Hindistan’da İslam düşmanı Modi hükümeti bu yıl yürürlüğe giren vatandaşlık ve kimlik kartı yasalarıyla ülkedeki 200 Milyon Müslüman’ın sistematik olarak imhasına giden bir yol hazırlıyor.
Cemil Ufuk Bakırçay
Güney Asya’nın dev gücü Hindistan’ın %80 Hindu çoğunluğunun fanatik kesimlerinden oy alarak iktidara gelen, hem İsrail sağı hem de Avrupa ırkçılarıyla yakın temastaki İslam düşmanı BJP partisi’nin geçen yılsonunda birdenbire ortaya attığı “Yeni Vatandaşlık” ve “Yabancı Kimlik Kartı” yasaları Meclis’te kabul edildikten sonra 11 Aralık 2019’da BJP’nin azınlıkta olduğu Senato’dan da geçti.
Yasa, Hindu, Sih, Budist, Jain, Zerdüşt ve Hristiyan dininden olan mültecilerin Hint vatandaşlığına başvurabileceğini Müslümanlarınsa başvuramayacağını belirterek İslam’ın ve Müslümanların Hindistan’la ilgisi olmayan düşman yabancılar olduğu görüşünü yansıtmakta.
Yasa, Hint sınırları içinde binlerce yıldır yaşayagelmiş gruplardan bile olsa, mutlaka her vatandaşın vatandaşlık belgesinin olmasını, aksi taktirde baştan vatandaşlığa başvurmasını istiyor. Oysa bir milyar üçyüz milyonluk fakir ülkede pek çok köydeki köylü halkta bu tür belgeler yok. Yasaya göre bir göçmenin Hindistan vatandaşlığına başvurmak için en az 11 yıl bu ülkede kaldığını belgelemesi gerekmekte. Ama Müslümanlar için yeni yasaya göre bu da mümkün değil.
Örneğin Assam eyaletinde bir müfettiş bir köye gelse, kıt kanaat kendini besleyen fakir Müslüman çiftçilere evrak sorsa, pasaport sorsa, bunu gösteremezlerse, hepsi ülkeden kovulabilecek. Kuzey dağ, Doğu orman, Güney deniz olduğundan, tek gidecekleri yer Batı’da iki bin kilometre uzaktaki Pakistan. Yürüyerek yüzbinlerin çıkacağı bu yolculukta BJP destekçileri yağmalamalar yapacak, kadınlara tecavüz edecek, çocukları kaçıracak, çoğunluk ölecek. 21. Yüzyılda, bu iki yasa sayesinde en korkunç katliamlar yaşanacak.
Dolayısıyla ülkenin çoğu bölgesinde pasaportu, vatandaşlık evrakları olmayan onmilyonlarca Müslüman bir anda ülke dışına kovulma, etnik temizlik ya da daha açık olarak soykırıma maruz kalabilir. Yasa buna zemin hazırlıyor.
Küresel ısınma ve suların yükselmesiyle ortada kalacak Maldivliler’den, artan Müslüman karşıtlığı sonucu Sri Lanka veya Nepal’den, kaçabilecekleri tek kara parçası Hindistan olan Müslüman azınlıklara da canını kurtarma hakkı verilmeyecek. Keşmir işgal altında olduğundan ve statüsü eyaletten işgal altında topraklara çevrildiğinden buradaki on milyonu aşkın Müslümanın da vatandaşlığı her an iptal edilebilir. O zaman etnik temizlik başlayacak. Hindistan’da yaşayan sayısı net olmayan ama 200 milyonun üzerindeki Müslümanın onmilyonlarcası vatandaş olmadıkları yalanıyla evlerinden kovulacak.
Bölgeyi iyi bilenler başta BJP olmak üzere Hindistan’ın çok yakın olduğu İsrail ve İngiltere ile birlikte bu yasayı hazırladığını, 21. yüzyılda yasa sayesinde ortaya çıkacak soykırımlarda onmilyonlarca Hint Müslümanının öleceğini, yasanın insanlık tarihin en büyük toplu katliamına zemin hazırladığını savunuyorlar.
Cemil Ufuk Bakırçay