Din Şurası-Adalet-Cemaatler-Cennet ve Cehennem..!

Osmanlı ve atalarımız 1000 yıl bugün 70’e yakın devletin yer aldığı coğrafyada din-i devlette adaletle hükmetmiş!

Bugün Libya, Cezayir, Mısır, Suriye, Irak, Ermenistan ve hatta Avrupa Birliği’nde olsalar dahi Balkanlar dahi kaos, açlık sınırında, emniyetsiz ve huzursuzluk içinde!

İyi ki bir cumhuriyetimiz var derken aşağıdaki hususların da bir kere daha altını çizmek istedim!!!

DİNSİZ BİR DEVLET Mİ!

65 yıllık ömrümüzün 40 yılında devlette kritik görevler yaparken devletimizi idare edenler “meşveret”ten uzak, kendi bildikleri doğrulardan başkasına itibar etmediklerinden dolayı hem ülkemiz hem de bizler de yanmaya, her alanda mutlu azınlık hariç dip yapmaya devam ediyoruz..!

61’i, 1971 muhtırasını, 80 ihtilâlini, 28 Şubat’ları, Selimiyeleri hattâ yurtdışında Azerbaycan’da görevli olduğum dönemde Rusların tanklarla nasıl binlerce kişiyi ezip kepçelere doldurup pazara döktüklerini 20 Ocak-Yanvar katliamlarını, 1987’de İran-Irak savaşında Musul-Kerkük Bağdat’ta yapılan zalimlikleri ve 1989’da Bulgaristan’dan göç Jivkov’un asimilasyon politikaları ile binlerce kişiye yaptığı zalimlikleri bilhassa Bulgaristan’da devlet adına gören, yaşayan ve daha sonra da doktora tezi olarak Doğu Bloku ve Balkanlar’dan Göç-Balkan Mezalimi kitapları adıyla yayınlayan, sayısız çileyi tecrübeyi bizatihi yaşayan biriyim!

Devletin başındakiler sözün gerçek sahibine şükran bir yana, hayatında o bölgeleri hiç görmeyen sözde masa başından bugün de olduğu gibi ‘bilirkişi, başdanışman, uzman ve stratejist’ olduğunu görmek çok üzücü.

Görmeden anlatıyorlar! Liderleri yönlendiriyorlar!

Başımız dertten kurtulmuyor!

Sonuç: Aldandık, yanıltıldık, yanlış yaptık..!?

30 yaşında bir stratejist 1980’li yılları doğmadan yani yaşamadan anlatıyorsa, bunların yol göstermeleriyle toplum 15 Temmuzları yaşadı artık bir düşünün!

Ve kendinize liyakatli, ehliyetli kadrolar seçin..!

Gün bitmeden! Vakit geçmeden!

Ah etmeden, yine yanıldık demeden..!

NE ZAMAN HUZUR BULACAĞIZ?

Merhum Erbakan’ın, toplumsal dönüşümle ilgili tespiti mühimdi: “Değerlerinden koparılmış nesli özüne döndürmek hemen, iktidara geldiğimiz gibi mümkün değil! Adil düzende bir yirmi yıl yaşayacak ki onları aslına döndürelim..!” İki yılımız kaldı!

Din şurasından konuşulmayanlar!!!

Hocam derdi ki: Oğlum ilahiyat okuyup, müftü olup, namaz kıldırma memurlarının maaşını mı dağıtacaksın!!! (Hakkını veren hocalarımı tenzih ederim)

O günler için çok garibime gitmişti bu söz!!!

Hakikaten biz İlahiyat okumadık ama dinimizi de öğrendik ve meslek sahibi olduk ve topluma binlerce hayırlı iş yaptık!!!

% 99,9’u Müslüman toplum ve yüzlerce mezhep, meşrep, din uğruna mücadele eden ‘din hadimi’ imam hatipler, Kur’an kursları, camiler, müezzinler, müftülükler, ilahiyat fakülteleri vs. ile 1 milyon diğer tarikat ve cemaatlerle yaklaşık 3 milyon din hadimi var deniliyor!

Yani herkesin yakın çevresinde muhakkak ona rehberlik edecek bir din hadimi var!!! Fakat namaz kılma oranı yüzde beş!

Gusül abdesti, İslam’ın farzlarını bilme oranı % 50’nin altında!

