Sağlık Bakanı Koca Açıkladı: Toplum Bilimleri Kurulu Kurulacak
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadele kapsamında Toplum Bilimleri Kurulu adı verilen bir kurul oluşturduklarını söyledi. Kurulda kimlerin yer alacağı sorusuna da yanıt veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sosyolog, psikolog, din psikolojisi, din sosyolojisi, istatistik gibi alanında uzman kişilerden oluşacak. Toplumu ilgilendiren konularla ilgilenecek” dedi.
TOPLUM BİLİMLERİ KURULU MANEVÎ BAKIMIN GEREKLİLİĞİNİ GÖREBİLECEK Mİ?
Muhterem Okuyucularım;
Haberi okudunuz. Sizce neden ikinci bir kurula ihtiyaç duyuldu acaba? Cevabını isterseniz bendeniz vereyim: Şu bir gerçek ki manevî yönden güçlü olan inançlı hastalar, stres yönetimini daha kolay yönetebilmekte, bağışıklık sistemlerini güçlendirebilmekte ve hastalıklarını daha kolay yenebilmektedir. O halde hekimlerimiz, hastalarımıza manevî telkinde de bulunabilecek bir donanıma sahip olmalıdır. Ama ne var ki Koronavirüs ile mücadelede devreye giren bilim kuruluna mensup ne değerli üyelerimiz, ne de hastanelerde çalışan hekimlerimiz, daha önceden böyle bir manevî eğitim almadıkları ve hastalığın/musibetin manevî perde arkasını bilmedikleri için, maalesef hastalarına manevî telkinde bulunamamaktadır.
Onun için hastalarda ve henüz hasta olmayanlarda son dönemlerde anksiyete ve davranış bozuklukları görüldüğünden dolayı, yeni oluşturulacak TOPLUM BİLİMLERİ KURULU’nda din sosyologları ve din psikologları da yer alacaktır.. Peki sizce din sosyologları ve din psikologları, özellikle hastalara ve yakınlarına yönelik manevî teselli vermede yeterince donanıma sahip midir? Öyle ise bu mesleklerin özelliklerine biraz daha yakından bir bakalım. Şunu başta ifade edeyim: bahsedilen iki meslek, sosyal içerikli manevî (dinî) bilimler kapsamına girmektedir. Bu iki meslek, hem dinî konular, hem de değişik sosyal konularla iç içedir. Her iki alanı daha çok bilimsel yöntemlerle inceleyen multi disipliner bir meslektir. Ne var ki bu iki meslek; dini, maneviyatı ve dinî tutum ve davranışları, sosyal bilimlerin pozitivist yöntemleriyle inceleyen bir disiplindir. Dolayısıyla bu iki mesleğin/bilimin içeriğinin İslâm ile bütünüyle uyumlu olduğu mutlak anlamda söylenemez.
Din Psikolojisi Nedir?
Din psikolojisi, dinin, fert üzerinde ve duygularındaki etkileri inceleyen, kişilerin dinî tutum ve davranışlarını konu alan bilim dalıdır. Başka bir tanıma göre din psikolojisi, metafizik (doğaüstü veya fizik ötesi) varlıklara inanmaya yönelik coşkusal yaşantıları veya dinî eğitim ve terbiyenin oluşturduğu his, eğilim, sosyal münasebetler, ahlâkî ve estetik yöneliş, düşünce, irade ve coşkuları (iman, inanç, dua, tövbe ve ibadetler gibi), psikolojik yönden inceleyen bir disiplindir.
Genel eğilim bakımından dini, psikolojik bakış açısıyla inceler, bir başka ifadeyle insanın ruhî yaşayış ve davranışları içerisinde dinî nitelik taşıyan her belirtiyi ele alıp, dinî yaşayış ve davranışları bir bütün hâlinde değerlendirir. Kısacası, din psikolojisi, dinî yaşayış ve davranışları, bunlara yol açan sebepleri ve faktörleri, kişilikteki yapılanmaları ve etkileriyle birlikte inceler. Din psikoloji, insanın dinî boyutunu, bütün genişliği ve derinliği içerisinde inceler ve objektif bilimsel bilgiler üretir. Dinin hakikatini veya inanç boyutunu belirlemekten ziyade dinin yalnızca insan hayatındaki etki ve boyutlarını tasvir etmeye çalışır ve dinî hayatın oluşum, değişim ve sonuçlarını araştırır.
