Portland protestocuları ardı ardına 52. gece boyunca sokaklarda gösteriler yapıyor. Kente dağıtılan federal silahlı güçlerin ve kullandıkları kolluk kuvveti taktiklerinin artan mevcudiyetine karşı çıkıyorlar. Cumartesi günkü en son gösteriler, devlet başsavcısı Ellen Rosenblum’un, federal kurumlar olan İç Güvenlik Bakanlığı, ABD Marşal Servisi, ABD Gümrük ve Sınır Koruma İdaresi ve Federal Koruma Servisi hakkında dava açtığını duyurmasından kısa bir süre sonra geldi. Federal taktiklerin devletteki protestocuların medeni haklarını ihlal ettiğini iddia ediliyor. Bu kurumlardan memurlar, Başkan Donald Trump yönetiminin haftalarca süren huzursuzluktan sonra düzeni yeniden kurma girişimi olarak nitelendirdiği son haftalarda Portland’a gönderildi. Protestolar tırmandı ve 25 Mayıs’ta Minnesota’da George Floyd’un polis nezaretinde ölümünden sonra ayaklanmalara dönüştü. Amerika’da uluslararası konular federal düzeyde, yerel konularsa eyalet düzeyinde kanunlar, meclisler ve idarecilerle yönetilmekte.
İdare, federal kurumların kentin federal mahkemesi de dâhil olmak üzere gösteriler arasında grafiti ile kaplanan federal binaları ve anıtları koruduğunu söyledi. Dava, göstericileri gözaltına alan, federal memurların, kimliksiz ajanların, protestocuları federal mülklerden uzak sokaklarda sorgulamak için işaretlenmemiş araçlara götürdüğü olaylar da dahil olmak üzere bildirilen vakalar üzerine açıldı. Geçen hafta bir çatışma videosu, sağlık görevlilerinin yaralı bir protestocuya yardım etmesini engelleyen federal ajanları sergiledi. Rosenblum, federal mahkeme yakınındaki bir protestocunun yaralanmasına yönelik ceza soruşturması başlatıldığını söyledi. Yerel ve eyalet yetkilileri, federal hükümetin artan baskıların ortasında gerçekleştirilen eylemlerin, ajanları daha da huzursuzlaştırdığını söyleyerek kınadılar.