islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4847
EURO
36,2367
ALTIN
2.960,31
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Rahman’ın Kulları

Rahman’ın Kulları

Furkan suresi (63-77. ayetler) Rahmân’ın kullarının bazı niteliklerini verir. Tüm insanlar doğuştan Rahman’ın kullarıysa da, O’nun has kulları şuurla O’na itaat eden ve şu güzel nitelikleri taşıyanlardır:

63. Rahman’ın kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf atınca ‘selâm’ diyenlerdir.

Onların dikkati çeken ilk niteliği “yürüyüş”leridir. Yürüyüş kişinin karakterini gösterir. Kibirli ve gururlu değil, mütevazı ve vakarlı bir yürüyüş, yürüyenin soylu ve ağırbaşlı bir kişi olduğunu gösterir; onların “gidiş”i, yumuşak huylu, doğru düşünceli, güzel ahlâklı insanların gidişidir.

Ayetteki “hevn” (ağır başlılık); ‘kibirli, gururlu, zorba’ anlamındaki “müstekbir” kelimesinin zıddı olup, ‘sekînetvakarrıfk (yumuşaklık), tevazu’ ve bu manaları içeren “hilm” kavramıyla açıklanır. 

Âyet, müminlerin, kendilerine sözlü sataşanlara “selâm” diyerek esenlik dilediklerini bildirdi. Sözle sergilenen alaycı ve küçümseyici tavırlar Câhiliye zihniyetinin kendini beğenmişlikküstahlıkhoyratlıksaldırganlık gibi tutumlardan oluşan barbarlık ahlâkını; Müslümanların bu sataşmalara selâmla karşılık vermeleri de onların barışçı ilkelere dayalı medeniyet ahlâkını gösterir. 

Aynı durum Kasas/55. ayette de geçer: “Boş söz işittiklerinde, ondan yüz çevirirler ve ‘bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size; size selam olsun, bizim cahillerle bir işimiz yoktur’ derler.”

64. Ve Rablerine secde ve kıyam ederek gecelerler. 65-66. ‘Ey rabbimiz! Bizi cehennem azabından uzak tut; onun azabı cidden devamlı bir acıdır; o ne kötü bir yerleşme ve kalma yeridir!’ derler.

Gecelerini eğlence, oyun, dedikodu ve kötü işlerle geçirmezler; zira bunlar cahillerin işleridir. Allah’ın kulları gecelerini zikir ve ibadetle geçirirler. Şu ayetlerde geçtiği gibi: “Yanları yataklarından uzaklaşır ve Rablerine korku ve umutla dua ederler.” (Secde 32/16). “Gecenin az bir kısmında uyurlar ve seherlerde istiğfar ederler.” (Zariyat 51/17-18). “…gece secde ve kıyam edenler…” (Zümer 39/9).

Ahirette kurtuluşa ermelerinin kendi amellerine değil, Allah’ın rahmetine bağlı olduğunun bilinci içinde, kendilerini cehennem azabından kurtarması için Rablerine yürekten dua ederler.

67. Harcadıklarında ne israf eder, ne de cimrilik ederler; bu ikisi arasında dengeli bir yol tutarlar.

“İsraf”; tefsirlerde genellikle ‘nicelikteki aşırılıktan ziyade nitelikteki aşırılık’, yani ‘Allah’ın rızasına uygun olmayan, O’na isyan sayılan yollara harcamada bulunmak’; “cimrilik” ise ‘imkânları elverdiği halde Allah rızasına uygun olan yerlere harcama yapmaktan kaçınmak’ şeklinde açıklanır. “Kavâm” da ‘israftan ve cimrilikten uzak olarak gereken yerlere gerektiği kadar harcamada bulunmak’ demektir.

1) En küçük miktarda da olsa gayrimeşru yerlere harcamak, 2) Meşru yollarda kendi kaynaklarının dışına taşmak ya da zevk için harcamak, 3) Allah için değil de gösteriş için infakta bulunmak israftır. Kendisi ve ailesinin ihtiyaçları için kendi konum ve imkânları ölçüsünde harcamada bulunmamak, ya da hayırlı işlerde parayı kısmak ise cimriliktir. İslâm’ın öngördüğü yol, terazinin dilini ortada tutmaktır.

68. Onlar Allah ile birlikte başka bir ilaha da tapmazlar; haksız yere, Allah’ın dokunulmaz kıldığıinsan hayatına kıymazlar, zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulacaktır. 69. Kıyamet günü ona azabı kat kat verilecek ve alçaltılmış olarak o azap içinde ebedî kalacaktır.

“Rahman’ın kulları” üç büyük günahtan kaçınırlar: Şirkkatil ve zina. Rasulüllah (s.a) bu günahlar hakkında uyarıda bulunmuştur. Abdullah b. Mes’ud’un (r.a) rivayetine göre, kendisine en kötü günahlar sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “1) Seni yaratmış olan Allah’a bir şeyi denk/ortak tutmak, 2) Rızık korkusuyla çocuğunu öldürmek, 3) Komşunun eşiyle zina etmek” (Buhari, Müslim, Tirmizî, Nesaî, Ahmed).

Büyük günahlar yalnızca bunlar olmayıp, cahil Arapların en yaygın işledikleri günahlar bu üçüydü.

İlgili ayet ve hadislerde iyiliğin karşılığının kat kat fazlasıyla verileceği, fakat kötülüğün cezasının katlanmayacağı bildirilir (Nisa 4/40; En’âm 6/160; Şûra 42/40; Buhârî, Tevhîd 35; Müslim, Îmân 203-209).Şu halde 69. âyette belirtilen günahları işleyenlere bunun azabının “kat kat” verileceği bildirilmekle, bir günahın cezasının katlanarak değil; şirk, katil, zina suçlarının cezalarının birbirine eklenip verileceği bildirildi.

(“Rahman’ın kulları”nın diğer niteliklerini haftaya ele alalım inşaallah.)

Abdullah YILDIZ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.