İslâm Dininin Hayvanlara Genel Bakışı
Yüce Mevlâ’mızın bizler için yarattığı varlıklardan bir bölümünü de hayvanlar oluşturur. Evcillerinden, yırtıcılarına, küçücüklerinden pek büyük olanlarına kadar hayvanlar şükrümüzü gerektiren nimetlerdir. Bu sebeple onları tanımak, onlara karşı görevlerimizi bilmek ve onlar aracılığıyla şükrümüzü yapmak konumundayız.
Hayvanları tanıyabilmek için onları yaratan Allah’ın açıklamalarına, Rabb’inden aldığı bilgilerle konuşan Peygamberimiz’in duyurularına muhtacız.
1. Hayvanlar Bizler İçin Yaratılmış Nimetlerdir
Yeryüzündeki tüm diğer varlıklar gibi hayvanlar da, Allah’ın, bizlerin yararlanması için yarattığı ve bilmediğimiz türlerini çeşitlendirerek yaratmakta devam ettiği varlıklardır. (Nahl 8; Fâtır 1)
Biz onların taşımacılığından, yün ve kıllarından, derilerinden, sütlerinden, etlerinden, ses ve görünüm güzelliklerinden yararlanırız. Ekolojik dengeye katkılarından, ilmî çalışmalarımız için ilham kaynaklarımız olmalarından, tövbesiz günahlarımızdan ötürü onlar aracılığıyla uğratılacağımız azap türlerini kavramamıza katkılarından faydalanırız.
Hayvanların, Rabbimiz’in bilgisi, kudreti, merhameti ve amaçlı yaratıcılığını idrakimize yaklaştırmaları gibi, bilmediğimiz daha nice hizmetleri vardır.
Kur’ân’ımızda hayvanlara Bakara, En’am, Nahl, Neml, Ankebût ve Fîl gibi hayvan isimlerini taşıyan sûrelerle dikkatlerimiz çekilmektedir.
Sûre isimleri taşıyan sığır, arı, karınca örümcek ve fil yanı sıra attan aslana, kurttan yılana, sivrisinekten balığa, deveden koyuna ve keçiye kadar bazılarının da isimlerine yer verilmektedir.
Böylece hayvanların, bizlere fayda sağlamak amacıyla yaratıldığı âyetlerle açıklanmaktadır. Örneğin Yasin sûresinin 71-74. âyetlerinde şöyle buyrulmaktadır:
“Kudretimizi kullanarak kendileri için değerli nice nice hayvanlar yarattığımızı görmezler mi? Biz o hayvanları onların iradesine boyun eğdirdik. Bir kısmını binek olarak kullanabiliyor, bir kısmının da etlerini yiyorlar. Onlar için bu hayvanlarda daha birçok faydalar ve içilecek (süt) ler var. Bütün bunlara rağmen hâlâ şükretmeyecekler mi?”
2. Hayvanlar Bizler Gibi Ümmettirler
Bizler için yaratılan hayvanların her bir türü, bir ümmet’tirler.
En’am Sûresi’nin 38. âyetinde şöyle buyrulur:
“Yeryüzünde yürüyen bütün hayvanlar ve kanatlarıyla uçan bütün kuşlar, hiç şüphesiz sizler gibi birer ümmettirler. Biz (evrenin kayıt sicili, bilgi işlem merkezi gibi olan) Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Onlar sonunda Rableri huzurunda toplanacaklar.”
Kur’ân dilinde hayvanların her bir türü ümmet sözcüğüyle nitelenmektedir. Onların, insan toplulukları; Peygamberlere bağlı topluluklar ve başarılarıyla insanlığın gelişimine katkı sağlamış üstün şahsiyetler anlamlarına gelen Ümmet sözcülüğüyle nitelenmeleri, anlamlıdır. Evet onlar da bizler gibi ortak özellikler taşıyan birer ümmettirler. Daha açık bir anlatımla onlar da programlı olarak yaratılmış, hayat kanunları ve yaşam amaçları belirlenmiş ve rızıkları Yaratıcı tarafından üstlenilmiş birer ümmettirler. (Hûd 6)
Sevgili Peygamberimiz de onların her bir türünün bir ümmet olduğuna açıklık getirmişlerdir.
Allah şanını artırsın O, “ Köpekler ümmetlerden bir ümmet olmasaydı onların hepsinin öldürülmesini emrederdim.” buyurmuştur. (el-Câmiüs-Sağîr, Levlâ maddesi.)
Kendisini ısıran bir karınca sebebiyle karınca yuvasını yakan bir Peygamberin de, Rabbimiz tarafından şöylece kınandığını açıklamıştır:
“Sen başka değil Allah’ı tesbîh eden ümmetlerden bir ümmeti yaktın.” (Buhârî Cihad 153)
Devam Edecek
Ali Rıza DEMİRCAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi