Assange’ın iadenin önlenmesi zaferi sonrasında serbest kalma çabaları

Mirat Haber Ajansı

İngiliz yargıç Vanessa Baraitser, Julian Assange’ın casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalması için ABD’ye iade edilmemesi gerektiğine karar verdikten ve WikiLeaks kurucusunun zihinsel sağlığı için böyle bir hareketin “baskıcı” olacağını söyledikten sonra, Londra’daki Old Bailey mahkemesinde ABD yetkililerinin talebine aykırı karar verdi. Assange’ın hukuk ekibi bir sonraki gün de kefalet talebinde bulundu ancak bu kabul edilmedi. İngiliz başkentindeki Westminster Sulh Ceza Mahkemesi’nde dünkü duruşmada sanığın Londra’nın güneydoğusundaki maksimum güvenlikli Belmarsh hapishanesinden geçici olarak serbest bırakılmasını talep ettiler.

Her yönüyle uluslararası bir olay

Avustralya vatandaşı olan 49 yaşındaki Julian Assange, İsveç ile ilgili ayrı bir iade davasında kefalet koşullarını ihlal ettiği için 2019’da Londra’daki Ekvador büyükelçiliğinde tutuklandığından beri Belmarsh’ta tutuluyor. Bölge Yargıcı Vanessa Baraitser’in verdiği kararın ardından, Assange’ın destekçileri onun derhal serbest bırakılmasını istedi. Assange’a depresyon ve otizm spektrum bozukluğu teşhisi konmuştu. Yargıç kararında, Assange’ın hapishaneden intiharı önleme yardım kuruluşunu birçok kez aradığını belirtti.

ABD yetkilileri Assange’ı 17si casusluk, biri bilgisayarın kötüye kullanımı olmak üzere 18 suçla yargılıyor. Bu suçlar WikiLeaks’in on yıl önce gizli ABD askeri kayıtlarını ve diplomatik telgraflarını yayınlamasıyla ilgili olup en fazla 175 yıl hapis cezası var. Assange’ın avukatları, aleyhindeki davanın siyasi amaçlı olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi tarafından muhbirleri ve gazetecileri sindirme girişiminin bir parçası olarak kullanıldığını iddia ediyor. Assange’ın, Afganistan ve Irak’taki savaşlarda ABD’nin suçlarını ortaya çıkaran sızdırılan materyali yayınlarken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından belirlenen ifade özgürlüğünü gerekçe göstererek yasal sınırlar içinde davrandığını söylüyorlar.

Baraitser kararında bu argümanları reddetti, ancak Assange’ın iadesini onaylayamayacağını, çünkü ABD’nin maksimum güvenlikli bir hapishanesinde intihar etme riski olduğunu söyledi. ABD savcıları, “son derece hayal kırıklığına uğradıklarını” ve Assange’ın iadesini talep etmeye devam edeceklerini söylediler. Londra Yüksek Mahkemesinde karara itiraz etmeye hazırlar. Bu da Assange’ın davasının aylarca Londra mahkemelerinde sürünmesine neden olabilir. Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eninde sonunda bir karara varacak. Assange’ın hukuk ekibi, kararın ardından kefaletle serbest bırakılması için “güçlü gerekçeler” olduğunu söylüyor. Ancak mahkemeyi ikna etmeleri zor olduğu daha önce de belirtilmişti.

10 yıldır özgürlüğü yok

İsveç’teki Amerika baskısı sonucu alındığı bariz olan ve çok zayf temeller üzerine kurulu cinsel taciz suçlamalarının ardından 2010 yılında Londra’da tutuklandıktan sonra Assange’a kefaletle serbest bırakılmıştı. Suçlama bir şiddet veya tecavüz içermiyor, Assange’ın iki farklı kadınla birkaç gün arayla birlikte olduğu, ikinci kadına birinci kadından bahsetmeyerek onu kandırdığı üzerine kurulu. 2012’de Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi bu suçlamalarla yüzleşmek için İsveç’e iade edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak Assange kaçarak Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine sığınma talebinde bulundu. Mayıs 2019’da kefalet yasasını ihlal etmekten suçlu bulunarak 50 hafta hapis cezasına çarptırıldı.

İsveç, seks suçları soruşturmasını Kasım 2019’da, Assange’ın İsveçli yetkililerin talebi üzerine Londra’da tutuklanmasından dokuz yıl sonra vaz geçti. Eylül 2019’da 50 haftalık hapis cezası sona erdiğinde, kendisine “kaçma geçmişi” nedeniyle olası iadesine kadar hapiste tutulacağı söylendi. Şimdiye kadar Belmarsh’ta 90 haftadan fazla zaman geçirdi. Geçen Mart ayında, bir duruşmada kefalet talebi reddedilmişti. O sırada avukatları, sağlık koşullarını öne sürüp Belmarsh’daki olası koronavirüs salgını nedeniyle “yüksek risk” altında olduğunu savunuyordu.