Görevimiz Asıl Şimdi Başladı
Bir seçimi daha geride bıraktık. Sonuçlarının Milletimize ve İslâm Dünyası’na hayırlı olmasını diliyoruz.
İslâm ile İslâm Karşıtlığı Arasında Seçim Yapmadık
Biz bu seçimde de İslâm ile İslâm Karşıtlığı arasında bir seçim yapmadık. Diyanet ve İlahiyat fakülteleri dâhil bütün Anayasal kurumları seküler/laik olan toplumumuzda İslâm’a inanan veya saygı duyan ve kısmen de olsa daha liyakatli olan insanları tercih ettik.
Maaşlarını daha fazla promosyon veren bankalara yatıran mânen yarı ölü din görevlilerinin, amaçsız ve ıstırapsız ilahiyat akademisyenlerinin ve de din ve ahlâk kültür dersleri öğretmenlerinin değerlerimize gereğince sahip çıkmadığı ülkemizde İslâm zaviyesinden bakıldığında pek çok eksikliklerin, aykırılıkların hatta İslâm’a karşıtlıkların görülebileceği açıktır. Suçu/günahı yalnızca siyasilere çıkarmak bilgisizlik ve bilinçsizlikten başka bir şey değildir.
Biz İktidarımızı da Eleştirdik
Kurulduğu bir buçuk yıldan bu yana iktidarımızın özellikle eğitim ve ekonomik politikalarının bir kısmını şiddetle eleştirdiğimizi bizi izleyenler bilmektedirler. Böyle iken ülkemiz dâhil İslâm Ülkeleri’nin menfaatlerini ön plana çıkararak özellikle Recep Tayyip Erdoğan kardeşimizi seçmemiz gerektiğini -tercih nedenimiz olabilecek sebepleri de beyanla- açıkladık. Şöyleki:
Görevimiz Asıl Şimdi Başladı
Oyumuzu kullandık ama görevimiz bitmedi, asıl şimdi başladı. Artık bundan böyle kol kırılırsa -zaten sığdırılamayacağından- yen içinde kalmayacak.
Müslüman olarak temel vazifeierimizden biri olan Marûf’a (Dinimizin ortak aklın ve bilimsel verilerin gerektirdiklerine) Çağrı ve Marûf’un zıddı olan Münker’den Sakındırma görevimizi yapacağız.
Gerektiğinde yüreklendirecek, gerektiğinde ise etkili bir dille uyaracağız
Gereğince yalakalık yapanlar var. Biz gerçek dostluğun örneklerini vermeye çalışacağız.
Düzeysizlerce Çıkarcı Olarak Suçlanmak
Recep Tayyip Erdoğan kardeşimizi tercih ettiğimiz için bizi çıkarcılıkla suçlayanlar oldu.
Hayatım boyunca başta 40 yıldır tanıdığım, görüştüğüm Recep Tayyip kardeşim olmak üzere iktidar kanadının bir çayını dahi içmedim. Şahsım ve aile fertlerim için hiç kimseden bir ricada bulunmadım. Üstelik kurucusu olduğum Vakfımız ARDEV’de yaptığımız İslâmî çizgideki çalışmalarım için bile yardım alamadım. Sıradan adamlar rağbet görür çıkar sağlarken Davamız için aracı olduğum konularda bile ilgi görmedim. Sırtımızda yükselen yönetici siyasilerin kaba tavırlarına da tanık oldum.
Dava adamı olmak böyle bir şeydir. Kırılırsınız ama aleyhte tavır koyamazsınız.
Kişisel ve ailevî çıkarları için oy vererek ve alkış tutarak İktidar sahiplerine destek çıkanları aşağılık kişiler olarak gördüm ve görmekteyim…
Biz armağanlarımızı Rabbimizden bekliyoruz. Üstelik O bize dünyalık da, şan ve şöhret de verdi.
Davamız Âlemlerin Rabbine Güzel kulluktur.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi