islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4849
EURO
36,2385
ALTIN
2.960,90
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Dua ve Corona Virüsü (ll)

Dua ve Corona Virüsü (ll)

Bütün gündem, haklı olarak corona virüsü… Corona ile yatıyor, corona ile kalkıyoruz.

Artık ellerimizi yıkamayı iyice öğrendik… Yirmi saniye boyunca ellerimizi sabunla yıkarken, zevk(!) almaya bile başladık galiba. Zevk alarak yıkıyoruz ellerimizi…

Gerçi namaz için abdest alan kardeşlerimizin, bu konuda pek bir sorunu yoktu ama olsun…

Bize el yıkamayı öğreten Corona, batı insanına da tahareti öğretti zahir… Batı’da, taharet musluğu olan klozetlere talep artmış. Helal olsun! Tuvaleti İslam medeniyetinden öğrenen batılılar, tahareti de corona virüsü sayesinde, yine İslam’dan ve Müslümanlardan öğreniyorlar. Bizim atalarımız ne kadar da güzel söylemişler, “Bir musibet bin nasihata bedeldir” diye.

Corona virüsünden muzdarip olan insanlık, insan olmayı, insanca yaşamayı da öğrenir mi bilemiyoruz? Ama şurası bir gerçek ki, corona virüsünden korkan birçok ülkede akıl almaz şeyler yaşanmaya başlandı…

İspanya ve Almanya’da ezanlar okunurken ses dışarıya veriliyor, bazı kiliselerde Kuran okunuyor…

İtalya’da papazlar, helikopterlere binerek şehirlerin üzerinde ellerinde haç’lar ile günah çıkartıyorlar. Kiliselerin önünde, aynı tastan ve aynı kaşık ile kutsanmış su içen insanları görüyoruz ekranlarda…

Bütün insanlık, kendi inanç sistemi doğrultusunda, dua’ya sarıldı anlaşılan…

Bu davranışlar, hiç şüphesiz yüce bir yaratıcıya inanma, dayanma ve güvenme duygusudur. Pek tabii bir duruş ve davranıştır bu. Çünkü her insanın fıtratında, yüce bir yaratıcıya dua etme olgusu vardır. Hatta ateistlerin bile… Ateistler, “Tanrının varlığına inanmamaya” inanıyorlardır… “İnanmamaya inanmak” felsefesi… Bu da kendi içinde bir inanıştır diye düşünüyorum.

Dünya üzerinde yaşayan insanların çoğunluğu duaya sarılmışken;

Toplumumuzda, hala duanın güç ve mahiyetini bilmeyen veya anlamak istemeyen insanların olması üzüyor bizi… Sosyal medyada Kuranı Kerim ayetleriyle dalga geçenler, minarelerden yükselen dua sesinden rahatsız olanlar, “İmamlar dua etmek yerine, corona aşısını bulsun” diyenler. Hatta işi biraz daha şizofrene bağlayıp “Şu kadar imam bir doktor etmez” diye bağıranlar…

Böyle bir spastik düşünceyi ortaya atmak ve konuşmak bir hezimet, sosyal medyada paylaşmak ise ayrı bir fecaat…

Laf işte… Konuşmuş olmak için konuşan zavallılar bunlar. İşi döndürüp dolaştırıp İslam’a ve Müslümanlara sövmeye kadar nasıl getiriyorlar acaba? Emin olun, bunu yaparken zorlanmadıklarının farkındayız! Lakin biraz akıl, biraz izan istiyoruz sizden. Çok şey mi istiyoruz sizden acaba diye de düşünüyorum. Özellikle bu konuda, çok veya az göreceli bir kavram olsa gerek…

Yani, belki de sizde olmayan şeyi istediğimiz için haksızlık ediyoruz size…

Dua’nın gücünü bilmeyenler, yüce yaratıcının biz kullarını görünmez bir virüs ile ikaz ettiğini anlayamayanlar, duaya da İmamlara da Müslümanlara da saldırıyorlar. Corona virüsünün ülkemizde baş göstermesini, birinci derece de Umrecilere bağlayan, Y. Özdil gibi yazarçizerler bile var. Anlaşılan o ki onlara göre, İtalya’ya, Fransa’ya, İspanya’ya, Hatta ABD’ye de umreciler bulaştırdı bu virüsü… Hatta Çin’in hiç hiç kusuru yok!

