islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4916
EURO
36,2572
ALTIN
2.963,26
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Fransa’nın Cezayir’e Döktüğü Nükleer Atıklar

Fransa’nın Cezayir’e Döktüğü Nükleer Atıklar

Mirat Haber Ajansı

Paris merkezli Silahlanma Gözlemevi başkanı Patrice Bouvre, Fransa’nın 1960’ların başında Cezayir Sahrası’na gömülen nükleer atık sorununu çözmek için girişimde bulunması gerektiğini söyledi. Gizli bir askeri sır olduğu için kimsenin nükleer atığın nereye atıldığını tam olarak bilmediği iddia edilmekte. 1960’lı yıllarda Fransa nükleer silah patlamalarını Cezayir’de ya da Pasifik adalarında yapmaktaydı. Bu konuda araştırma yapan bir Yeşil Barış gemisini de batırmıştı. Günümüzde bilgisayar simülasyonları olduğundan nükleer patlama testi yapılmamakta.

Bir röportajda Bouvre, Fransa 1966’da nükleer testlerini askıya aldığında atıkları Cezayir’e gömdüğünü söyledi. Fransız yetkilileri bu konudaki gerçeği açıklamaya ve bu bölgeleri ciddi çevresel zararlara maruz bırakan nükleer atıkların kirlettiği alanları temizlemek için Cezayir ile işbirliği yapmaya çağırdı. Fransa, 1960 ve 1966 yılları arasında Cezayir Sahrası’nda 17 nükleer test gerçekleştirdi ve bu deneylerden çıkan atık, bölgede bilinmeyen bir yere gömüldü, bu da radyoaktif materyalleri uzaklaştırma ve nüfusu ve çevreyi koruma girişimlerini engelliyor.