Mirat Haber Ajansı
On beş Asya ülkesi, küresel ekonominin neredeyse üçte birini kapsayan dünyanın en büyük ticaret bloğunu oluşturdu. Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), 10 Güneydoğu Asya ülkesinin yanı sıra Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan oluşmaktadır. Anlaşma, Çin’in bölgedeki etkisinin bir uzantısı olarak görülüyor. Anlaşma, 2017’de rakibi olan Asya-Pasifik ticaret anlaşmasından çekilen ABD’yi kapsam dışında bıraktı. Başkan Donald Trump, göreve geldikten kısa bir süre sonra ülkesini Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan (TPP) çekti. Hindistan da ticaret anlaşmasına dahil edildi, ancak Modi de geçen yıl çekildi. Yeni RCEP anlaşmasıyla ilgili müzakereler 2012’de başladı ve nihayet Pazar günü Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (Asean) toplantısının oturum aralarında imzalandı. Anlaşma, her bir katılımcı ülkenin anlaşmayı önümüzdeki iki yıl içinde meclisinde onaylamasıyla yürürlüğe girecek.
RCEP’nin 20 yıl içinde ithalata yönelik bir dizi gümrük vergisini kaldırması bekleniyor. Ayrıca fikri mülkiyet, telekomünikasyon, finansal hizmetler, e-ticaret ve profesyonel hizmetlerle ilgili hükümleri de içerir. RCEP kapsamında, herhangi bir üye ülkenin parçaları eşit muamele görür ve bu da RCEP ülkelerindeki şirketlere tedarikçiler için ticaret bölgesi içinde bakma teşviki verebilir. Bununla birlikte, RCEP, gümrükleri TPP’nin halefi kadar derinden düşürmedi. Ancak birçok analist, RCEP’nin büyüklüğünün onu daha önemli kıldığını düşünüyor. Çin’in halihazırda bir dizi ikili ticaret anlaşması olmasına rağmen, bu, bölgesel çok taraflı bir ticaret anlaşmasına ilk kez imza atıyor. İşaretçilerin liderleri, anlaşmanın koronavirüs salgınından kurtulmaya yardımcı olacağını umuyor. Uzun vadede, anlaşma çok taraflılığın ve serbest ticaretin bir zaferidir. RCEP üyeleri dünya nüfusunun neredeyse üçte birini oluşturuyor ve küresel gayri safi yurtiçi hasılanın %29’unu oluşturuyor. Yeni serbest ticaret bloğu hem ABD-Meksika-Kanada Anlaşması’ndan hem de Avrupa Birliği’nden daha büyük olacak.