Müslüman bireylerin her Ramazan ayı girerken yaşadıkları coşku, heyecan ve sevinç bu yıl yerini sıkıntılar ve hüzne bırakmıştır.
Op. Dr. Ünzile Girişgin
Müslüman bireylerin her Ramazan ayı girerken yaşadıkları coşku, heyecan ve sevinç bu yıl yerini sıkıntılar ve hüzne bırakmıştır. Çocukların camilere koşturduğu teravih namazı buluşmaları, hal hatır sormalar, iyilik ve yardım organizasyonları, akraba ve arkadaşlarla iftar buluşmalarımız sona erdi.
Bayramda da özellikle benim gibi sağlık çalışanları evlerine hapis kaldı. Zenginler ve işe gitme zorunluluğu olmayanlar yazlıklarına çekildiler. Yine akrabalara gidilmeyecek, kabir ziyareti yapılmayacak, bayram namazında sarılmak, pozitif enerji paylaşmak mümkün olmayacak .
Bayramlar insanların neşesini arttırırken bu yıl toplumun ekonomik endişeleri, psikolojik yapısının bozulması, ümitsizlik, ölüm korkusu ile bir kısım halkın eve hapsolarak geçirmesi ile sonlanacak.
Benim evim bahçeli olduğu halde, kedilerimiz, çiçeklerimiz olduğu halde benim çocuklarım kuzenleri ile buluşamadıkları, farklı bir şehirde geçiremedikleri için üzüldüler.
Evlatlarını, torunlarını belki de sadece bayramdan bayrama gören yaşlılar yaşama sevincini iyice kaybedecekler. Bu arada turistlere yasak var mı? Yok deniyor. Hatta onların görmesi muhtemel her kişi aşılanacak deniyor. Hekim olarak bu olan bitenlerin bilimsel açıklaması var mı ben bilmiyorum.
Virüs devamlı mutasyon geçiriyor. Her mutasyona eski grip aşıları gibi yeni aşılar mı gerekecek? Evine ekmek götüremeyen baba her kapanmada ne ağır stres altına girecek? İntiharlar artacak. Herkes hepimiz sadece ekrandaki sayılara bakıp ah vah çekiyoruz.
Tüm ölüm sebepleri yıllara göre tablo ile verilmeli. Kanser, kalp hastalıkları, obezite, madde bağımlılıklarına bağlı ölümler, intiharlar, psikolojik hastalıkların artış oranları da verilmeli. Sanki başka hastalıklardan dolayı hiç insan ölmüyormuş gibi. Ya da son 2 yıla kadar hiçbir grip, nezle, KOAH. hastası ölmemiş gibi görünüyor.
Hastane personeli ve hastalar ile sıkı temas içerisindeki sağlık ekiplerinin tatil hakkı, ruh sağlığını da düşünmek zorundayız… Ya da online hekim yetiştiren tıp fakültelerinin akıbeti ne olacak? Online kopya çekerek insan yetiştiriyoruz. 9 yaşındaki oğlumun bilgisayar başında artık vücut postürü bozulacak. Online saatlerce ders veren öğretmenlerin düşük oranlarını artmış görüyorum.
Toplu ölümler elbette kaygılarımızı arttırıyor. Peki ya besin zinciri de aksar ise ne olacak? Hala ekmek, yemek, hallerde sebze meyve telefi oluyor.
Orta Anadolu’da ekinlerimiz gazel oldu, sütlerimizi almıyorlar ama süt tozu kullanımını arttırıyorlar diyen hastalarım var.
Tüm bu sıkıntılar yanında siyasi, ekonomik baskılar da artıyor.
Aşı, ilaç, yemek, ekmek, su ve yer altı tarımı kimde ise yönetim ondadır.
Çocuklara resim çizdirilecekmiş. Hayalimdeki büyük Çin…Çocuklarımız neden hayalimdeki büyük Türkiye ya da mutlu ülke resmi çizmiyor. Ya da şimdi ne olsa mutlu olurdun resmi? Artık büyük ABD.’nin yerini Uygur Türklerine zulmeden dijital çağı, uzay çalışmalarını yöneten, genetik ve biyoloji laboratuarlarında neler yaptığı açıklanmayan Çin aldı.
İslam mensubu bireylerin yaşadığı coğrafyalarda bir yandan cehalet diğer yandan ihanet ve hain saldırırlar hüküm sürüyor. Son günlerdeki Mescid-i Aksa’da yaşanan olaylar sosyal mesafe, salgın, maske, ölüm korkusunu unutturmuş müminleri gayrete davet etmiştir.
Bu arada Rusya’da zafer günü kutlamalarını görmüşsünüzdür. Ne devlet erkanı, ne askerler ne de halkta maske, mesafe yoktu. Coşku içinde devlet millet el ele dünyaya meydan okurcasına zafer kutlamaları yaptılar.
Dünyayı, siyaseti, teolojiyi, tarihi iyi analiz eden, çok konuşan değil çok okuyup ülkemizin orada burada taltif görmeyen hatta susturulmaya çalışılan samimi hekim, muhtasar ilaç üreticileri, eczacılar, hakim, stratejist, analist, ekonomist, tarihçi, astrolog tek tek toplayıp gizli istişareler yapılması lazım.
Dünya’da çok önemli şeyler cereyan ediyor ve biz mum alevine bakıp arkada yanan ormanı henüz görmüyoruz. Sosyal medya eğriyi doğru, doğruyu eğri gösterme ve kitleleri yönlendirme kudretine sahip.
İki yıldır Müslümanlar için camiler, Kabe el etek çekilmiştir. Ne vakit Rabbimiz’in yardımı bizlere gelecek? Demek ki daha çok kardeş olup daha çok sevgiyi, ekmeği bölüşeceğiz. Temiz helal gıda üretip, evlatlarımıza yedireceğiz. Hedonist ve seküler hayatımızı eleştirip, israfı terk edeceğiz, elimizdeki devlete ve toprağa sahip çıkacağız. Her nimete şükredeceğiz.
Hüzünle gelen Ey Ramazan, acı ile bizi terk ediyorsun. Ya Rabbi seni seviyoruz. Resulünü ve O’nun yolunda giden ecdadımızı seviyoruz. Bu sevgiler hürmetine bizlere birlik ve feraset ver basiret ver. İnsanlığa umut olan bir avuç mümini kuvvetlendir, katından yardım gönder.
Sağlıcakla ve selametle kalın. Bol bol dua edelim inşallah.