islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Sanat Yoluyla Gerçeklerin Görülmesi

Sanat Yoluyla Gerçeklerin Görülmesi

f)   Kur’an ve Sünnet’in İlâhî sevgi ve korku ile ağlamaya, dünyayı gerçek çehresi içinde tanımaya, ölümü çokça anmaya ve hayatın muhasebesini yapmaya çağırdığı malumumuzdur. (3)

Şimdi bunlara kısaca bakalım:

İslâmî amellerin en faziletlilerinden biri de manevî duyguların kutsiyeti içinde gözyaşı dökmektir. Kur’an çokça ağlamamızı emrediyor. Allah’ın Resulü ilâhî haşyetle ağlayan göze ateş azabının ulaşamayacağını müjdeliyor. Kur’an okurken ağlamamızı, ağlayamıyorsak ağlar gibi hüzünle okumamızı öğütlüyor. (4)

Ağlama istidadını kazanmak ve geliştirmek amacımız olmalıdır. Soylu duygular eşliğinde ağlama eğitiminin Görsel Sanatlar’dan daha etkili bir vesile ile yapılabileceği şahsen düşünememekteyim. Zira bir iki saatlik bir filmin içine koskoca bir insan hayatı sıkıştırılabiliyor. Çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık dönemleri ard arda sunulabiliyor. Ölüm olayı , inançsızlık çizgisinde ve ihtiraslar güdümünde yaşanan hayatın hiçliği vurgulanabiliyor.

Görsel Sanatlar’ın yukarıda değinilen İslâmî çağrılar çizgisinde yapılandığını düşünürsek ne kadar müessir bir öğretim ve eğitimin gerçekleştirilebileceğini idraklerimize yaklaştırabiliriz.

g) Görsel Sanatların tercih edilip kullanılmasını gerektiren bir önemli özelliği de onların fıtrat (yaratılış) düzeninin bir taklidi oluşudur. Görsel Sanatlar Allah’ın oyunu içinde bir oyundur.

Kur’an ve Sünnet ifadesiyle dünya hayatı bir oyun ve eğlence (kısa, geçici ve yapılması gerekenleri erteletici) dir. Allah, bazı konularda cüzî irade verdiği insanla birlikte bu oyunun senaristliğini bizzat üstlenmiş Kader Senaryosunu yazmıştır. Yaratan, yarattığı insanları yazdığı senaryoya göre dilediği rollere çıkarmıştır ve çıkarmaktadır. Kimini kral, kimini köylü rolüne… (5)

Peygamberler de rollerin nasıl yapılacağını göstermeye memur edilmişlerdir. Melekler ise sözlerimizi kayıt ederek yakın plandan çekimimizi yapmaktadırlar. Hayat filmindeki iradeli rolümüze göre mükâfatlandırılacak veya cezalandırılacağız.

Bu sözlerimizle edebiyat yapmıyor, gerçekleri aktarıyoruz. Zira Kur’an ve Sünnet bildirilerine göre kadere iman zaruridir. Kaderin yazıcısı Allah’tır. Dilediğini erkek, dilediğini kadın yaratan O’dur. İstediğini zeki, istediğini aptal; bazılarını zengin, bazılarını fakir kılan da O’dur. Dünya hayatını oyun olarak tavsif eden de O’dur. İlgili Meleklerin sözlerimizi tescil, amellerimizi istinsah ettiklerini, böylece hazırlanan amel kitabının konuşan türden ve bütün ayrıntıları ihtiva eden bir kitap yani hayat filmi olduğunu bildiren de bizzat Allah’tır.

Açıklamalarımıza kaynaklık yapan ayetleri ve numaralarını vereceğiz. (6)

Burada teberrüken bir ayet meali sunalım.

Yanlarında bulunan elçilerimiz olan melekler yazıyorlar” (7)

Arapçada yazmak (kitabet) dikişle, deriyi deriye tutturmaktır. Amellerin yazılması da yaptıklarımızın istinsah edilerek birbiri peşi sıra dizilmesidir. Çekim ve montaj ameliyeleri gibi…

Evet, sanatlar ilâhî sanatın taklidi olduğu gibi Görsel Sanatlar da fıtrat düzeninin bilinmeden taklididir.

Burada değinilmesi gereken bir husus daha vardır ki o da şudur:

Yazarların, senaristlerin ve şairlerin varlığı kaçınılmazdır. Zira onlar Allah’ın kader yapma sıfatının daha çok tecelli ettiği kişilerdir. Allah’ın rûhundan üflediği insanda Allah’ın ilim ve irade gibi sıfatlan tecelli eder de kader yapma sıfatı tecelli etmez mi?(8)

Bunun içindir ki, edebiyatçılar da eserlerinde dünya kurmakta, sahneye insanlar çıkarmakta, roller tevzi etmektedirler. Ne gariptir ki bu sanatkârlar bir çoğu Yaradan’ın verdiği ruhsatla Yaradan’ı taklit ederek ortaya çıkardıkları eserlerinde değişiklik yapılmasına karşı çıkarlarken Yaradan’ın kurduğu düzeni tanımamakta veya peygamberlerle kurulan ilâhî düzene karşı çıkma edepsizliğini sergileyebilmektedirler.

Ali Rıza DEMİRCAN

Devam Edecek

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.