islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4888
EURO
36,2725
ALTIN
2.958,62
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Ret Ettiğiniz Bir İlah Söyleyin!

Yaşadığımız toplumun çoğunluğu, kendisini Müslüman olarak vasıflandırmakta, ne yaparsa yapsın İslam dairesinden çıkmadığını iddia etmektedir. Sarıldıkları dal, yaslandıkları duvar, bel bağladıkları dayanak ise, “La ilahe İllallah” demeleridir.

Ret Ettiğiniz Bir İlah Söyleyin!
19 Ocak 2023 11:00
A+
A-

Hepimizin malumu olduğu üzere, Kelime-i Tevhid, iki ifadenin bir araya gelmesiyle anlam bulmaktadır. Bunlardan ilki, “La İlahe” ile başlayan, diğeri de “İllallah” olan ifadedir. Bu iki ifadeyi dil ile söyleyen Müslüman ümmetin bir ferdi olur. Kalbi ile tasdik meselesi, Allah ile arasında kalan meseledir. Dili ile ikrarı hukuki olarak kendisini İslam Ümmetine bağlı kılar. Kalbi ile tasdik etmez ise Münafık olur.

Yaşadığımız toplumun çoğunluğu, kendisini Müslüman olarak vasıflandırmakta, ne yaparsa yapsın İslam dairesinden çıkmadığını iddia etmektedir. Sarıldıkları dal, yaslandıkları duvar, bel bağladıkları dayanak ise, “La ilahe İllallah” demeleridir. Kelime-i Tevhidi söylemekle, Müslüman olduklarını, Müslüman kaldıklarını ve ölünceye kadarda Müslüman kalacaklarını zan ederler. Bu lafız dil ile ikrar edildiği zaman, artık hiçbir şeyin kendilerini İslam dairesinden çıkarmayacağını, Müslümanlık sıfatından soyutlanamayacağını ileri sürerler. Tipik birer mürcie karakteriyle yaşamaktadırlar.

Hangi düşünceye, hangi ideolojiye, hangi hayat tasavvuruna sahip olursa olsun. Modernisti, laiki, kemalisti, sosyalisti, seküleri, liberali, apocusu, maocusu, lezbiyeni, homosu, ibnesi, şereflisi, şerefsizi, vasıflı dolandırıcısı, organize suç örgütçüsü ve benzerleri. Değil mi ki dilleriyle “La ilahe İllallah” dediler ardından “Müslüman (!) oldular. Ne yaparlarsa yapsınlar, İslam dairesinden çıkmıyorlar. Sizde uyarmak istediğiniz zaman, size hemen, “aşırı dinciler, tekfirciler, radikaller” diyerek çemkirmeye başlıyorlar. 

Fakat bu taifenin bilmediği, anlamadığı yahut anlamak istemediği esasa tekabül eden bir husus var. O da Kelime-i Tevhidin başında yer alan “La ilahe” ifadesidir. Yani, “bütün ilahları ret etmektir.” Allah’a şeriksiz iman etmenin ve Müslüman olmanın ilk şartı, önce Allah’ın dışındaki bütün ilahları inkâr etmektir. Bu kesin şart Kur’an’da sarahaten defalarca, imanın şartı olarak ileri sürülmüştür. “Kim tagutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse…”,  “Tağut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler…” gibi ayetlerde bize, imanın sıhhatine dair esas olan usul gösterilmiştir. Yani sahih bir iman için, önce Allah’ın dışında ilahlık taslayanların varlığını inkâr etmek ve ardından Allah’a iman etmek gerekmektedir.

Arap cahiliyesinde ilah deyince ilk ve tek varlık olarak akla gelen Kâbe’de bulunan putlar olduğu tartışmadan uzaktır. Arap cahiliyesi, Allah’a iman etmekle birlikte, putlarında kendilerine yardımcı olduğunu, kendilerine şefaat edeceklerini ileri sürmekte, Allah’ın varlığını kabul etmekle birlikte sahte ilahlara da kulluk etmekteydi. Arap cahiliyesinde durum böyleydi.

Peki, modern dönem paradigmasında, yaşam tarzında, hayat tasavvurunda, beşeri ideolojilerin cirit attığı dünya görüşlerinde, kendisini “Müslümanlık” dairesinde görenler için “La ilahe” ne anlama gelmektedir? Modern yaşam tarzının, zihinleri iğdiş eden beşeri ideolojilerin, siyasi, iktisadi, hukuki, içtimai yozlaşmanın tam merkezinde yer alan Müslümanlar için “La İlahe” nin karşılığı nedir? “La İlahe” diyen bir dil, bir kalp neyi ret etmekte, nelerden uzaklaşmaktadır? Kendisiyle ret ettiklerinin arasına ne koymaktadır? Nasıl hukuki bir ilişki içindedirler?

Ya da daha kestirmeden soralım: Yaşadığımız dönemde Müslüman olduğunu söyleyen bir kişi, “La İlahe” deyince hangi ilahları ret ediyor? İlah olarak zihninde, düşüncesinde ve eyleminde canlanan nedir? Soyut mudur? Yoksa ret ettiği ilahlar, somut ve Allah’a rağmen hayatlarına müdahale ediyor mudur? Bu müdahale ediş, Müslümanları rahatsız ediyor mudur? Yoksa çeşitli maslahatlar gereği, dünyevi kaygılar ağır basıyor, makam mevkii, iş güç, ticaret unvan, al gülüm ver gülüm şeklinde hayat geçiyor mudur?

Şimdi herkes bugüne karşılık gelecek mahiyette ret ettiği, inkâr ettiği bir ilah söylesin! “La İlahe “ deyince neyi ret ediyor, nelerden uzaklaşıyorsunuz? Mesela, siyaseten, hukuken, iktisaden, içtimaen,  “La İlahe” diyebiliyor musunuz? Allah’a rağmen hayatınıza şekil verenlere, haramları yayanlara ve helalleri yasaklayanlara karşı “La İlahe” diyebiliyor musunuz?

Bütün kalbinizle “La İlahe” diyerek modern dünyanın sahte ilahlarını ret edebiliyor musunuz?

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Hamza Erdoğan dedi ki:

    Elinize hocam. Kendine soru sormadan, neyi reddettiğini ve niçin reddettiğini bilmeden “la” demenin elbette kıymeti harbiyesi olamaz. Daha da önemlisi, kabul ettiği ilahdan ne anladığı ve nasıl bir ilaha inandığı değil midir. “Müslümanım” diyenlerin herbirine “nasıl bir Allah’a inanıyorsun” diye sorulsa herbirinin Allah anlayışı farklı olacaktır. Böyle bir anlayıştan da birlik beraberlik beklemek boşuna olur sanırım.