islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Adalet din, ırk ve coğrafya farkı gözetilmeksizin uygulanmalıdır I

Adalet din, ırk ve coğrafya farkı gözetilmeksizin uygulanmalıdır I
21 Şubat 2018 08:59
A+
A-

GENEL ADALET İLKELERİ

Bismillahirrahmanirrahim

Konumuza adaletin tanımı ile girelim. Yüce kitabımız Kur”an-ı Kerim”de adaletle ilgili başlıca dört ana kavram var: el-adl, el-kıst ve el –hak ve el-mîzan. Yüce kitabımızda tıpkı aklın tanımı yapılmadığı gibi adaletin de bir tanımı yapılmamakta ama apaçık bir şekilde örneklendirilmekte ve hayatımıza adaleti egemen kılmamız emrolunmaktadır. Biz ilgili âyetler ve hadislerden ve de İslâm Hukuku ile alakalı eserlerden yararlanarak usulen birkaç tanımı sunalım.

Adaletin Tarifi

Adalet, iradeli olarak yapılan her bir işi gereğince yapmaktır. Adalet, sözü doğru olarak konuşmaktır. Adalet, hukuka, yasaya uygun olarak karar almaktır. Adalet, denge kurmak ve dengeyi korumaktır. Adalet, haklıya hakkını, suçluya cezasını vermektir.

 Ve adalet Kur’ani emirlere ve yasaklara uygun olarak davranmaktır.

Yapılan son tanımımızın Hadîd suresinin 25. âyeti ile örtüştüğünü söyleyebiliriz.. Bu aâyet-i kerîmede şöyle buyuruluyor:

Andolsun biz elçilerimiz olan Peygamberleri apaçık belgelerle gönderdik. İnsanların adaletle hükmedebilmeleri, adalet ölçüleri içinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için biz vahyi yani emirlerimizi ve yasaklarımızı ve de mizanı indirdik. Hiç şüphesiz Allah karşı konulamaz güç sahibidir ve her şeyi yerli yerinde yapandır.

Önce adaletle ilgili bazı temel âyetleri sizlere kısaca aktarmak istiyorum.

Yüce Mevla”mız adalet emrini Kur”an-ı Kerim”de sık sık tekrarlamaktadır. Adalet, öz canlarımız, annelerimiz, babalarımız, akrabamız aleyhine de olsa adalet, adalet uygulayacağımız kişi zengin de olsa, fakir de olsa adalet…

a. Özcanlarımız ve Akrabamız Aleyhine Olsa da Adalet

Ey inananlar, adaleti ayağa kaldırın/Adaletle hükmedin, adaletli olarak davranın, adalet için şahitliği de Allah”ın rızasını amaçlayarak yerine getirin. Çıkar amacıyla, baskı sonucu değil, Rabbinizin rızasını dileyerek şahitliği uygulayın. Adaleti uygularken öz canlarınızın aleyhine de olsa, ana babanızın aleyhine de olsa, akrabanızın aleyhine de olsa adil olun. Adil şahitlik yapın. Adaleti uygularken uygulanacak kişinin fakir veya zengin olduğuna bakmayın. Allah, zengine de fakire de daha yakındır. Şu veya bu kaynaklı arzularınıza dayanarak sakın ha adaletsizliğe meyletmeyin. Gereği şekilde adaleti ve şahitliği yapmaz ya da adalet ölçülerini veya adalet üzere şahitliği bırakırsanız, iyice bilin ki Allah bu yaptıklarınızdan haberdardır ve unutmayın sizi sorgulayacaktır.” (el- Nisa 4/135)

Evet, öz canlarımız aleyhine de olsa adalet, ama yetmez, düşmanlarımız için de adalet gerek. Kişiler, kurumlar ve topluluktan şu veya bu sebepten ötürü düşmanımız olabilir. Düşmanlık bizi asla bizi adaletsizliğe sevk etmemelidir.

b. Düşmanlarımız İçin de Adalet

“ Ey iman edenler! Allah için şahitlik yapın ve de adaletli olun, adaleti ayağa kaldırın; adalet güvercinleri olun. Adaleti yaşamınıza egemen kılın ama dikkat edin bir topluluğa olan kininiz, düşmanlığınız sakın ha sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun. Sizi Rabbinizin rızasına götürecek olan adaletli uygulamalarınızdır. Rabbinizin adaletle ilgili emirlerine aykırılık yapmayın. İyice bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır ve de sorgulanacaksınız.”( el-Maide 5/8:

Yalnızca Müslümanlara da değil, Gayrimüslimlere ve ateistlere de adalet… bu da Rabbimizin buyruğudur. Çünkü bütün insanlar Rabbimizin kullarıdır. Bütün insanların halikı Allah Zülcelal”dir. Hiçbir insana, batıl da olsa, İslam dışı da olsa inançlarından ötürü adaletsizlik yapamayız.