Ama Mart başında, Amerika da konser veren ve ülkemize dönen Zülfü Livanelinin, test sonuçlarının pozitif çıkmasından kimse bahsetmiyor.  

Biz sayın Livaneli’ye buradan, corona virüsüne yakalanan bütün vatandaşlarımızla birlikte yine de geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Hatta isterlerse onun için de dua edelim.

Ama İslam ve Müslümanlarla alay etme cüretini gösterenlere de şu soruyu soralım!

Bir ve beraber olmamız, birbirimize kenetlenmemiz gerektiği bu günlerde, dua, İmamlar ve genel manada Müslümanlar ile alay ederek, inançlara saygısızlık yaptığınızın ne zaman farkına varacaksınız? Hor ve hakir gördüğünüz o imamların içinde; sağlıkçı, bilim adamı ve akedemisyen çocukları olan insanların olduğunu unutmayın lütfen! Herkesin de şu anda teyakkuzda olduğunu ve kendi alanında canla başla çalıştığını unutmadan hareket etmenizi rica ediyoruz. Nazikçe, naif bir dille yapıyoruz bu uyarıyı!

Yapıyoruz ama Müslümanın bir özelliğinin de “Gerektiğinde herkesin anlayacağı bir dil ile konuşabileceğini” hatırlatmak da istiyoruz sizlere…

Zira benim evladım da, şu anda özel bir hastanede, corona virüsü bulaşan hastaların tedavisi için uğraşıyor.  Aynı binlerce sağlıkçımız gibi…  Canı pahasına bu görevi yerine getirmeye çalışan bu insanlarımıza ve bütün çalışanlarımıza; Müslüman olarak bizler de dua ediyoruz her akşam. Ülkemizin selameti için minarelerden yükselan sese, içten “Amin” diyoruz her yatsı vaktinde…  

İyi de siz neden rahatsız oluyorsunuz ki bu durumdan? Müslümansanız, rahatsız olmamanız gerekir! Yok, Müslüman değilseniz ki olabilir, o zaman da inançlara saygı göstermeniz gerekir!

***

Biliyorum ki dua, yüce rabbimiz tarafından büyük bir nimet olarak sunulmuş inanan insanlara… Sizlere ayet ve hadisler doğrultusunda anlatsam duayı, belki de çok dikkatinizi çekmeyecek. Zira “Dua edin ki duanıza icabet edeyim”[1]De ki: dualarınız olmasa, Rabbim size ne diye kıymet versin”[2] ayetlerini defalarca duymuşsunuzdur.

Siz hep bilim falan diyorsunuz ya… O zaman bilimsel bir deney ile devam edelim ki, belki de dua eden insanlarla alay etmekten vazgeçersiniz.

Dr. Herbert Benson isimli İngiliz bilim adamı, dua eden insanların beyin tomografilerini çekerek ilginç bir de­neye imza atmış. Bu araştırmada Benson, dua eden ve ibadet eden insanların beyinlerinin büyüdüğünü ve vü­cut fonksiyonlarının rahatladığını tespit etmiş. Dua ve ibadetin insanlar üzerindeki fizyolojik etkilerini net bir şekilde gören Benson, araştırmalarını sonunda şu tespiti yapmış:

“İbadet ve dua sırasında insanların beyinleri büyü­yor ve vücutta büyük bir rahatlama söz konusu oluyor. Rahatlayan insanın tansiyonu düşüyor ve gerilimden uzaklaşıyor.

Aslında burada, dua hakkında yapılan bilimsel ge­lişmeleri örneklerle uzatmak mümkün. Ancak şurası bir gerçek ki, duanın insan psikolojisi üzerinde mükemmel bir rahatlama sağladığı, duadan sonra insanın ener­ji yüklendiğini anlamak için, bu araştırmalara da gerek yok.

İnanç meselesi…

Bir de inançlara saygı…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN


[1] Mü’min suresi 40/60

[2] Furkan Suresi 25/77

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.