islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4849
EURO
36,2385
ALTIN
2.960,90
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Korkaklık Zillet, Korkak Zelildir

Korkaklık Zillet, Korkak Zelildir
16 Temmuz 2019 11:48
A+
A-

Ülkemizde ve İslam âleminin tamamında korku, yönlendirmede korkunç bir etken olarak kullanılmaktadır. Yaklaşık İki milyar civarında nüfusu olan İslam âlemi dış şer güçlerden korktuğu kadar inandıklarını iddia ettikleri Allah Teâlâ’dan korkmadıkları açık seçik görülmektedir. Allah Teâlâ, müslümanlardan, kendinden başka hiç kimseden korkmamalarını emreder ve ısrarla uyarmaya devam eder.

Müslümanlar, gücü, kuvveti ve iradesi hususunda dış desteğe ihtiyacı olmayan Allah Teâlâ’nın bir tek ayetine inansalar, korku illetinden arınırlar; Gerçekten şeytan, sizi dostlarından korkutuyor. Siz onlardan korkmayın. Ancak benden korkun eğer mü’min kimseler iseniz. (Ali İmran:3/175) Allah’tan korkup başkalarından korkmamak için güçlü irade ve sarsılmaz iman gerekir. Böyle bir yüreği inşa etmek için insanın köklü bir eğitimden nasibini almış ve iman olgunluğuna ermiş olması lazımdır.

Elbette, bu köklü eğitim, Hıra dağında doğan İslam güneşi, Medine’de yoğunlaştı, şualarını, her tarafa yayarken, işte o güneş bozuk düzenli Konstaniyye iklimini yaşanır iklim haline dönüştürdü. Konstaniyye, İslambol oldu ve dünya adalet merkezi olarak insanlık tarihine nakşedildi. Bu büyük dava ve eğitim mekanizmaları ile iman gücü sayesinde bin yıllık şanlı bir tarih şeref tablosu halinde süregeldi. Osmanlı Devletinde ilim, medeniyet, adalet ve cesaret çöküş dönemine girince, batı şer güçleri bizim her alanımıza sirayet etmeye yöneldiler. Öncelikli olan eğitimdi.

Evet, Milli Eğitim Bakanlığının müfredatını hazırlayan beş kişilik ekibin başında yabancı bir devletin Başkonsolosunun olduğu dile getiriliyor ve bu vahim olay “Bağımsız devletin!” yetkilileri tarafından millete açıklanmıyorsa, özellikle İmam Hatip Liselerinde, deizm yayılıyormuş, niye garipsiyorsunuz? Evet, “şeytan, sizi dostlarından korkutuyor.” Allah Celle Celaluh da; siz onlardan korkmayın. Ancak benden korkun, eğer mü’min kimseler iseniz? Buyuruyor. Bu ise müslümanların kimliğinin, şahsiyetlerinin, karakterlerinin ve imanlarının kalitesini vitrinler. Bilgi, kalp ve iman testlerini yapar. Günümüzde müslümanlar, Kur’an’dan korkuyorlar. Kur’an hakikatleri onları endişelendiriyor. Sorumluluktan kaçan müslümanlar siyasî açıklamalarla avunuyorlar. “Ak parti on yedi senedir iktidardadır. Niçin gençler dinden soğuyor ve uzaklaşıyorlar” şikâyetleri ve tartışmaları yapılıyor. Ak partiyi ibra etmek benim görevim değildir. Fakat benim, Kur’an anlayışım, doğrudur ve doğrudan yanadır. Bugün iktidar partisinden ve muhalefet partilerinden beklentilerimiz vardır. Eğer bugün Türkiye gibi çok değerli ve çok önemli bir ülkede yaşayabiliyorsak buna yüksek oranda şükran borcumuz vardır. Geçmişteki değerler tablomuz derin derin düşündürmelidirler. Seksen yaşlarında ordunun sefer hazırlığı yaptığını duyunca yatağından kalkıp Konstantiniyye fethi için Ebu Eyyubel Ensariler vardır. Malazgirt’te kefenini giyip cenge başlayan Alparslanlar vardır. Daha yirmi yaşında; “Ya Konstantin beni ya ben Konstantiniyye’yi” diyerek yüreğinde volkanik patlamalarla fetih sevdalısı Fatihler vardır. Hepsinin başında, “Elbet Konstantin fetholunacaktır” diyerek yedi asır önce korkusuz yüreklere hedef belirleyen, insan ve cinlerin önderi Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem vardır. Bunları beyin özürlülerden başka kim unutabilir?

Şimdi burada bunların sarsılmaz altyapısı ve temel kaynağı Kur’an’ın esas projesine bakalım; “Allah sözün en güzelini, birbirine benzer ayetler halinde, ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rablerinden ittika edenlerin, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve KALPLERİ Allah’ın zikrine yumuşayarak uygun hale gelir. İşte bu kitap Allah’ın hidayetidir. Dilediğini hidayete iletir. Amma Allah kimi de sapıklığında bırakırsa artık ona yol gösteren olmaz.” (Zümer:39/23) Evet evet, “Uyan ey millet cehline kurban gidiyorsun.” Cehalet, ataleti, atalet, anlık çıkarı, çıkar ise dava asaletini kaybettirir.

Bundan sonra korku zilleti, işi bitirir. Ya..! 

Esselamu aleykum.   

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.