İslam medeniyeti tarih boyunca adaleti yabancı unsurlara da uygulamıştır. Elbette bazı kişilerden kaynaklanan zulümler de olmuştur. Ama itibar çoğunluğadır. Sömürmedik, zulmetmedik. Bugün Balkanlarda, Kuzey Afrika”da ve egemen olduğumuz diğer ülkeler ve bölgelerde yapılan ilmî çalışmalar zulmedilmediği gerçeğini ortaya koymaktadır. Neden? Çünkü biz Yaradan”ımızın huzurunda sorgulanacağımıza, zulümlerimizden ötürü azaba uğratılabileceğimize inanan insanlarız. Zaten bu inanç olmazsa adalet uygulayamazsınız. Her insan adaletin doğruluğunu kavrar ama kavramak iradeyi yönlendirmek anlamına gelmez. Amerikalılar adaleti bilmiyorlar mı? Ama Ortadoğu petrolleri için bir milyon İrak’lının canına kıydılar. Ortadoğu’da kıymaya da devam ediyorlar. Adaleti kavrarsınız ama kavramak yetmez. Kavramak, ilim sıfatı ile alakalıdır. İrade farklıdır. Etki altına girmeksizin sürekli adalet için adil olan Allah”a ve onun huzurunda sorgulamaya iman gerekir.

c. Sürekli Adalet

“ Müslüman olduğunuz için sizinle savaşmayan, sizi yurtlarınızdan çıkarmak istemeyen, sizi yurtlarınızdan çıkarmak için bir takım anlaşmalar içine girmeyen insanlara karşı inançları ne olursa olsun, iyiliklerde bulunmanızdan ve adaletli uygulamalar yapmanızdan Allah sizi men etmez, bilakis Allah adalet uygulayanlarınızı sever.” (Mümtahine 8)

d. Hayvanlara da Adalet Değil

Hayvana da zulmedemeyiz. Aziz Peygamberimiz bir hadislerinde zevk için öldürülen serçenin dahi Rabbimizi huzurunda dava ikame edeceğini açıklıyor. Her canlıya merhamette ecir olduğu gibi zulümde de ceza yani azap vardır. Bizim medeniyetimizde işkence yoktur ve olmamalıdır. Maddi ne manevi, işkence adaletsizliktir, işkence zulümdür.

e. Adaletsizliğe Uğratılan Bedduası

Bakınız, Peygamberimiz efendimiz; İslami ölçülere göre kâfir de olsa mazlumun bedduasından sakının. Çünkü Allah ile mazlumun bedduası arasında perde yoktur, buyuruyor. (Feyzü’ü-l-Kadîr Hn.150) Hele hele zayıf olan insanların bedduasından sakınmalıyız. Mazlum “Ya Rabbi ben bana yapılan zulmü engelleyemiyorum. Zalimi sana havale ediyorum.” dediği zaman yıkılırsınız. İlahi yardım li hikmetin geç gelir ama mutlaka gelir.

Bu zalim sömürgeci ülkeler zannediyorlar ki yaptığımız zulüm yanımıza kâr kalacak. Hayır. Allah’ın emri gereği biz zalimlere kaşı ayaklanıp savaşmazsak Allah zalimleri zalimlere saldırtır. (Tevbe 14; En’âm 129)

20. asırda dünya iki büyük dünya savaşı gördü. Milyonlarca insan öldü. Bu savaşlar Hristiyanlar arasında oldu. Biz kenarından bulaştık 1. Dünya Harbi”ne. Allah mazlumların da Rabbidir. Zalimlere mühlet verilir ama cezasız bırakılmaz.

f. Adaletsizlik Cezası Dünyada da Verilecek Suçtur/Günahtır

İki tür günah vardır ki hem dünya da hem de ahirette cezası verilir. Bunlardan biri ana-babaya isyan, diğeri zulüm. Bunlardan kaçınmak lazım.

Şimdi burada bir örneği vermeden geçemeyeceğim.

Peygamberimizin döneminde -aleyhisselatu vesselam- Hayber fethediliyor. Hayber Yahudileriyle ürünlerin yarıya yarıya bölüşümüyle alakalı bir anlaşma yapılıyor. Peygamberimiz de Abdullah ibn Revaha”yı belirlenen vergiyi tahsil için gönderiyor. Fakat Yahudiler Abdullah ibn Revaha”ya rüşvet teklif ediyorlar. O da onlara diyor:

 Dünyada en çok nefret ettiğim topluluk sizlersiniz. En ziyade sevdiğim insan da Peygamberimdir. Ben peygamberimden bir talimat aldım. Adalet üzere bölüşme yapmak üzere. Eğer ben adalet üzere bölüşme yapmazsam beni hangi gök altında barındırır, hangi yeryüzü beni üstünde taşır?

Ve Abdullah ibn Revaha, mahsulü ikiye bölüyor, istediklerini seçme hakkını Yahudilere veriyor. Bunun üzerine Yahudiler;”İşte böyle bir adaletle gökler ve yer varlığını sürdürüyor” demekten kendilerini alamıyorlar.

Devam edecek

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.