İngiltere, ilk dozu nüfusun yaklaşık yüzde 10’una veya 12 milyondan fazla insana uygulayarak aşılama uygulamasında en önde gelen ülkelerden oldu. Eczaneler gibi beklenen yerlerde, tiyatro ve sinemalarda, bir stadyumda ve hatta camilerde aşılama merkezleri kuruldu. İngiltere’nin en büyük Müslüman topluluğuna hizmet veren ağırlıkla Bangladeş kökenli Müslümanların devam ettikleri başkentte yer alan East London Camii’ndeki bir geçici klinikte her gün yüzlerce kişi aşılanıyor.
Cemaatleri ikna etmek için camiye klinik
Ülkenin ikinci en kalabalık kenti Birmingham’da da Al-Abbas İslam Merkezi çok amaçlı bir salonda kuyruğa girenlerden aynı anda iki kişiyi aşılayabiliyor. Cami önümüzdeki haftalarda 500 kişiye kadar aşı yapmayı planlıyor. Caminin imamı Nuru Muhammed, mekanı bir kliniğe dönüştürme fikrinin, aşı kampanyası hakkında “bilgili olmayan” insanlara yardım etmek olduğunu söyledi. Aşı içerikleri hakkında Müslüman toplumda dolaşan korkular ve yanlış bilgilerin hedeflendiği, cami yönetiminden gelen bir bilgi, rehberlik ve güvence kampanyasının, cemaat üyelerini aşının helal ve caiz olduğuna ikna etmeye yardımcı olduğunu belirtti.
Müslümanlarda aşıya güvensizlik var
İngiliz imamlar, hareketin sadece Birleşik Krallık’ta değil, tüm dünyada daha geniş Müslüman topluluğuna güçlü bir olumlu mesaj göndereceğini umuyor. Cami, aşılama için kapılarını ilk kez açmıştır. Camideki sağlık çalışanları, her kesimden savunmasız ve yaşlı insanlara iğne vurarak başladılar. Onlar için erişim kolaylaştığı için minnettar olduklarını ve hastanelere giderek virüse veya başka bir rahatsızlığa yakalanmaktan kaçınmadıklarını söylediler. Birleşik Krallık’ta yapılan birkaç araştırma, aşı tereddütünün, kısmen sağlık sistemine olan güvensizlikten kaynaklanan korkularla birlikte, etnik azınlıklarda daha yaygın olduğunu gösterdi. Siyah, Asyalı ve diğer etnik azınlık İngilizler, sosyal medya ağlarında ve bazı topluluklarda çelişkili bilgiler dolaştığından, aşı teklifini kabul etme olasılıkları daha düşük denmekte.