islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4889
EURO
36,2751
ALTIN
2.961,54
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Kritik Sorular

Kritik Sorular
24 Haziran 2019 11:24
A+
A-

Kripto bürokrasi tam olarak ne demek?
Yabancıların içeride  yetiştirip kendi kurumları içinde terbiye ettiği insan kadrosu. Bunlar sizinle aynı safta namaz kılabilir. Sizinle aynı şarkıyı söyleyebilir. Ancak alınan politik eylem ve kararlarının sonucuna baktığınız zaman, bunlar millete zarar veren kararlardır. 170 milyar faizi, yatırım kısıtlamasını onaylayan yapı nasıl bu milletin değerleriyle örtüşebilir?

Son 17 yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu 17 yılda AK Parti hakikaten çok güzel adımlar atmıştır, siyasî dönüşümler sağlamıştır. Ancak bunu papağan gibi tekrarlamanın anlamı yok. Yapılması gereken hamle ise en kritik noktayı arz ediyor. Sadece “faizin düşmanıyım” demekle olmaz. Sorun çözülmüyor. O zaman ortaya model koyacaksınız. “Faiz haram ama kalkmaz” anlayışı sürdüğü müddetçe faiz kalkmaz.
 
“Taban Ekonomisi Modeli”
Bahsettiğiniz modelin adı nedir? Pratiğe dökülmeye hazır mı?
Biz 94 yılından bu yana faizsiz model üzerinde çalışıyoruz. Bunu ciddi bir aşamaya getirdik, tamamladık. Buna “taban ekonomisi modeli” diyoruz. Yeni, bağımsız üretime endeksli para teorisi olarak tanımlıyoruz. Ana manifesto olarak doğal iktisat döngüsü-denkliği içerisinde sistemin rahatlıkla mevcut yapıya bulaşmadan alternatif model olarak uygulanabileceğini söylüyoruz.

Bu modeli sayın Cumhurbaşkanımıza takdim ettik. Üst düzey yöneticilerimizden de bu modelin uygulanabilirliği noktasında detaylı bilgi almak için teklif bekliyoruz. Sürekli borçlanmaya devam etmek zorunda değiliz. Kendi iç dinamiklerimizi harekete geçirdiğimiz, üretim kabiliyetlerimizi bağımsız bir para sistemi ile Doğal İktisat Döngüsü Prensiplerinde  artırdığımız zaman halkımızın istihdam sorununu da çözeceğiz.

Buna somut anlamda ne engel oluyor, açıklar mısınız?


Kripto bürokrasi. Bunların temizlenmesi gerekiyor. Bu insanlar çok sistematik engel koyuyor. Diyelim ki, bir dosya gönderiyorsunuz; hayati bir dosya. Dosyanın gittiği yer “ikinci adam” pozisyonuna oynuyor. Bu engelin kırılması lazım.

Ben şuna kesinlikle inanıyorum; sayın Cumhurbaşkanımız ciddi manada ‘hadi bismillah’ dediği takdirde, faiz düzeninin değişimi mümkündür. 15 Temmuz sonrası oluşan pozitif atmosferi arkasına alarak, devleti, orduyu nasıl yenilediyse ekonomiyi de yenilemesi gerekiyor. Geçen gün bir fabrikatör arkadaşım, “10 milyon kredi aldım, fabrikanın değeri 50 milyon. 10 milyon krediyi ödeyemediğim için 50 milyonluk fabrikanın üretimi durduruldu” diyor. 3-4 yıl sonra aldığı kredinin faizi 100 milyona çıkmış. Bankalar şu an ne yapıyor. Faizi önce alıyor. Azalan borca eş zamanlı yüksek almaya başlıyor. Zaten bankalar o insanın o parayı ne zaman ödeyip ödeyemeyeceğini bilir. Piyasaya likiditeyi veremezse haciz yoluna gider. 

Tefecilikten farkı yok gibi mi?
Bu resmi tefeciliktir. Hakimin önüne bu dosya geldiği zaman nasıl karar versin? Yasalar bankaların lehinde. Savcı, polis ne yapabilir? Değiştir bu yasayı kardeşim. Bankaların bu zulmüne yasal zemin hazırlanmış. 