‘1000 yıl cihana adalet dağıttığını’ hatırladığımızda, ‘kamu’ vicdanını görmezden gelen ‘kamu’ kurumları Diyanet İşleri Başkanlığı, bakanlığı ve bu yoldan maaş kazananlar ve yöneticileri bir kere daha düşünmeleri gerek!!! Nerede hata yapıyoruz!!!

Hocam derdi ki: Evladım dini hayatında yaşarsan tebliğ olur, yaşamazsan sonuç hüsran olur!

Dini sadece kal ile değil halimizle de yaşayarak göstermeliyiz!

Evladım! Bu üç milyon din hadimi, her yıl bir kişiye dini anlatsalardı ülkede dinsiz kalmazdı! Demek ki başka şey anlatıyorlar!! Matematik ortada! Sonuç hüsran!

Din hadimleri gelin biraz empati yapalım ne dersiniz!

Gavur(!) dediğimiz Japonlar anladı!!!

Bizim gâvurlar! anlamadı!!!

… antropolog Japon bilim adamı Kalyo Yasuo üç yıl Türkiye’de araştırması sonunda: “Televizyondaki bütün dizilerin % 99’unun Türk örf, adet ananelerine aykırı olduğunu ve sonuçta batının Türkiye’yi savaşmadan yok ettiği sonucuna varıyor!!!””

Makamda-koltukta oturanlar dikkat!

Allah dostu Behlül-i Dânâ hazretleri, Halife Harun Reşid’in koltuğuna izinsiz oturunca vazifelilerce iyi bir paylanmış ve başlamış ağlamaya… Makâmına gelen halife, dostunun bu hâlini teessürle karşılamış “Makâma hak etmeden oturursan bu saygısızlığa tabii böyle mukabele görürsün..!” deyince Behlül-i Dânâ hazretleri ibretlik nasihât etmiş; “Ey halife, ben öyle 2 tokada ağlayacak adam mıyım..?! Sana acıyorum! Ben bir an oturdum da başıma gelene bak; sen bir ömür ordasın, hâlin nicedir..?!” Makâm sahibi olmanın mesuliyetini bir kez daha hatırlatıyoruz, başından ayağına kadar bütün başımızdaki idarecilere..!

Din şurasında Erdoğan konuştu..!

Kur’an ortada nasları yok sayamazsınız!

Benim aklım almıyor.. Vs. diyerek Kur’an’ın hükümlerini yok sayıp aklınıza göre değiştiremez hüküm veremezsiniz…! Bunlar kıyamete kadar devam edecektir!

Bizler esas kendimizi bir yoklayalım!!

Nerede hata yapıyoruz..

Diyanet İşleri Başkanlığı zamanın ruhunu iyi okumakla mükelleftir…?”

Başkanımızın konuşmaları diğer tavsiyeleri gibi inşallah ortada kalmaz!

KADER SANDIKLARIMIZIN ÜSTÜNDE BİR KADER VAR!

Büyük işleri Yaratıcı görüyor, biz de “İrade’i cüziyemizle” bize düşen işleri yapalım.

Kendimize hayrımız var mı! Emanet canımıza, beden ve ruh sağlığımıza dikkat ediyor muyuz?!

DİNSİZLİK, KÜLTÜR VE AHLAKSIZLIK DİP YAPTI!

Dün bir haber dinledim! Son on yılda Türkiye’de fuhuş % 785 artış göstermiş! Uyuşturucu, cinsel istismar ve tabii ki boşanmalar vs. tavan yapmış!!!

NE EKERSEN ONU BİÇERSİN!

Acaba dini de mi özelleştirsek!!!

Makûs kaderimizden felâha ulaştıracak, külli iradenin rahmaniyet ve bereketini celbedecek güzel işler hayata geçirmeliyiz!

“Nasılsanız, öyle idare olunursunuz!” hükmünce kendimize bir çeki düzen vermemizin vakti geldi de geçiyor..!

Kimler kurtuluşa erecek!

Bu dünyanın ahireti de var! Hesabımızı iyi yapalım!

Din şurasında bunlar konuşulmasa da;

Âhir zamandaki Fırka-i Nâciye’ye, 73’te 1’e girmek, kurtulmak için azami gayret sarf edilmelidir.

Mâlum, Cennet ucuz değil ve dâhi Cehennem de lüzumsuz değil..!

Vesselam!

Prof. Dr. Ahmet MARANKİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi