1- Allah’a inanmayan veya Allah’a inandığı halde âhiret hayatına; Cennet ve Cehennem’e inanmayan ya da Hz. Muhammed’in peygamberliğine ve onun tebliğ ettiği Kur’ân-ı Kerim’in içerdiği emirler, yasaklar ve gerçeklere iman etmeyen kişi Kur’ân’a göre kâfirdir. O, asla şehît olamaz. Çünkü şehîtlik için iman, temel şarttır.
2- İslâm dininin onaylamadığı bir savaş içinde can veren kişi, Müslüman olsa da şehît olamaz. Meselâ yalnızca toprak işgal etmek ve ekonomik çıkar sağlamak için savaşmak haram kılınmış bir zulümdür. Böylesine gayrimeşru bir savaşa bilinçle katılan kişi, milletini zulmü üzerinde doğrulayan bir ırkçıdır. Şanlı Peygamberimiz, “Irkçılar bizim çizgimiz üzerinde değildir” 7 buyurdukları için, ırkçı kahraman olabilir, ama şehît olamaz.
3- Meşru yöntemlerle oluşturulmuş bir İslâmî yönetime karşı savaş açan; savaş gerekçeleri giderildiği halde savaşı sürdüren anarşistler (bâğiler) topluluğunun bir ferdi olarak can veren kişi, mü’min kardeşlerine silah çekmiş günahkâr olduğu için şehît olamaz.
4- Sosyalizm ve laisizm gibi seküler bir düzenin egemenliği veya korunması için can veren kişi; Kur’ân diliyle Tağût’ un, batıl ideolojilerin savaşçısı olarak ölmüş bir Cehennemliktir, o devrim ölüsü olabilir ama tabii ki şehît olamaz. (Nisa 76)
5- Asıl amaçları yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürmek olan zâlim müttefiklerin yanında Müslümanlara veya gayrimüslimlere karşı başlatılacak savaşa bilinçli olarak katılarak ölecek-öldürecek Müslüman da şehît olamaz. O, ancak bir zalim olarak ölür. Örneğin, Amerika’nın veya Rusya’nın yanında Müslüman bir ülkeye yapılacak saldırılarda yer alarak Müslüman kardeşlerini öldürecek asker cani olur. Öldürülecek asker de Cehennemlik olur.
Ancak, adâletli müttefiklerle yurtları işgale uğramış Müslümanların veya Allah’a inançlı gayrimüslimlerin yurtlarını, canlarını, mallarını ve ırzlarını korumak için yapılacak savaşta can verecek mü’minler, Allah’ın rızasını kazanmayı amaçlarlarsa hiç şüphesiz şehît olurlar. (Nisa 75)
6- Müslümanlar arasında yapılacak bir savaşta haksızca saldırgan tarafta yer alarak can veren kişi de şehît olamaz. Çünkü Kur’ân’ımız saldırıya uğrayan tarafta yer almamızı emreder. (Hucurat 9) Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyurur:
“İki Müslüman vuruşmak için (kılıçlarını çekerek) karşı karşıya geldiklerinde öldüren de ölen de Cehennem’dedir.”
7- Değil yukarıda altı madde şeklinde açıklananlar, Müslüman olduğu ve meşru gayelerle silah kuşandığı halde Allah’ın rızasını amaç kılmaksızın yalnızca ünlenmek, terfi etmek ve geleceğe dönük siyasî-ekonomik yatırım yapmak için can veren kişi de gerçek şehît olamaz. Görünürde şehît işlemi yapılıp “dünya şehîdi” olarak isimlendirilirse de, bu kişinin ilâhî sorgulamadan sonra riyakârlığı sebebiyle Cehennem’e sevkedileceğini Peygamberimiz bildirmektedir.
Şehîtlik Cennet Makamıdır
Allah yolunda can vermek olan şehîtlik ancak Müslümanlar tarafından kavranabilecek ve ulaşılabilecek olan Cennet makamıdır. İslâmî imanla, yok oluş anlamındaki ölümü öldüremeyenler, onu anlayamazlar. Tarihi zaferlerimiz ve hayati savunmalarımızın rûhunu oluşturmuş şehîtlik bugün de en büyük silahlarımızdandır. Şehadet eylemlerine terör, İslâm dışı inanç ve amaç uğruna öldürülenlere de şehît diyerek şehîtliğin anlamını yozlaştıranlar -Allah korusun- bu manevi kuruma toplum olarak ihtiyacımız olabileceğini unutmamalıdırlar. Ülkemiz artık her türlü modern harp silahlarını üretememenin ve şehadet inancını gereğince diriltememenin aczi, utancı ve gafletinden kurtulmalıdır. Zira silahsız ve inançsız savaş yapılamaz.
Sohbet yazımızı âyetler ile bitiriyorum:
“Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanma. Hayır, onlar diridirler. Rableri katında rızıklanmaktadırlar. Allah’ın, lütfuyla kendilerine bağışladığı herşeyden ve şehitllikten dolayı sevinirler ve arkada kalıp henüz kendilerine katılmamış olan kardeşlerine, bir korku ve üzüntü duymayacakları, Cennet’e girecekleri müjdesinde bulunurlar..“10
Ali Rıza DEMİRCAN
7- Feyzü’l-Kadîr, Hadis No: 7684
8- Nisa 76
9- Hucurat 9
10- Al_i İmran 169,170
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi