Peki ne önerirsiniz hocam?
Mevlamıza hamdolsun. Ülkemiz büyüktür. Güzellikleri çoktur. Faydalanacağımız daha pek çok alanlar vardır. Bir kısmı belki yerleşim bölgelerinin 10-15 km. dışındadır. Ama vardır. Müslümanlar yararlanmayı arzu ederlerse kooperatifler kurarak, vakıflar tesis ederek ve az kâra razı olabilecek özel işletmeler oluşturarak şer’i ölçülere uygun müesseseler kurabilirler. Kurdular da. Daha da çeşitlendirilebilir
Ben bu yola gidilmesinde fayda da görüyorum. Şöyle ki; devrimizde insanlarımız gereğince okuyamıyor, dinleyemiyor, müspet hayat örneklerini bilfiil göremiyor. Kadınlarımızın birbirleriyle teması yok denecek kadar azdır. Çocuklarımız ise birbirlerini tanımıyor. Üstelik pek çok bölgemiz bilgili-amelli örnek insanlardan yoksundur.
Kurulacak tatil alanları, köyleri, Müslümanları birbirleriyle tanıştırabilir, kadınlarımızı kaynaştırabilir, gençlerimizi kucaklaştırabilir. Daha da önemlisi yetişmiş alimlerimizden devre devre yararlanmamızı sağlayabilir. Bu gibi yerler, Müslümanların toplumdaki etkinliklerini artıracak yeni yeni projeler geliştirmelerine ortam da hazırlayabilir.
İzninizle sorularımıza devam edelim. Tatile çıkarken nelere dikkat edilmelidir?
Aklımıza gelenleri şöyle sıralamamız mümkündür.
a. Sıla-i rahim amacıyla çıkılacak yolculuk müstesna Ramazan ve Kurban bayramı gibi mukaddes günlerimizde tatile çıkılmamalıdır. Zira bu durum bayram namazı kılamamak, kurban kesememek, bayramda kabirlerimizi ziyaret edememek, akrabamız ve dostlarımızla ziyaretleşip hediyeleşememek gibi mahzurları doğurmaktadır.
b. Gerek nefsimizin ve gerekse eşimiz ve çocuklarımızın haramlara bulaşabileceklerine kanaat getirdiğimiz yerlere gitmemelidir.
c. Borçlanarak da asla tatile çıkılmamalıdır. Borçlanma konusunda Müslümanlarda bir gevşeklik görüldüğüne değinmek isteriz. Borçlanma, kişinin dünyası ile ahiretine zarar verebilir. Borçtan kaçınmak lâzımdır. Zarurî olan nafaka için iş kurmak, mesken yapımı, yangın felâketi, ve zorunlu ameliyatlar dışında Müslümanın borçlanması doğru değildir. Hatta yasaklıdır dahi diyebiliriz. Peygamberimiz kâfirlikten Allah’a sığındığı gibi borçtan da Allah’a sığınmışlardır.
İslâm Dini’nde yolcuya, misafire ikram edilmesinin önemini biliyoruz. Acaba dinlenmek ve tabii nimetlerden yararlanmak amacıyla tatile çıkan için de yardımcı olmak görevimiz var mıdır?
Pek tabii ki vardır. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kişi tanıdığı ve tanımadığı müminlere yardımcı olmak, yardıma muhtaç olan tanıdıklarına ise ayrıca gücü ölçüsünde ikramcı olmakla mükelleftir.
Eğer tatil yapan Müslümanların amacı içkili, kumarlı ve zinalı bir tatil geçirmek ise, bizzat veya ailesiyle girip çıktığı yerler de meşru değilse, ona yardım etmek günah üzerinde yardımlaşmak olur ki yardımlaşmanın bu türünü Rabbimiz yasaklamıştır.
İslâm alimlerimizin büyük çoğunluğuna göre bu gibi günahlara batırıcı seyahate çıkan Müslümanlar İslâm dininin ruhsatlarından da yararlanamazlar. Meselâ onlar Ramazan oruçlarını erteleyemezler, namazlarını kısaltamaz, öğle ile ikindi namazlarım öğle vaktinde kılmak gibi cem-u takdim, akşamla yatsı namazlarını yatsı vaktinde kılmak gibi cem-u tehîr yapamazlar. Cuma namazı da üzerlerinden düşmez. Paralarını yitirmeleri veya bitirmeleri halinde zekât yardımı da alamazlar.
Evet tatile çıkan Müslümanlara yardımcı olunmalıdır.
Hususiyle sahil kesimlerinde, piknik alanlarında ve kaplıca muhitlerinde oturan zengin müminlerin sabit gelirli zekât alabilir durumdaki müminler için özel misafir odaları, daireleri hazırlamaları pek büyük bir âhiret yatırımı olur. Kaldı ki zekâttan kendilerine fon ayrılacak bir kesim de fakir yolcular veya parasını yitiren ya da parası yetişmeyen misafirler olduğu için onlara yapılacak yardımlar zekâttan da düşülebilir.
İslâm ülkeleriyle kaynaşmanın çok gerekli olduğu günümüzde sözkonusu ülkelere turlar düzenleme fikrini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu tür turların düzenlenmesi son derece zaruridir. Ben bu çalışmanın yapılmasının farzı kifaye olduğunun inancındayım. Madem ki yüce Allah, yeryüzünü dolaşmamızı, din ve medeniyet tarihi eserleri üzerinde tefekkür etmemizi, tevhid/Allah’ı birleme inancından sapmış toplumların nasıl helake uğradığını ibretle müşahede etmemizi emir buyuruyor. Madem ki kardeşliğimizi, dostluklarımızı muhafaza etmemiz, kültürel ve iktisadî alanlarda yardımlaşmamız, uluslararası emperyalizmin yıkıcı propagandalarını tesirsiz bırakmamız doğrudan ve dolaylı olarak emrediliyor, bu ilâhî emirleri gerçekleştirecek çalışmaların yapılması ve bu cümleden olmak üzere turlar düzenlenmesi de bizim için bir görev olur. Bu tür düzenleme fertlerin gücünü aşacağından özellikle bu alanda çalışma yapan mü’min kardeşlerimizin bu konuya ağırlık vermelerinin ve gerekli seyahat acentelerini kurmalarının ve gerekli sayıya ulaştırmalarının lüzumunu ifade etmek isterim. Bu tür çalışmaların çok büyük ilgi göreceği ve pek feyizli sonuçlar doğuracağı ümidindeyim.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi