Sultan I. Ahmed tarafından zamanın başmimarı Sedefkâr Mehmed Ağa’ya 1609-1620 yılları arasında yaptırılmıştır. Camii; Fatih ilçesinde, At Meydanı Caddesinde bulunmaktadır. Külliyenin içinde; cami, hünkâr kasrı, sıbyan mektebi, medrese, arasta, hamam, dârüşşifâ, mutfak, fırın, kiler, yemekhane, tabhâneler, han, dârülkurrâ, türbe, sebiller, çeşmeler, dükkânlar, odalar, mahzenler, kahvehane ve evler bulunmaktadır.
Caminin temelini 1. Ahmed atmıştır ve temelini attığı kazma şu an Topkapı Sarayı’nda sergilenmektedir.
Sultan Ahmed Camii Osmanlı’daki ilk 6 minareli camiidir. Camiinin yapımına kadar yalnızca Kabe’nin 6 minaresi bulunmakta idi. Sultan Ahmed saygısının bir göstergesi olarak Kabe’nin 7. minaresini Sedefkar Mehmed Ağa’ya inşa ettirdikten sonra, camideki 6.minarenin inşaatına devam ettirmiştir.
Camiyi yaptıran Sultan Ahmet’in 16’ncı Osmanlı Padişahı olması sebebiyle minarelerde toplam 16 adet şerefe bulunmaktadır. (Birinci Ahmed 14’üncü padişah olduğu halde şerefelerin sayısı 16 olmasının sebebi Yıldırım Beyazıd’ın oğulları Emir Süleyman ve Musa Çelebi’ nin de padişahlar arasına sayılmasındandır.)
Cami merkezî planda ele alınmıştır ve Klasik Osmanlı Mimarisi’ nin revaklı avlulu şemasını devam ettirmektedir. 64 × 72 m ölçülerinde kareye yakın bir alanı kaplayan camide 5 m çapında dört büyük fil ayağı üzerinde sivri kemerlere oturan ve pandantiflerle geçişi sağlanan, içten 22,40 m çapında devasa bir kubbe yapılmıştır. Bu kubbe; dört yönde birer yarım kubbe ile yanlara genişletilmiştir.
Camide zengin çini, kalem işi, ahşap, taş ve madenî süslemeler görülmektedir. Alt sıra pencere üstlerinden başlayarak üçüncü sıra pencere altlarına kadar duvar yüzeyleri çinilerle kaplanmıştır. Özellikle mahfil duvarlarında yer alan çiniler mekân içinde gözü yormayacak şekilde yerleştirilmiştir. İznik ve Kütahya merkezlerinden gelen çinilerin bir arada görülebildiği bu camide 21.000’den fazla çini kullanılmış olup elliden fazla değişik kompozisyonla karşılaşılmaktadır. Bu çiniler camiinin Mavi Camii olarak bilinmesini sağlamıştır.
Duvarlardaki büyük tabletlerde ayetler ve 4 halifenin isimleri bulunmaktadır.
Cami avlusunun yanında bulunan türbede I. Ahmed’den başka hanımı Mahpeyker Kösem Sultan, II. Osman ve IV. Murad ile hânedan ailesinden çeşitli kişiler bulunmaktadır.
Günün Terimi:
Tabhane: Farsçadan dilimize girmiş olan ”Tab” kelimesi, soluklanma, mola verme, dinlenme gibi anlamlara gelir. 16. yüzyıldan Osmanlı Devleti’ nde yaygınlaşmaya başlayan tabhaneler, konaklama ve istirahat evi olarak kullanılmıştır. Genellikle camilerin girişinde bulunan bu yapılar, Türk misafirperverliğini yansıtması bakımından da önem taşır.