İngiliz film endüstrisi Miramax firmasının tecavüzcü başkanının canavarlıklarına dayanarak gelişti. O kaybolunca öksüz kaldı
Süleyman Nazif Kalaycı
İngiliz film endüstrisi 1930’larda Korda, 1960’larda Merchant-Ivory ve yeni dönemlerde de Harvey Weinstein filmlerinden gücünü almaktaydı. New York’lu Yahudi Amerikan Hollywood film yapımcısı Weinstein, İngiliz film endüstrisine The English Patient gibi sayısız film, stüdyo, oyuncu, yönetmen, büyük gelir ve tanınırlık sağladı. 1989-2017 arası İngilizlerin aldığı oyuncu Oscar’larının üçte birden fazlası Weinstein filmlerindendi.
Bunun sonucunda 2002 yılında İngiliz film akademisinden en büyük payeyi aldı, 2004 yılında OBE nişanı verilerek Kraliçe tarafından şövalye ilan edildi, 2011 yılında İngiliz film akademisine en üst düzey üye olarak ders verdi.
Ancak 2017de Weinstein’ın otuz yıldır oyuncularına tecavüz ettiği, işkence ettiği, şantaj yaptığı, hayvanlardan aşağı tuttuğu ortaya çıktı. Hollywood’un da İngiliz film endüstrisinin de merkezinde oturan adamın şeytani bir manyak olduğu anlaşılınca verilen payeler geri alındı, Yahudi yapımcı parya ilan edildi. Oyuncuları yöneten ve paslayan sağ kolu Yahudi Amerikalı Meryl Streep onun aleyhinde asla konuşmadı ama diğerleri onu kötüledi. Endüstriden dışlandı.
Onun nasıl biri olduğu herkesçe bilinmekteydi ama cahiliyede para her şeyden üstündür.
Weinstein’dan önce fazla para kazanamayan İngilizler saldırgan sapık hâmilerini yitirince son yıllarda yine eski durumlarına geri döndüler ve onmilyarlarca liralık para muslukları kesildi. Daha da önemlisi İngiliz film endüstrisinde üst noktalarda olan her oyuncu, yönetmen, senarist Weinstein sayesinde bu konumda. Dolayısıyla onunla ilgili ağızları bıçak açmıyor.
Oysa korkunç bir kişiliği olan yapımcının yaptıkları bilinmekte, bilinmezden gelmekteydi. Weinstein’ın canavarlığı olmadan o filmler yapılamazdı. Çünkü oluşan korku ve tehdit, çalışanları köleye dönüştüren bir dikta rejimi oluşturmaktaydı. Filmler kolayca yapılıyordu.
Cani sapıklık sadece sinemada değil, İngiliz kurulu düzeninin son dönemlerde adeta yakıtı. BBC’nin en önde gelen isimlerinden Şövalye Jimmy Saville, İngiliz Başbakanı Şövalye Ted Heath, İngiliz ekonomisinin son dönemdeki mimarı Baron Leon Brittan ve unutmadan Prens Andrew’in, listedeki sayısız ismin korkunç yüzleri, ülkenin her noktasında çocuklara yönelik canavarlar klübünün üyesi olmadan İngiliz düzeninde etkin olunamayacağını göstermekte.
Süleyman Nazif Kalaycı