Habere göre İbrahim Tatlıses “Şimdiki aklım olsa yedi çocuk yapmazdım. Üç tane yeter de artar bile” dedi. Dedi de boyundan büyük laflar etmiş oldu. Halkımıza mal olmuş bir sanatçı ve pek çok işe girip çıkmış ve de yedi çocuk babası olmuş bir kişi olan İbrahim Tatlıses’i bir kalemde çizip geçebilirsiniz. Ama çocuk oluşumunu, yalnızca eşlerin iradelerine bağlayan ve istenildiği kadar çocuk sahibi olunabileceğini savunan Kur’ânî ve aklî bilgilerden yoksun ilahiyatçılar ve aydınlarımız da pek çoktur.
Biz bu konuyu otuz yıl kadar önce Altınoluk dergisinde ele almış incelemiştik. Mirat haber olarak toplumun ilgisini çeken söylemler ve olaylardan hareketle İslâm’ı anlama ve anlatmaya çalışmayı ilke edindiğimiz için bu çalışmamızı yeniden gözden geçirerek sizlere sunacağız.
Bu arada değinilen haber vesilesiyle çağrışım yaptığım iki olaya değinerek konunun önemine dikkatleri çekelim.
Fasılalı olarak yapılan on yıllık bir hazırlıktan sonra 1984 yılı içinde altı ayda kaleme alıp 1985 yılı başında yayınladığım 17 bölümlük İslâm’a Göre Cinsel Hayat isimli eserimde beni en fazla yoran bölümlerden biri bu konu ile ilgili bölüm olmuştur. “Korunma Tedbirlerine Başvurmak” başlıklı yaklaşık yirmi sayfalık bölümde konuyu detaylı olarak incelemeye çalışmıştım. [1]
Yakın geçmişte Habertürk’te sık sık programlara çıkardım. Bir gündüz programında adını vermeyeceğim bir hanım efendi olan programcımızla program öncesi konuşurken çocuğu olup olmadığını sormuştum. Cevabı şöyle olmuştu: Bir çocuğumuz var ikinci çocuğu da planlıyoruz. Ona çocuğun planlama ile değil ilahî takdirle yaratıldığını söyledim ve Allah’ın Elçisi Hz.Muhammed’in şöyle buyurduğunu açıkladım:
{“Çocuğun oluşumu ve doğumu kaderledir.”
“Rahimler Allah’ın takdir ettiğini doğuracaktır.”
“Hiç şüphesizi korunma önlemleri, Allah’ın yaratılmasını dilediği canın doğmasını engelleyemez.”} [2]
İleri korunma tekniklerine rağmen Amerika’da profesyonel fahişelerin doğurmasının bile önüne geçilemiyor. Dünyaya gelmesi kader planında yer almış çocuk fahişeye bile sevdiriliyor.
Bu yazıyı bitirdiğimde Hürriyette yayınlanan Meryem Uzerli ile ilgili söyleşi dikkatimi çekti. Nikâhlısından değil birlikte olduğu sevgilisinden bir kızı olan ve yeni sevgilisinden de ikinci çocuğuna hamile olan Meryem Uzerli’nin sözlerine bakar mısınız?
* Herkesin hayatı farklı. Kendi adıma konuşabilirim. Benim içimde hep; ne olursa olsun Allah yanımda ve ben bunu bir şekilde başaracağım hissi vardı. Çocuk Allah’tan bir hediye ve insan olarak başka bir insanı dünyaya getirmek bir mucize. Bu konuda kimsenin kimseyi yargılamaması lazım. Günah olur. Sadece sevgi, güç ve inanç olmalı. Şükretmek beni o kadar güçlendirdi ki başka sesler, başka düşünceler beni aşağıya çekmedi. Sen Allah’tan gelen mucizelere izin verirsen hayat da sana farklı kapılar açıyor.
Çocuk çocuktur doğumu mukadderse bir şekilde dünyaya gelir. Ana babanın zinacı olması çocuğu lekelemez, değerini düşürmez.
Hulâsa çocuk konusu Kurân penceresinden bakılmadıkça ve bilimsel verilerle değerlendirmedikçe anlaşılamayacak kadar çok yönlüdür. Sözü Rabbimize bırakalım:
“ Ve hatırlayın Allah sizin herbirinizi önceden topraktan yaratmış, sonra bir damla sudan, sonra sizi çift çift kıldı. Hiçbir dişi O’nun bilgisi olmadan ne hamile kalabilir, ne de doğum yapabilir. Allah’ın fermanında öngörülmedikçe, hiç kimse ömrünü uzatamaz ve hiç kimse de onu kısaltamaz. Ama bunlar şüphesiz Allah için kolaydır. “ (Fatır 35/11)
Sizleri “ İslâm’a Göre Cinsel Hayat ” isimli eserimizin ilgili bölümünü ve yarın yayınlayacağımız “ İstenildiği kadar çocuk mümkün mü? “ başlıklı makalemizi okumanızı tavsiye ederim.
Ali Rıza DEMİRCAN
[1] İslâm’a Göre Cinsel Hayat Ensar Neşriyat, İstanbul. İsteme adresi: 0212 491 04 98
[2] Müslim, Bab-u Hukmi’l Azli