Türkiye saatiyle 24 Ekim Perşembe 04:00’te başlayan Donald Trump ve Joe Biden televizyon münazarası, seçim gününden önce son karşılaşmalarıydı. Her iki aday da belli başlı vurgular yaparken, analistler Trump’ın alışılmadık derecede sakin ve kontrollü bir performansla çok daha iyi olduğunu öne sürmekte. Trump, ilk tartışmada olduğundan çok daha fazla başkanca görünüm verdi, sakin kalarak Biden’ın siciline saldırmak için tanıdık argümanlar kullandı. Biden ise yerleşik firmanın göçmenlik ve koronavirüs krizinin üstesinden gelme gibi alanlardaki politikalarına tutkuyla karşı çıktı. Bu sözlü tartışma turu, iki aday arasındaki ilk tartışmanın olduğu kaostan oldukça farklı bir deneyimdi. Biden Trump’ı provoke edemedi. Bunun da Denokratlar ve onları destekleyen anti-Trump lobisinde korku uyandırdığı belirtilmekte.
Biden tartışmaya güçlü şekilde başladı. İlk tartışma konusu koronavirüstü ve eski başkan yardımcısı, kendisi ve partisinin pandemiye karşı beceriksiz kaldığını düşündükleri Trump’ı sert bir şekilde eleştirdi. Şimdiye kadar ABD’de 220.000’den fazla kişi COVID-19’dan öldü. Tartışma göçmenlik alanına döndüğünde Demokrat karşıtı Meksika sınırında göçmen çocukları ebeveynlerinden koparılması politikası nedeniyle başkana saldırdı. Halen ailelerine kavuşmayı bekleyen 500’den fazla çocuk var. Ancak tartışmanın göçmenlik bölümü, Biden için güçlü bir başlangıçtan sonra tersine döndü. Trump, genellikle kafes olarak tanımlanan gözaltı tesislerinin aslında Biden başkan yardımcısıyken Obama yönetimi sırasında inşa edildiğine dikkat çekti. Trump “kim kafesleri kurdu?” sorusunu yineleyerek sordu ve Biden buna cevap veremedi. Bunun yanısıra ilk kez yakınlaşmaya başlayan Teksas oyları konusunda bu eyalet ve yine önemli konumdaki Pennsylvania eyaleti için büyük bir gelir kaynağı olan petrol endüstrisine Biden’ın olumsuz sözleri oy kaybına neden olacak. Analistler, bu münazarada başkan Trump’ın rakibinden net olarak daha güçlü göründüğünü belirtiyorlar. Ancak, önemli sayıda seçmen için bu münazara tek başına fikirlerini değiştirmeye yetmeyebilir. 42 milyondan fazla Amerikalı şimdiden oylarını kullandı ve bu erken oylama ABD tarihinde rekor bir katılım olarak görülüyor.