İran ve Çin arasında önerilen 25 yıllık bir işbirliği anlaşması, İran’ın içinde ve dışında tartışmalara yol açtı. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani liderliğindeki hükümetin eleştirmenleri imzalanan anlaşmanın gizli olmasına tepki gösterdiler. Ruhani ve kabinesindeki bakanlar ise buna şiddetle karşı çıktılar. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Tahran ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya arasında Ocak 2016’da imzalanmış 400 milyar dolarlık kapsamlı nükleer anlaşmanın iptalinin ardından, İran’ı ziyaret eden ilk dünya lideri oldu. Tarihi ziyaret sırasında, iki ülke enerji, ticaret, sanayi ve ticaret alanlarında toplam 17 işbirliği anlaşması imzaladı.
2016 anlaşmasının iptalinin ardından hem Tahran hem de Pekin, yakında sonuçlandırılması beklenen uzun vadeli bir anlaşmanın ayrıntıları üzerinde çalışıyordu. Tahran’ın 21 Haziran’da anlaşmanın taslağına onay verdiği bildirilmesinden sonra Dışişleri Bakanı Cevat Zarif Çin ile son görüşmelere başladı. Hükümet sözcüsü Ali Rabiei, anlaşmanın uzun vadeli işbirliğini sağladığını söylediği bir kazan-kazan yaklaşımına dayandığını söyleyerek 23 Haziran’da bunu doğrulamıştı. Rabiei herhangi bir ayrıntı vermese de, anlaşmanın kültürel ortaklıkları tanıdığını, çok taraflılığı teşvik ettiğini, ulusların eşit haklarını desteklediğini ve iç kalkınmada ısrar ettiğini söyledi.
Tahran dünyanın en büyük petrol ve Basra Körfezi doğal gaz yataklarına sahip. Çin de bunlara ihtiyaç duymakta. Ancak Amerika İran’ın doğal gaz çıkarmasını savaş nedeni olarak görmekte. Bu yataklara komşu olan Katar gazı çıkarmakta. 2020 yılında Amerikan Çin gerilimi ardından İran’ın Rusya’nın yanı sıra Çin ile yakınlaşması doğal bir gelişme olarak görülmekte.