islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4787
EURO
36,2260
ALTIN
2.957,05
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Sokaktaki Gerilim Meclis’in Bir Tezahürüdür

Sokaktaki Gerilim Meclis’in Bir Tezahürüdür

Sakarya’da Ak Partili ve Chp’liler Karşı Karşıya

CHP Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, TBMM’de AK Parti ve CHP arasında yaşanan kavgada yaralanan CHP’li Engin Özkoç‘a destek olmak için, Sakarya CHP il binası önünde 200 kişiden oluşan bir grup ile basın açıklaması yaptı. Aynı esnada Özkoç’u kınamak için CHP il binası önünde toplanan Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluş üyeleri ve AK Partili grup basın açıklaması yapmak isteyince gerginlik yaşandı. İki grup arasında gerginlik yaşanınca polis araya girdi. Polis, Milli İrade STK üyelerinin parti binasına yaklaşmasını engelledi. Buna karşılık topluluk, caddenin karşısında açıklama yapmak istedi. Basın açıklaması öncesi her iki taraf da sloganlar atarak karşılıklı atıştı. Olaylar sonrası bir kişi gözaltına alındı.

Sokaktaki Gerilim Meclis’in Bir Tezahürüdür

Sevgili Okuyucularım;

Daha bundan birkaç gün önce mecliste yaşanan o nahoş hadiseden sonra siyasetçilerin kullandığı dil üzerine uyarıcı bir yazı yazmıştım.

Şöyle ifade etmiştim: “Siyasetçilerimiz maalesef eleştiri, öneri, tavsiye ve(ya) düşünce boyutlu sözler sarf etmek yerine tahkir, hakaret ve(ya) küfre varan sözleriyle siyaset iklimini bozmaktadır. Siyasetin dili kirlenince toplumda mevcut hukukî, dinî, ahlâkî ve kültürel normlar da zedelenir. Geniş halk kitleleri, siyasete, meclise, partilere, devlete, adalete ve demokrasiye olan güven duygularını kaybeder. Sosyal sapma ve bozulmalar meydana gelir.”

Mezkûr haberde görüldüğü üzere tahminlerim maalesef doğru çıktı. Bizim siyasal ve toplumsal hayata dair sosyolojik tahminlerimizin gerçekleşme ihtimali, davranışsal bilime ve tecrübeye dayandığı için, her zaman yüksektir. Sosyal bilimler bunun için vardır zaten. Sosyal bilimler sadece teorik zeminde bazı tespitlerde bulunmaz aynı zamanda mevcut sosyal verilerden veya toplumsal olaylardan yola çıkarak geleceğe dair bazı somut işaretlerde bulunur. Bu gaybı bilmek ve kehanette bulunmak anlamına gelmez. Fütüroloji diye bir bilim, bunun için, bugün yaşanan hadiseleri dikkate alarak, ileriye dönük senaryolar yapar, bazı olası tahminî gelişmelere dikkat çeker ve gerekli tedbirleri almayı önerir.

Bu bağlamda milleti temsil eden siyasetçilerin tutum ve davranışları, gayri ihtiyari olarak toplumun belirli kesimleri üzerinde benzer ve hatta bunun üzerinde bir etkisi olacaktır. Şeyh Sadi-i Şirazi, boşuna “Halkın bahçesinde padişah bir elma yerse, tebaası ağacı kökünden söker.” dememiş. Milletvekillerinin mecliste sert bir dil kullanmalarının ötesinde birbirlerini yumruklamaları, ister istemez taraftarlarını da daha şiddetli bir ortama sürükleyecektir. Onun için burada siyasetçilerimize/yöneticilerimize meselelerini uhulet ve suhulet ile ele almalarını ve dillerini her türlü kirli virüslerden korumalarını istirham edeceğim.

Temiz Siyaset Dili, Toplumsal Barışa Katkı Sağlar

Lütfen siyasette lisanımızı kirletmeyelim. Yoksa kirlenen lisanımız, toplumsal boyutuyla şiddete zemin hazırlar. Unutmayalım; lisan, bir milletin duygu ve düşünce hazinesi, bir başka ifadeyle bir milletin kültürünün temel unsurudur. Lisan bozulursa, iletişim kopar, şiddet kültürü hâkim olur. Sağlıklı sosyal münasebetlere bağlı olarak toplumda barış ve dayanışmanın geçerli olmasını istiyorsak, ilk önce devlet büyüklerimizin dili tertemiz olmalıdır. Dilinin altında gizli olan insandır. Dil, güzel ise insanın ruhu da güzeldir. Her türlü bireysel ve toplumsal kötülüğün dilden çıktığı son hadiseler açıkça göstermektedir. Hz. Ali’nin şu ibretli sözü, siyasetçilerimiz için bir küpe olmalıdır: “Dilinizi daima iyi kullanın. O, sizi saadete götürdüğü gibi, felâkete de götürebilir.”

Hakikaten dizginsiz siyasî dil, kişiyi maskara eder ama toplumsal yansımaları açısından sosyal felaketlere de yol açar. Halbuki düşünceye dayanan samimî, tatlı, uyarıcı ve akıllı dil, birleştiricidir. Onun için söyleyeceklerimizi iyi düşünüp öyle konuşmalıyız. “Söz, ok gibidir. Senden çıktı mı, artık sen ona değil, o sana hâkim olur.” diyen İmam-ı Şafiî’nin bu sözü her milletvekilinin odasına asılmalıdır. Umulur ki bundan böyle milletvekillerimiz, dillerini daha dikkatli kullanır ve toplumsal gerginliklere yol açmaz.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.