Yukarıdaki fotoğrafı görünce unutamadığım 40 küsur yıllık bir hatıra yüreğimde canlandı. Gözlerim doldu.
1970’li yıllardı. Anadolu’yu konferanslar vererek dolaşıyordum. İstanbul’dan her çıkışımızda birkaç ilde birden konuşmalar yapıyordum. Bir defasında Kütahya, Konya, Burdur ve Antalya’yı içine alan konferans turuna çıkmıştı. Konya’dan ayrıldığımızda bir ilçede konaklayıp çay içmek istedik. Çaylarımızı yudumluyorken yukarıda fotoğrafta gördüğünüz boyacı çocuğun benzeri bir çocuk boyacı sandığı ile çıka geldi. Saf bakışları ile ayakkabınızı boyatmaz mısınız ben de küçük de olsa bir kazançla evime dönsem, der gibiydi. Kıramadım, ayakkabılarımı boyattım sıra ödemeye geldiğinde sordum. Sana bu güne kadar en çok parayı kim verdi?
Hiç tereddüt etmeden, “Bir turist verdi” dedi. Kaç lira verdiğini sorduğumda ise yedi buçuk lira cevabını aldım.
Çıkardım 10 lira verdim. Şimdi söyle bakalım, sana en çok parayı kim verdi, dedim. “Sen verdin” dedi. Ben kimim biliyor musun diyerek bir soru yönelttim ve ardından şöylece açıklama yaptım: Ben İstanbul’un ünlü tarihi camisi Süleymaniye’nin İmam hatibiyim. Ve de çocuğa kimliğimi tekrarlattım.
Çocuk parasını alıp yeni bir müşteri bulmak için yanımızdan ayrılınca döndüm ve arkadaşlarıma Allah’a hamd ederek şöyle dedim:
Çocuğun kafasındaki çok para veren turist putunu yıktık. Bir İmam- Hatip abidesi kurduk. Bu çocuk hayatı boyunca yanında herhangi bir imam hatipten söz edilince bizi hatırlayacak, hayırla yâd edecektir.
Şimdi lütfen fotoğrafa bir daha bakınız. Böylesi bir çocuk kendisine yapılacak iyilikleri unutabilir mi?
Kendisine yapılan iyilikler içinde büyüyecek çocuğun kendisi de iyilikler yapmaz mı?
Bazılarımız olayı fazlaca büyütmüyor musunuz, diyebilir. Ben büyütmüyorum. Peygamberimiz “tatlı bir çift söz ve güleç bir yüz gösterimi de olsa iyi-güzel olup insanların yararına olabilecek hiçbir şeyi küçümsemeyin,“ buyuruyor.
*
Üniversite öğrencilerine burs veren bir vakfımızın ilgilisinden 300 öğrenciye burs verildiğini öğrenince bursları nereden sağlıyorsunuz diye sormaktan kendimi alamadım ve şu cevabı aldım:
“Daha önce bizden burs alıp da bu gün iş güç sahibi olan eski öğrencilerimizden sağlıyoruz.”
Yavrularımıza hayır tohumlarını ekebilirsek hayır ekinleri biçeceğimizde kuşku yoktur. Ahiret’te Cennet armağanlarını alacağımızdan ise hiç mi hiç şüphe yoktur.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi