Donald Trump’ın seçim beklentileri kayboluyor gibi görünmesi, haftalardır Joe Biden’ın her ankette ona liderlik etmesinin yanısıra İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu da halen bir suç içeren savcılık iddianamesi altında başbakan olarak günlerinin sayılı olduğunu düşünmekteydi. Her ikisi de Koronayı bastıramamıştı ve hem ABD hem de İsrail ekonomisi çok zordaydı. Her ikisinin de beklenmedik bir kurtarıcıya ihtiyacı vardı.
Bu kurtarıcı da Amerika’nın en güvenilir müttefiklerinden biri olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) kurnaz lideri Şeyh Muhammed bin Zayed (MBZ) oldu. İsrail ve BAE’nin zaten ikili ilişkileri, güçlü bir istihbarat ortaklığı vardı. Birbirleriyle ticari iş yapmanın yollarını bulmuşlar, hem Dubai’de hem de Abu Dabi’de bir Yahudi cemaati bulunmaktaydı. Ama resmi ilişkilerin kurulacağı açıklaması bütün manşetleri değiştirdi.
Başkan Trump, 13 Ağustos’ta İsrail ve BAE’nin bir barış anlaşması üzerinde anlaştığı haberini verdi. Buna karşılık Netanyahu, Batı Şeria’nın bazı bölgelerine yapılacak her türlü ilhakı ve yerleşimi şimdilik askıya alacaktı. MBZ, Trump’ın Biden’a ve Kamala Harris’e kaybetmekte olduğu gazete manşetlerini geri kazandırdı. Netanyahu’yu Demokratların, Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner’ın ve hatta kendi yerleşimci destekçilerinin karşı çıktığı ilhak ikileminden kurtardı.
Bununla birlikte, Netanyahu’nun veya Trump’ın Kudüs ile BAE arasındaki yeni anlaşmadan seçimlerde fayda sağlayıp sağlamayacağı hala kesin değil. Netanyahu, koalisyon ortağı Benny Gantz ile iki yıllık bir bütçe çıkarmak için yaptığı anlaşmadan geri adım atmasıyla neden olduğu bütçe krizinden sağ çıkması gerekiyor. Netanyahu’nun önündeki zorluk, uzun süredir temel seçim tabanı olan ultra-Ortodoks siyasi partilerin, dördüncü kez seçime giderse desteklerini geri çekme tehdidinde bulunmaları. Yeni bir hükümet kurulana kadar ortaya çıkacak altı aya kadar gecikmeye tahammül edemezler, bu da onları dini okullarının çoğunu ayakta tutan devlet finansmanından mahrum bırakacaktır. BAE anlaşması bu partilerin konumunu değiştirmiyor.
Muhtemelen bir Nobel Barış Ödülü kazanmak isteyen Trump’a gelince, anlaşmanın kendi seçim beklentilerinde eşit derecede bir fark yaratması da pek olası değil. Amerikan halkı koronavirüs ve bunun ekonomi üzerindeki etkisi konusuna önem veriyor. Trump’ın bu krizle başa çıkamaması, Orta Doğu’daki hiçbir anlaşma ile telafi edilmez. Trump’ın hala Ekim ayında beklenmedik bir geri dönüş yapması gerekiyor.