Fâtır Suresinden Zihnime Yansımalar-3

Sohbeti Kur’an Olanın Yolu Aydınlık Olur:

6/

اِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ عَدُوًّا اِنَّمَا يَدْعُوا حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ اَصْحَابِ السَّعٖيرِ

İstisnasız her insanın yaratılış itibariyle zihninde ürettiği düşüncelerin iyi veya kötü olmak üzere iki zıt kutuplu olduğu;

İnsanoğlunun baş düşmanı zihninde ürettiği kötü,fena, uygulanması halinde çevresine zarar verecek düşünceler olması gerektiği;

Kişi kendi kötü düşünce ve işe yaramaz, çevresine zarar verici eylemlerinin düşmanı olmadıkça başkalarının halleri ve düşünceleriyle ilgilenmemesi gerektiği;

Kişinin kendisine veya çevresine zarar verici eylemlerine ve söz konusu eylemlerin kaynağı olan düşüncelerine düşman olması gerektiği;

İnsanlar bireysel olarak kendi işlediği yanlış eylemleri ve kötü düşüncelerini düşman olarak görüp gereğini yaptığı takdirde toplumun genelinin huzura kavuşacağı;

Kişinin zihinsel olarak kötü düşünceler üretmesi ve bu doğrultuda eyleme dönüştürüp yaşam biçimine dönüştürmesi halinde şeytanlaşacağı;

Kişinin dostunun da düşmanının da kendisinden kaynaklanıyor olduğu;

Kişi, kurduğu dostlukların gereğini muhatap aldığı çevresinde ki kişilerden beklemesi halinde hayal kırıklığına uğrayacağı; 

Kişi kafasında kurguladığı kötü düşüncelerin düşmanı olmadığı takdirde, erinde gecinde sıkıntılar içerisinde zor bir hayat  yaşayacağı;

Kişilerin bu dünyada kötülük ve iyilik taraftarı olması kendi elleriyle yaptıkları sebebiyle olacağı;

İnsan ahiret hayatı için karşılaşacağı sınavda hem bizzat kötülükleri işlemesi, hemde taraftarı olmasıyla ayrı ayrı değerlendirileceği;

İnsanoğlu kişisel olarak bu dünya da kötü, berbat işe yaramaz bir hayat sürse de; böyle bir yaşantının taraftarı olmaması fıtratının gereği olduğu;   

Toplum olarak kötü olan insanı değil işlediği kötülükleri ötekileştirmek gerektiği; 

İnsanın zihinsel olarak düşünüp eyleme geçirdiği takdirde karşısında ki kişinin onaylamayacağı her türlü zarar verici kötü düşüncelerin adına “Şeytan” denilebileceği;

Kişinin velev ki haklı da olsa her türlü inatçılıktan kaçınması; karşısında ki muhatabına inat ettiği hususu dayatmaması gerektiği;

İnatçılığı huy edinen ve karşısında ki muhatabına inat ettiği hususu zorla dayatan insanın Şeytan Olacağı;

İnatçılıkta dayatmanın Şeytani ; iddiada ikna yönteminin ise Rahmani olduğu; 

İnsanlar arasında ki kan,ızdırap,işkence,gözyaşı ve zulüm ile neticelenen düşmanlıkların kaynağının Şeytan olduğu;

İnsanlığa kan,gözyaşı,işkence ve zulme sebep olan her ne ise insanlığın  düşmanının o olduğu ve topyekun mücadele edilmesi gerektiği;

İnsanlığa kan,zulüm,işkence,ızdırab verenlerin Şeytanın arkadaşları ve ahiret hayatlarının cehennem olacağı;

7/

اَلَّذٖينَ كَفَرُوا لَهُمْ عَذَابٌ شَدٖيدٌ وَالَّذٖينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَاَجْرٌ كَبٖيرٌ

Toplum içerisinde kişilerce yapılan zarar verici hal ve hareketlere karşı tepkisiz kalmanın sonucunda toplumun genelinin şiddetli sıkıntılara düşeceği;

İnsanlara güven veren ve çevresinde ki insanlarında güvenilir olmaları için çabalamanın ve gayret sarf etmenin sonucu olarak kişisel ve toplumsal mutlulukların artacağı;

İnsanoğlunun bu dünyada yaşantısını sorumluluk bilinciyle; düzgün, dürüst, zararsız ve yalansız sürdürdüğü takdirde çevresini huzura kavuşturacağı gibi mükafatın büyüğüyle ahirette karşılaşacağı;

Kişi bu dünyada yalan, dolan, sahtekarlık her türlü çirkef ve inkarcı bir yaşam sürdüğü takdirde çevresine sıkıntı vereceği gibi ahirette de can yakıcı şiddetli bir ceza ile karşılaşacağı;

Ahirette mükafatın büyüğü ile karşılaşmak isteyenlerin yaşamları boyunca güzel ve faydalı işlerle ömür sürmeleri gerektiği;

Allah cc katında cezayı gerektirecek hususların başında aklı ve vicdanı doğru inancı bulmaya vesile olacak görüş ve düşünceleri açıklamaktan kaçınmak olacağı;

Allah cc katında mükafata konu olan hususların sözlü beyanı ile birlikte bedenen eylem ve hareket gerektirdiği;

Aklen ve vicdanen inkarı mümkün olmayan ancak gelenek, görenek veya otorite korkusu nedeniyle ilgili görüş beyanından kaçınanların bu dünya da ki yaşantıyı sıkıntıya sokacağı gibi ahirette de cezaya muhatap olacağı;

Ahirette büyük mükafata kavuşmanın yolu, hem iman etmekten hem de yaşantısının düzgün ve faydalı olmaktan geçtiği;

İnsan yaşamının her anında takındığı tavır,eylem ve söylediği söz ya iyilik tarafında ya da kötülük tarafında yer alacağı;

Kişinin yaşamında ki her anında takınacağı tavır, eylem ve söylediği söz kendisinin,çevresinin ve insanlığın iyiliğine olması halinin insan fıtratına uygun tercih olacağı;

İnsan hayatının her anında takınacağı tavır,eylem ve sözlerinin kendisine, çevresine ve insanlığa kötülük yayması halinin o kişinin inkarcı olmasına neden olabileceği;

“Yalancılık” huyu gerçekleri gizlediği için Kişiyi Ahirette en şiddetli cezalarla karşılaşacak olan “İnkarcı” konumuna sokacağı gibi bu dünya hayatında da mutlaka karşılık olarak bir sıkıntıya sokacağı;

İşlediği güzel işlerin Kişiyi bulunduğu çevrede güvende tutacağı;

Yapılan güzel işlerin sahibine bu dünyada mutlaka mutluluk getirici bir karşılığı olacağı;

Güzel işlerin sahibinin ahirette mükafatlarla karşılaşabilmesi için Allah’a cc imanının şart olduğu;

Fâtır Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.

Subhanallah…Estağfirullah… Elhamdüllah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz.

Doğrusunu Allah (cc) bilir.

(Devam Edecek)

Not: Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Fehmi YAĞLI