Din Sosyolojisi Nedir?
Din sosyolojisi, dinî hayatı, toplum açısından ele alan, dinlerin ve inançların toplum hayatı üzerindeki etkilerini araştıran bir bilim dalıdır. Dini, bir sosyal kurum olarak ele alan din sosyolojisi, dinin kökenini, gelişmesini, aldığı biçimleri, yapısında ve fonksiyonunda meydana gelen değişimleri, din-toplum münasebeti ekseninde dinî grupların diğer gruplarla olan sosyal münasebetlerini inceler.
Diğer taraftan dinlerin farklı coğrafyalarda aldığı değişik biçimleri, dinî inanç ve ibadet biçimleri ile diğer sosyal etkinlikler arasındaki bağlantıları ortaya koyar. Din sosyolojisi, dinî müesseseleri ve faaliyetleri (cami, tekke, zaviye, zekât, sadaka vb.) bir sosyal kurum olarak ele alır ve dinî kurum, kaide ve faaliyetlerinin kökenini, gelişmesini, aldığı biçimleri, yapısında ve işlevinde meydana gelen değişimleri araştırır.
Görüldüğü gibi, pozitivist sosyal bilimlerin emrinde olan dinî görünümlü bilimler, psikolojik ve sosyolojik din araştırmaları yapar. Mesela din psikolojisi, sosyal vakıaların doğrudan doğruya ferdi ilgilendiren psikolojik yönlerini, din sosyolojisi de onların toplumla olan münasebetlerini araştırır.
Şimdi Sormak Lazım…
Şimdi sormak lazım, bu şekilde bir eğitimden geçen ve İslâm dininin mahiyetini, Kur’ân’ı ve Sünneti bilmeyen, tıbbı nebeviden bîhaber din psikologlarımız ve din sosyologlarımız hastalarımıza ve hasta yakınlarına gerçekten manevî teselli verebilecek bir donanıma sahip olabilir mi? Maalesef tıbbın ve diğer sosyal bilim dallarının, dinden ve maneviyattan tamamen kopuk kalması, tıp ve diğer sosyal bilim dallarının gelişimini de olumsuz yönde etkilemiştir. Şimdiye kadar sağlık, hastalık ve mutluluk gibi temel konular, ağırlıklı olarak fizikî boyutuyla ele alınmıştır.
Halbuki bugün birçok araştırma, din ile sağlık, maneviyat ile huzur, inanç ile iyileşme, ümit ve bağışıklık sistemi arasındaki pozitif korelâsyonunun varlığını teyit etmiştir. İslâm Peygamberinin (sav), sağlık ve saadet bağlamında birçok hadisi ve uygulaması vardır. Bize Kitap ve Sünnet eczanesinden şifalar takdim edebilen, Tıbb-ı Nebevî ekseninde manevî reçeteler sunabilen, Hastalar Risalesinden ilham alıp hastalarımızın maddî ve manevî hastalıklarına deva olabilecek inançlı, ihlaslı hekimler lazım. MANEVÎ SOSYAL HİZMETLER ve MANEVÎ BAKIM alanında uzman olan profesyonel sağlık personeline ihtiyacımız var. Peki sizce yeni kurulan TOPLUM BİLİMLERİ KURULU’nun değerli üyeleri bu ihtiyacı görebilecek mi? Umarım yeni bilim kurulunda yer alacak olan değerli bilim insanlarımız, şu anda acilen ihtiyaç duyulan MANEVÎ SOSYAL HİZMET ve MANEVÎ BAKIM alanında bilgi ve tecrübeye sahiptir.
Prof. Dr. Ali SEYYAR
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi