Sevgili olan ve birliktelik yaşayan zinacılarla evlenmek haramdır

Ali Rıza DEMİRCAN

Ülkemize egemen olan jakoben laik düzen, yürürlükteki Anayasa ile İslâm’ın toplum hayatımıza yön veren eğitim, hukuk ve ekonomik… kurallarını dışladı. Bununla da yetinilmedi ahval-i şahsiye dediğimiz mîras, evlilik, boşanmaya yönelik ölçülerimizi de laikleştirildi.  Dinimize göre evlenemez ve boşanamaz olduk.

Bilgisizliğimiz, bilinçsizliğimiz sebebiyle çerçevesi laiklikle çizilerek ve özünden soyutlanarak bize sunulan İslâm’ı, Allah’ın dini sandık. Bu batıl yapıyı gerçek İslam diye öğrenip öğrettik. İlahiyatçılar, Tarikatçılar ve Cemaatler olarak Allah’ın âyetlerini memuriyetler, akademik unvanlar ve kişisel çıkarlar için az bir bahaya satarak gizledik. Korkuları putlaştırarak da mazeretler ürettik. Sonuçta cehaletimiz arttı, yüreklerimiz kilitlendi.

Birkaç gün önce İmam hatip kökenli olup beş namaz kılan yüksek bir mahkeme üyesi kardeşimize cehaletimizi örneklendirirken, geride eşi ve çocukları yanı sıra ana babasını bırakarak ölen kişinin mirasının üçte birini ana babasının alacağına ilişkin Kur’ân hükmünü, entelektüellerimizin bile bilmediğine değindim. (Nisa 4/11) Hocam ben de bilmiyorum demez mi?

Daha da önemlisi insana ve demokrasiye saygısız hak tanımaz zalimlere karşı baş örtülü kızlarımız ve imam hatip mezunlarımızın üniversiteye girebilmeleri için mücadele ederken, girilen Üniversitede İslâm’la çelişen ve çatışan bir eğitim sistemi ile laik düzene insan yetiştirebileceğimizi düşünemez olduk. Örneğin baş örtülü hakim ve başörtülü bakan, rektör, polis karikatür konusu başarı hikâyemiz oldu. Nice değerli gençlerimiz de heba olup gidiyor.

Dertli İseniz Kaleminiz de Ferman Tanımıyor

Allah’ın âyetlerini az bir bahaya satmış olmamak için dertli iseniz kaleminize hükmedemiyorsunuz. Ben bu yazımda cinsel ilişkiye giren örtülü zinacılar olan sevgililerden herhangi biri ile evlenmenin caiz olmayıp haram olduğunu açıklamak için yazıya oturmuştum.

Sevgili Olan Zinacılar Yerilmiyor

Yazılı, görsel ve şimdilerde sosyal medyada zinacılar, birliktelik yaşayanlar eski ve yeni sevgili olarak anılıyor, yerilmiyor. Birlikteliği ile zinacı olan falanca kişi, filanca kişi ile nikâh masasına oturabiliyor. Üstelik alkışlanıyor.

Zina ve özel zina türü olan birliktelik suç olmaktan çıkarılmıştı. İslâm’ın cahili olan bilgisiz ve bilinçsiz Müslümanlar eliyle meşrulaştırılan İstanbul Sözleşmesi ile de zinacıları yerenler yerilebilir suçlular oldu.

 Yaratmak, yaşatmak, rızıklandırmak ve yasa koymak gibi Allah’a ait vasıfları ölü veya diri insanlara, ilkelere, kurumlara yamamak olan Allah’a ortak koşmak ve haksız yere insan öldürmekten sonra üçüncü derecede suç/günah olan ve faizle birlikte toplumumuzu çökerten zina doğal görülmeye başlandı, zinacılar da sevililer ve birlikte yaşayanlar gibi masum ifadelerle nitelenir oldu.

Evet eski ve yeni sevgililer, bilgi ve bilinç olmadığı, kınayıp sakındıran da çıkmadığı için nikâhlanabilecekleri eşler bulabiliyor.

İslmî duyarlılıkları olan bazı erkekler ve kadınlar sevdikleri ve evlenmek istedikleri kişilerin daha önce bir veya birkaç partnerle cinsel ilişkiye girdiklerini öğrendiklerinde onlarla evlenip evlenemeyeceklerini soruyorlar.

Biz de cevap veriyoruz:

Müslüman , eh-i kitab gayr-ı müşlim, hür veya esir İslâm’a göre evlenilebilecek olan bütün erkek ve kadınların mutlaka ve mutlaka zinadan ve evlilik dışı birliktelikten  beri olması gerekir. Yani birden fazla kişi ile veya tek kişiyle nikah dışı ilişki yaşamamış olması gerekir. Bu tiplerden biri ile evlilik caiz değildir. Nikâh geçerli değildir. (Bak. Nisa 4/25; Maide 5/5) Zinacılar ancak kendileri gibi zinacılarla evlenebilirler. (Nûr 24/3)

Zina Pisliğinden Arınılamaz mı?

Günahkâr olmakla birlikte yüreğinde zayıf da olsa iman taşıyanların bir diğer sorusu da şöyledir:

Zina ile pisleşip (Nûr24/26) piçleşenler tövbe ile arınıp tertemiz eşlerle evlenemeye hak kazanamazlar mı?

Bu soruya İslâm alimlerinin verdiği cevap muhtelif ise de biz Rabbimizin soruya yanıt olarak değerlendirebileceğimiz umut kapılarının aralayan âyetlerini aktarmakla yetinelim:

“ Rahmetiyle bütün yarattıklarını kuşatan Allah’ın güzel kulları Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa ağır cezaya uğrar.

Kıyamet günü, onun azabı kat kat ve zillet içinde hep orada kalırlar.

 Ancak tövbe edip, imanını pekiştiren ve İslâmi çizgide yaşayanlar , Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayan çok merhamet edendir.” ( Furkan 25/68-70)