Son ekonomik programda öngörülen tasarruf için ne söyleyebilirsiniz?
78 milyar gibi bir rakam programda var. Kamuda tasarruf. 280 bin aracın elden çıkarılması, kamunun kiraları. Ancak piyasalar küresel finans çevrelerinin uyguladığı faizi besleyici olduktan sonra tasarrufla oluşan sermaye de baskıdan kurtulamıyor. Mevcut sistemin işleyişi içinde, tasarruf kurgusu da faizi besleyecek niteliktedir.
 

“Devlet Denetimli Faizsiz Ekonomi”
Bu kısır döngüyü aşmak nasıl mümkün?
Bu kısır döngüyü aşmak için paradigma yani değersayım değişimine gidilmesi şart. Finans modelin teorik altyapısından vazgeçilmeli. Karma ekonomiden serbest piyasaya geçişte uygulanagelen modeller terkedilmeli. “Faizsiz ekonomi olmaz anlayışı” terkedilmeli. Gelecek kırk yılı, doğmamış çocuklarımızı bile borçlandıran bir sistem bu. Hukuki yapı çok önemli. BDK, SPK hukuki altyapısı bankalara hizmet ediyor. Bu yasalar değiştirilmeli. Kendi inanç ve değerlerimize göre tercih ve tespitte bulunacağız.

 Doğal İktisat Döngüsü dediğimiz bir teori var modelimizde. Hane halkının, üretici firmaların, onların ürünlerini arz ettiği bir pazar, bir de üretim faktörleri pazarı var. Halk, emeğini üretim faktörleri pazarına arz eder. Üretici bu ürünleri satın alır. Pazardan ürünü alan tüketicinin alım gücünün yüksek olması gerekir. Alım gücü eksikliği var piyasada. Bu alım gücü eksikliğini bankalar gideriyor şu an.

Mevcut modelin değiştirilmesi durumunda bankaların tepkisine nasıl karşılık verilecek? 


Parayı devletin kendisi basacağı için piyasanın para ihtiyacı bankalara muhtaç olmaksızın karşılanacak. Bankalar zaten sistem gereği olmayan bir paranın kredisini veriyor, satıyor. Merkez Bankasının bastığı paranın 20 katına kadar bankalar basıyor. Bunu faizli ticarete sokuyor. Her şey bankaya bağımlı hale getiriliyor. Bankalar adeta devletin kendisi oluyor. Halka bu sistemle bankalar zulmediyor.

. Devletin denetimi, acil ve asıl para ihtiyacını karşılamaktır. Kan gibi, kılcal damarlara verilecek. Alım gücü eksikliği de böyle giderilecek. Doğal yaşama hakkı, faizin belli kurumlara verilmesi demek değildir.

Mizanın ve ölçünün korunmasıdır temel iki şey. Ölçü paradır. Mizan ise, mal ve hizmetin toplumun içerisinde bu ölçüyle denklik içinde döngüsünü temin amacındadır. Bozulan ölçü fiyat istikrarsızlığından anlaşılmıyor mu? O halde enflasyon, devalüasyon bu ölçüyü bozan tehditlerdir.

Devlet düzenlemesi ve denetlemesiyle, para piyasaya faizsiz sürülecek. İhtiyaçlar planlı bir bütçeye göre birden verip parasal enflasyon oluşturmayacaksınız.

Bu miktarı üretim süreci içinde belirleyeceksiniz. Paranın karşılığı olmuş olacak. Mizan da budur. Paranın gidip malın gelmesi, sanal finansa karşı reel ekonomiyi hayata geçirecek. Şu an bankaya gittiğinizde 10 bin lira olan paranızın tamamını alamıyorsunuz. Neden? Para yok, satılmış çünkü. Şu an bankalardaki toplam döviz dahil para 45 milyar para yok. Sanal kredi ile sanal para yaratılarak 2 trilyon 400 milyar üzerinde krediyi vermişler. Sanal para ile, reel 250 milyar faiz elde eden bir  banka düzeneği.

Bankalar olmayan şey satılıyor. Hem de defalarca. Biz şimdi göz göre göre bu zulme müsaade mi edeceğiz?

Siyasilerin değişmesi hiçbir şey ifade etmiyor. Faizsiz yeni bir para sistemini kuracak ekip iş başına getirilmediği taktirde; halk açlıktan, sefaletten, adaletsizliklerden kurtulması mümkün değildir.

Selam ve dua le…

Yunus EKŞİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.