Müsiad’ın Güneş Sistemi

MUSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, Yeni Şafak gazetesine verdiği demeçte bayram sonrası açıklayacaklarını söylediği yeni bir yönetim modeli ile üretim ve ortaklık modeli olduğunu ifade etti. Sistemi MUSİAD Meclisi ve proje uygulama diye iki temel saç ayağından oluşacak. Bayram sonrası ‘’Güneş Sistemi’’ ismi ile kamuoyuna bunu açıklayacaklarını ifade etti.

Söyleşide kendisine MUSİAD başkanı Abdurrahman Kaan Beye yöneltilen ‘’şuan ekonomideki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna verdiği cevap alışıla gelmiş iş adamlarının klasik cevaplarından biraz farklı olarak; Trump’ın ABD başkanı olması ile iktisat sisteminin değiştiğine yönelik olarak Türkiye’yi dışarıdan gelen saldırıların etkilediğini ifade edip siyasi unsurlar genellemesi ile soruyu cevaplıyor.

 İlginç bir yorum daha yaparak verilerde sorun olmadığını söylüyor. Doğrusu ekonominin temel göstergelerini, sektörleri ve reel hayatı yakinen takip ediyoruz. Bizim gördüğümüz ciddi olumsuzlukları var. Sayın Kaan siyaseten mi görmüyor veya görmek istemiyor, bilemiyoruz.

Sayın Abdurrahman Kaan Bey, dövizin artma nedenini de yanlış tanımlıyor. Bu konuda danışmanlarını yeniden gözden geçirmesi gerekir.  Sorunun sadece üretimde olduğu yanılgısı var. Üretim arttırıldığında sorunun çözüleceği zannediliyor. Mevcut sistem öğretisi sürekli bunu ileri sürerken, oysa üretiminde sürekli bir borçlanma yapısı içinde gerçekleşmesini sağlıyor. Üretiyorsunuz ama borçla. Sonuçta faizleri ile beraber elinizdeki varlıklarınızı da kaybediyorsunuz.

Müsiad Başkanı Sayın Abdurrahman Kaan beyin iyi niyetli mücadelesini biliyor ve takdir ediyoruz. Ancak bu mücadele ile harcanan enerji, bir fon toplama modeli olan Güneş Sistemi gibi proje çalışmaları, iş adamlarımızın sorunlarını çözecek nitelikte değildir.

Sayın Kaan ‘’Üretim ve yatırım hattında tatmin edici bir denge oluşması gerekir’’ derken nüfusa paralel yatırım ve üretimin artması gerektiğini söylemekte olup, aslında bir finans modelinin bağımsızlığından bahsediyor. En azından biz iyi niyetle böyle okuyoruz.

Peki, Güneş Sistemi diye taktim edilecek olan proje, bağımsız finans sistemini kurabilir mi?

Hayır.

Müsiad kendi içinde borç batağındaki üyelerine bir çıkış yolunu fon oluşturarak yapmaya çalışıyor. Bu durumda ürettiğini nasıl bir para ile üretecek? Nasıl bir para ile satacak? Burası çok önemli olup ayrı bir makale konusudur.

MÜSİAD bu yeni projesi ile üyelerine gerçekten borçlanmadan üretimi yaptırabilecek mi? Tedarik zincirinin son halkasına baktığınızda bunun olamayacağı çok rahatlıkla görülecektir.

Bunlar iş adamlarımızın mevcut borç batağı içinden çıkmak için, Müsiad kendi içlerinde oluşturmaya çalıştığı çıkış yollarıdır. Ancak şunu net ifade edeyim, Sayın Kaan ile MÜSİAD başkanı seçildiğinde kendisine yaptığımız bir tebrik ziyaretinde, asıl çözüm meselesinin nasıl olması gerektiğini çok özetle kendisi ile paylaşmıştık.

Görünen o ki Hükümetimizin faiz politikaları üzerinde Müsiad’ın pek bir etkisi olmuyor ki,  kendi üyelerinin sıkıntılarını çözmek için ‘’Güneş Sistemi’’ isminde içeriden bir ortaklık modeli ile faiz tuzağından üyelerini korumaya çalışıyor.

 Ama maalesef bu kısır çözüm önerileri faizle borç batağının içine düşürülmüş iş adamlarını kurtaracak sistemsel güçte değildir.

İş adamlarımızı borçlandıran modelin lağvedilmesi için üç temel saç ayağı olmalı. Bunun birinci öncül ayağı; iktisadi model değişimini ortaya koyacak, mevcut paradigmayı ret eden ilmi kısmı. İkincisi bu ilmi heyetle birlikte hareket edecek sahadaki iş adamları. Üçüncü kısım ise siyasi uygulayıcılar.

Sistem değişikliği talebi ilmi ve iş adamları tarafından çalışıldığında, siyasi karar organlarını yeniden düşünmeye ve kararlarını bu minvalde gözden geçirmeyi sağlarsınız. Aksi takdirde halk onları o koltuklarda daha tutacak değildir.

Mevcut iktisadi düzeni değiştirmeden biz böyle devam edebiliriz, üretimi arttırıp, ihracatı arttırarak büyüyebiliriz gibi bugüne kadar okunan iktisadi şarkılar okunmaya devam edilirse; büyüdükçe, ürettikçe borçlarınızda çok daha fazla büyüyecek. Sanal borçlandırma modeli çöktüğünde sizde çökeceksiniz.

Ülkeyi ayakta tutan MÜSİAD gibi iş adamlarıdır. Fabrikaları çalıştıran iş adamlarıdır. İstihdamı oluşturan iş adamalarıdır. Ülkenin büyümesini sağlayan ve yükünü çeken iş adamlarıdır. Bürokrasinin kapılarında el pençe işlerini halletmeye çalışması ayrı bir utanç meselesidir. Bürokrasi, yeni modelde üretim ve istihdam oluşturan iş adamlarının ayağına gidecek.

Sistemi değiştirecek ilim heyeti ile hareket edecek iş adamları olduğu an, Türkiye’de gerçek manada faize bağımlı olmayan finans ve reel sektör ilişkisi oluşturulabilir.

Not: Aşağıda iş adamlarımızın izlemesi için bir link veriyorum. Uyanmış bir adam herkesi uyandırabilir.

Selam ve dua ile…

Yunus EKŞİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi