2 milyar Müslümanla, pandemi dönemini fırsat görüp Dolara dayalı para sisteminden, faizli borca dayalı küresel bankacılığa son vermek, ülkelerin arasında değere, emeğe bağlı bir para oluşturmak, halkın alin terinin küresel sömürücüler tarafından çalınmasının önüne geçmemiz gerekiyor.
A. Galip Gümüşdere
Doların aşırı yükselmesi, maliye bakanımızın bunu yeterince önemsemediği demeçleri, Merkez Bankası başkanının ona sorulmadan değişmesi, kendisinin Azerbaycan-Ermenistan olayının en kritik anında Instagram’dan istifası, bu zamansız istifanın kabulü, Lütfi Elvan’ın kabineye atanması ve faizlerin artacağı haberleri üzerine liranın dolar karşısında yeniden değer kazanması ve krizin sona ermesi geçen hafta nefes almadan izlediğimiz gelişmelerdi.
Mevcut ortodoks yani gelenekselci ekonomik sistem içinde dolar karşısında dolara bağımlı bir para biriminin değerini piyasalarda yükseltmek için yapılacak şey kuşkusuz faizleri artırmak. Çünkü bu bozuk düzende faiz merkezi konumda, o artınca insanlar faizden para kazanmak için o ülkenin parasına yöneliyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizlerin devamlı düşük kalmasını istediği bir gerçek. Erdoğan faizlerin ebediyen düşük kalmasını hatta sıfır olmasını tercih ediyor. Bunun nedeni dini inançları, Kuran’da ribanın yani faizin en ağır toplumsal suç olduğunu bilmesi. Ancak bu yöndeki samimi çabasına karşın ekonomi, özellikle de paranın değeri beklenen şekilde gelişmemekte. Bunun nedeni nedir?
Bunun nedeni faiz sıfırlansa bile mevcut sistemin bir faiz sistemi olduğu gerçeğinin değişmediği. Faiz sıfır bile olsa, borç karşılığı havadan yaratılan paralar, merkez bankalarının uluslararası sistem içinde para yaratması, para ödemesi, para değerinin belirlenmesi, hepsi faize dayalı. Türkiye’de faizin sıfırlanması, fırtınalı bir okyanusta bata çıka ilerleyen bir transatlantik yolcu gemisi havuzunun dalgasız olması gibi. Karaya çıkmadan kurtuluş yok.
Karaya çıkmanın tek yolu da faizi sıfır olan küresel faize dayalı, dolara dayalı bir merkez bankaları sisteminden çıkmak, değere dayalı emeğe dayalı yeni bir finans sistemi kurmaktır. Şu anda 50 Müslüman ülke ve iki milyar Müslümanla, pandemi dönemindeki boşluklardan da yararlanarak Dolara dayalı para sistemlerinden çıkmak, Merkez Bankalarından faizli borca dayalı küresel bankacılığa son vermek, ülkelerin arasında değere, emeğe bağlı İslam Dinar’ını oluşturmak, yok yere halkın alin terinin oluşturduğu yerde küresel sömürücüler tarafından çalınmasının önüne geçmektir.
Bu yapılmadığı sürece, zorla, istemeye istemeye yüksek faizli bir konumda, Allah’a ve Resulüne Savaş Açar halde olmaya devam eder, İblis’in yeryüzü sistemine odun taşırız.
A. Galip Gümüşdere