Önce hükmü belirleyip sonra da ayrıntılara geçelim: Tapınmak için olmadıkça resim ve heykel yapılabilir.
Resim Yapmak
a. Canlı Resmi Dahil Resim Çizimi
İslâm’ın ilk dönemlerinde Peygamberimizin diliyle putperestlik yollarını tıkamak için resimle ilgili ağır ifadelerle yasaklama getirilmiştir. Yasaklayıcı hadislerden bazıları şöyledir:
“Kıyamet Günü’nde en şiddetli azaba uğrayacaklar yaptıklarını Allah’ın yarattığı varlıklara benzetmeye çalışanlardır.”(Müslim Libas ve Zinet 102)
“Kıyamet Günü en şiddeti azaba uğratılacak insanlardan bir kısmı da Musavvirler/Tasvir yapanlardır.” (Müsned 1/426)
-İstisnalar bir tarafa- İslâm öncesi Cahiliyet devri ile İslâm’ın ilk döneminde tapınmak için resim yapıldığına ilişkin pek bir rivayet yoktur. Estetik amaçla resim yapıldığına ilişkin rivayetler de yok gibidir. Resim için yeter malzeme olmadığı da bir vakıadır. Bu sebeple azapla tehdit edilen Musavvirler tapınma amaçlı resim çiziciler değil tapınma amaçlı heykel yapıcıları olmalıdır.
b. Resimle İlgili İstisnâî Rivayetler
Bu rivayetlerden biri Hz. İbrahim ve İsmail Peygamberlerle ile ilgilidir:
Mekke’nin Fethi günü Peygamberimiz Kâbe’yi açtırır, İçinden bazı resimler çıkar. Onlardan biri de Hz. İbrahim ile İsmail’i fal oklarıyla kısmet ararken gösterir resmidir. Peygamberimiz bu resmi görünce şöyle buyurur:
–Allah’a yemin ederim ki onlar asla fal oklarıyla kısmet aramamışlardır.
Anlaşılacağı üzere peygamberimiz gördüğü resimlere değil, İki peygamberi fal oklarıyla kısmet arar şekilde resmedilmesine karşı çıkmıştır. (Buharî Kitab-u Bed’il-Vahyi; Ebu Davud’dan İbn Kayyim Zadül Mead,3/407…)
c. Devrimizde Resim Çizmek/Çekmek ve Heykel Yapmak
Devrimizde resim çekmek veya canlı varlıkların resimleri ve heykellerini yapmakta putperestliğe yol açmak gibi bir sakınca da yoktur. Kaldı ki bir varlığın resmini çekmek veya bir varlığın resmini çizmek ya da heykelini yapmak Yüce Rabbimizin yüceliği önünde eğilmektir. Çünkü resim çekme, çizme ve heykel yapmada başarı aslı yansıtabilmektir. Yüce olan asıldır. O da Rabbimiz tarafından yaratılmıştır.
Heykel Yapmak
Dinimizin Peygamberimizin de uygulamakla yükümlü olduğu kaynağı KUR’ÂN’dır. Rabbimizin Kitabı Kur’ân’da resim çekme, çizme ve heykel yapma ile ilgili hiç bir yasak yoktur. Bu sebeple Peygamberimiz tarafından koyulduğu kabul edilebilecek yasaklar Kabir ziyareti yasağında olduğu gibi geçici nitelikliydi. Önceden konulan kabir ziyareti yasağının sonradan kaldırılması da bunun örneğidir. Bilindiği gibi Peygamberimiz yaka paça yırtmak ve feryad-figan etmek gibi özellikle Cahiliyet dönemi kadınlarında görülen aşırılıkları gidermek için kabir ziyaretini önce yasaklamış, bilgi ve bilinç gelişimi ile birlikte sakıncalar ortadan kalkınca da kaldırmıştı. Konu ile beyanlarında Peygamberimiz şöyle buyururlar:
“Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, bu yasağı kaldırdığımı iyi bilmenizi isterim. Artık kabir ziyareti yapabilirsiniz. Çünkü kabir ziyareti size âhiret hayatını hatırlatır.”
Tapınma Amacı Olmayan Heykel Yapımı
Bırakınız resim çekme ve çizmeyi, değinildiği üzere tapınmak için olmadıkça heykel de yapılabilir.
1. Çünkü Kur’ân’da Cinlerin Hz. Süleyman için Temâsîl /Heykeller yaptıkları olumlu bir dille aktarılmaktadır. Bu açıklama bize de örnektir. (Sebe’’ 13)
2. Kur’ân’da Hz. İbrahim’in diliyle şiddetle yerilen heykeller değil, heykellere tapınılmasıdır.
“İbrahim babası ve kavmine şöyle dedi: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de nedir?(Enbiya 52)
3. Nûh sûresinde de yerilen, heykeller değil onların ilâh olarak görülmesidir. Çünkü putperestler heykellere sahip çıkılması için birbirilerini uyarırlarken “İlahlarınızı terk etmeyin” demişlerdir.(Nûh 23)
4. Hz. Allah ilk insan Âdem’i çamurdan halk etti ve ona Kendi rûhundan üfledi. Hz. İsa’ya da çamurdan kuş heykelleri yaptırttı. Hz. İsa’yı onlara üflettirerek can verdirtti. (Mâide 110) Allah Peygamberine heykel yaptırırken heykel yasağı koyar mı?
5. Samirî İsrail oğullarına öncülük ederek Buzağı heykeli yaptırdı. Kur’ân bunu yerer. Ama buzağının yaptırılması değil İlâh edinilmesi için yaptırılması yerilmiştir. Bunu da Kur’ân’dan öğreniyoruz:
“ Samirî onlar için böğürebilen bir buzağı heykeli yaptırdı. Onlar da şöyle dediler: İşte bu buzağı heykeli sizin ilâhınızdır ve Mûsa’nın da ilâhıdır…(Tâ Hâ 88)
6. Kur’ân’da tahta, taş ve madenden yapılı heykeller anlamına kullanılan Evsanve Esnamtapınma konusu edilen heykellerdir. Kullanılan bir diğer kelime olanEndad da Allah’a benzer kılınarak tapınılan heykel veya insan anlamındadır.(Bak. İbrahim 35; Ankebût 17,25; Bakara 165)
7. Peygamberimiz Mekke’nin fethinden sonra Kâbe’deki bütün putlar yanı sıra Taif’te ve diğer yerlerde bulunan putları da yıktırdı. Oralarda da kendilerine tapınılan putlardı. Bu Peygamberi uygulamalar da meselenin tapınma olduğunu göstermektedir.
İslâm Tarihi boyunca Müslümanların heykel yapımından kaçınmış olmaları Sünnet ile haram kılınmış olmasına inanılmasından daha çok da Kur’ân kaynaklı Sedd-i Zerâi ilkesine bağlılıktan kaynaklanmıştır.(En’âm 108) Yani putperestliğe açılabilecek yolları kapatmak için yasak getirilmiştir. Bu gün de aynı hassasiyet gösterilebilir. Ama bu haramlığın delili olarak görülemez.
Doğruları en iyi bilen Allah’tır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi