islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5077
EURO
36,4331
ALTIN
2.962,75
BIST
9.144,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Güzel konuşma gereği ve susma orucu

Güzel konuşma gereği ve susma orucu
20 Şubat 2021 10:10
A+
A-

Ali Rıza Demircan

Siyasilerimizin de Dikkatine

Şanı yüce olan Allah’ın her bir emrine itaatin O’na ibadet olduğu hakikatini hatırlatarak açıklayalım; namaz kılma, oruç tutma ve zekât vermek gibi güzel konuşma da ibadettir. Çünkü Rabbimiz “İnsanlara güzel konuşunuz… “ buyurmaktadır. (Bakara 2/83) Rabbimiz, bununla da yetinmemekte en güzel şekilde konuşmamızı da şöylece emir buyurmaktadır:

Kullarıma söyle: Sözün en güzelini söylesinler. Şüphe yok ki Şeytan, (çirkin ve kötü sözlerle) aralarını bozmak ister. Şüphe yok ki Şeytan, insana apaçık bir düşmandır.” (İsra 17/53)

Allah’ın Buyruklarına Göre Güzel Konuşma

Güzel konuşalım de kime göre güzel konuşalım. Konu insanlar katında mühim olduğu kadar Rabbimizin katında da önemli olduğu için O bize güzel konuşmanın da ölçülerini vermektedir. Rabbimiz, Kur’ân’ın muhtelif sûrelerinde tek tek belirleyerek Sedid, Belîğ, Leyyin, Marûf , Meysûr ve Kerîm ölçülerine uygun olarak güzel konuşmamızı emir buyurmaktadır. Sırasıyla misallendirelim:

  1. “…Dosdoğru (Sedîd) konuşunuz.” (Ahzab 33/32)
  2. “…Onlara öğüt ver ve kendilerini etkileyecek şekilde (Belîğ) edebî ve etkili konuş.” (Nisa 4/63)
  3. “ Muhataplarınıza (Leyyin) olarak yumuşak bir dile söz söyleyin.” (Tâhâ 20/44)
  4. “ Dinî ve aklî kurallara uygun (Marûf) konuşun.” (İsra 17/23)
  5. “…Kolay anlaşılır şekilde konuşun. (Meysûr) (İsra 17/28)
  6. “… Gönül alıcı (Kerîm) sözler söyleyin.” (İsra 17/23)

Muhatabımız Materyalist de Olsa Güzel Konuşma

Muhatabımız materyalist de olsa Müslüman Rabbinin emir buyurduğu şekilde güzel konuşacaktır. İslâmî öğretim ve eğitimin temel kurallarından biri de budur. Sanat öğretir gibi ana dilde güzel konuşma da öğretilecektir.

Özellikle farklı inanç gruplarının üzücü ifadelere muhatap olunduğunda bile Müslüman, Rabbimizin buyruğu gereği güzel konuşacak ve bu konuda sabır gösterecektir. Kur’ân’da şöyle buyrulur:

Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden (Yahûdiler ve Hıristiyanlardan) ve Allah’ otak koşanlardan birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Rabbinizin yasalarına aykırılıktan korunursanız, muhakkak ki bu, yapılacak işlerin en değerlisidir.” (Al-i İmran 3/186)

Saldırılar Karşısında da mı Güzel Konuşulacaktır?

Peki Müslüman açık ve kaba sözlü saldırılara uğradığında da mı güzel konuşacaktır? Tercih edilmesi gereken budur yani sabırdır. Bu gösterilemiyorsa adaletin ta kendisi olan Kısas yoluna gidilebilir. Bir diğer anlatımla Rabbimizin

“…Konuştuğunuzda adaletli olun “ şeklindeki emri gereği, yapılana benzeri ile mukabele edilebilir. (Enam 67152) Bu ise, altına inilemeyecek son sınırdır. Bunu da güzellik örneğimiz olan peygamberimizin bir uygulamasında görebiliyoruz.

Ben-i Kureyza Örneği

Beni Kureyza Yahûdileri, Hendek savaşında Peygamberimizle yaptıkları birliktelik sözleşmesini çiğneyerek düşman Mekke yönetiminin organize ettiği muhasara güçleri saflarına geçmişler, ama Müslümanları arkalarından vurmak için harekete geçemeden engellenmişlerdi. Peygamberimiz, onları sığındıkları kaleleri dışından kuşatınca, Peygamberimize, onun eşlerine ve Müslümanların ırzlarına sözlü saldırılara geçerek en ağır biçimde sövgüler yağdırmışlardı. Peygamberimiz de onlara Kur’an’dan aldığı ilhamla[1] şöylece karşılık vermiştir:

  • Ey Allah’ın rahmetinden uzak olasıca, maymunlar, domuzlar ve şeytanların kardeşleri! Allah’ın sizi aşağıladığını ve sizi azabına uğrattığını anlayamıyor musunuz da, bana ve çevreme sövüp sayıyorsunuz öylemi?

Peygamberimizin, kendilerinin yaptıklarına benzeri ile mukabele etiğini anladıkları için Tevrat’ı indiren Allah’a yeminle kötü sözler söylemediklerini dile getirseler de hatalarını itiraf edercesine şöyle demişlerdir:

  • Ey Ebel Kasım! sen bize böyle ağır bir dille hıtap etmemiştin. ( İ.Hişam Sîre 3/144 ve…)

Barış Ayı Olan Recep’teyiz

Recep ayında bize düşen görev; canlara ve mallara daha bir saygıdır. Can ve mal dokunulmazlığı üzerinde daha bir titremedir. Barış süreçlerimize bu ayda daha bir önem atfetmektir. Bu ayı bir taraftan barış dualarıyla geçirmeye çalışırken, diğer taraftan barış aktiviteleri olacak, sempozyumlara, panellere, radyo ve televizyon programlarına daha çok yer vermektir.

Ve bir de barış dilini kullanarak güzel konuşmaktır. Bunun için önce susmasını öğrenmeliyiz.

Somut Teklifimiz Susma Orucu

Bunun için de başta siyasilerimiz olmak herbirimize susma orucunu tavsiye ediyoruz. Geliniz toplumumuzu kutuplaştıran dil haramlarından/çirkinliklerinden korunmak için “susma orucu” tutalım.

Susma Orucu Rabbimizin Tavsiyesidir

Rabbimizin takdiri ile babasız çocuk olarak Hz. İsa’yı doğurunca, durumunu nasıl açıklayabileceği endişesiyle kapıldığı derin hüzün içinde ölümü bile temenni eden Hz. Meryem’i Rabbimiz şöyle yönlendirmiştir:

Artık, ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: “Ben Rahman (olan Allah) a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım.” (Meryem 19/26)

Her zaman ama özellikle haram aylar içinde, karşılık vermemiz gereken durumlarda bile barışa gölge düşürecek, kamplaşmalara itecek ve nefreti körükleyecek konuşmalardan kaçınalım. “Ben dil haramları olan yalan, iftira aşağılama gibi eylemlere karşı Allah için susma orucuna niyet ettim” diyelim ve bunu çevremize deklere edelim.

Bütün Siyasilerimize Çağrı

Susma orucu ile ilgili siyasilerimize de bir çağrıda bulunalım:

Ey siyasiler! Erdemsiz siyaset anlayışlarınızdan ve birbirinizi ithamlarınızdan bıktık. Yeter artık, projeleriniz dışında sizi dinlemek istemiyoruz. Milleti sürü olarak görmeyin, suçlayıcı ve yerici sözlerinize prim vereceğinizi de sanmayın.

Değişin artık. Barış ayındayız. Siz de susma orucuna niyetlenin ki Rabbimizin emri olduğu için ibadet olan güzel konuşma erdemine siz de erişin .Bunu hem dünyanız, inanıyorsanız  hem de âhiret mutluluğunuz içi yapın.


[1] Yahudilerden bir gurup Müslümanlara hitaben: “Sizden ve dininizden daha kötü bir toplum ve din bilmiyoruz” diye hakaret etmişlerdi. Allah, bunu diyenlerin, gerçekten çok kötü olan vasıflarını aşağıdaki ayette sayarak hakaretlerine mukabele ve Müslümanları şöylece teselli etmiştir:

De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah’ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve Tâğût’a tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri/durumu daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır.” (Maide 5/60)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.