğimiz namazlarla da bu topyekûn diriliş bilincimizi sürekli olarak diri tutmalıyız (Ankebût 29/45):

“Sana Kitap’tan vahyedileni oku(anla-yaşa) ve namazı dosdoğru kıl: çünkü namaz çirkin fiillerden (fahşâ) ve kötülüklerden (münker) alıkoyar; Zikrullah (Kur’ân/Namaz) ise gerçekten en büyüktür…”

Ramazan boyu bizi her tür çirkin fiil ve kötülükten koruyan zırh/kalkan oruç idi; Ramazan dışında hayatımızı bütünüyle “Ramazanlaştıracak” en büyük iki nimet/ibadet ise Kur’ân ve Namaz’dır.

Bayramla başlayan tüketim ve eğlence kültürünün bizi ayartmasını namaz engelleyecektir:

“(O) Adamlar ki, ne ticaret, ne de alış-veriş onları Allah’ın Zikrinden (Kur’ân’dan), namazı dosdoğru kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymaz…” (Nûr 24/37).

Bir ismi de “Zikr” olan Kur’ân’dan uzaklaşanlardan Kıyamet Günü Rasûl (s.a) şikâyetçi olacaktır:

“Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim! Çünkü Zikir (Kur’an) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü bırakıp rezil rüsvay eder. Rasûl der ki: ‘Ey Rabbim! Halkım bu Kur’an’ı büsbütün terk ettiler’.” (Furkan 25/28-30)

Âyetlerdeki “Zikrullah” Allah’ın zikri, anılması olarak da anlaşılmıştır. Şu âyetteki gibi:

“Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah’ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et ve beni anmak (zikr) için namazı dosdoğru kıl.” (Tâ-Hâ 20/14)

İktidar, makam ve mal-mülk ile tanışan Müslümanların en başta savsaklayıp terk etme ihtimali olan, dolayısıyla da en fazla özen göstermeleri gereken ibadet yine namaz olmalıdır:

“Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı dosdoğru/devamlı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülüğü engellerler. İşlerin sonu ise Allah’a varır.” (Hacc 22/41)

Çeşitli ayartıların etkisi ile namazı terk edenleri bekleyen sonuç ise tutkularının esiri olmaktır:

“Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin tutkularına uydular. Bu yüzden Gayyâ’ya yuvarlanacaklar (yaptıklarının cezasını ileride çekecekler).” (Meryem 19/59)

Rasûlüllah (s.a), ümmeti bolluğa kavuşup tutkularına uyar da iki şeyi; ‘namaz kılmayı ve Kur’ân okumayı’ terk ederler diye korkmuştur (Müsned-i Ahmed b.Hanbel, 4/146, 156).

Oysa namaz terkedilmez; namazın ve Kur’ân’ın Rabbine sığınılır: “Allah’a firar ediniz!” (Zâriyât 51/50).

Gerek müminleri günahlardan koruması ve gerekse diğer pek çok hikmetleri sebebiyledir ki namaz Müslümanların en başta gelen “olmazsa olmaz” ibadeti, adeta hayat-memat meselesidir (En’âm 6/162):

“De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.”

Bütün bu özellikleri ve güzellikleri nedeniyle Rabbimiz müminlerin felahınamaza bağlamıştır:

“Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir ki onlar namazlarında huşû içindedirler.” (Mü’minûn 23/1-2)

Buna karşılık namaz kılmayanların Cehennemin Sekar’ına girecekleri açıklanmıştır (Müddessir 74/42-43).

Efendimizin (s.a) şu duasını hep birlikte ve yürekten tekrarlayalım ki bayramımız Bayram olsun:

 “Ey Allah’ım! Kur’ân’ı kalbimin baharı, sadrımın/göğsümün nûru, hüznümün ortadan kalkması ve kederimin gitmesi (için vesile) kıl(manı) isterim.” (Ahmed b.Hanbel, I/391)

Günahsız bayramlar duası ile.

Abdullah YILDIZ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.