İyi partinin kurulma sürecinde önüne çıkartılan engelleyici gerekçeleri hepimiz hatırlarız. Bu sürecin içerisinde; siyasi etiğe uygun bulmadığımız İyi Partinin birçok salon konuşmaları engellenmeye de çalışılmıştı.
Yunus Ekşi
İyi partinin kurulma sürecinde önüne çıkartılan engelleyici gerekçeleri hepimiz hatırlarız. Bu sürecin içerisinde; siyasi etiğe uygun bulmadığımız İyi Partinin birçok salon konuşmaları engellenmeye de çalışılmıştı. Bu engellemelere karşı İyi Partinin sergilediği sabırlı demokratik mücadele, halkın teveccühünü kazanmayı başarmıştı.
Tabi, muhalefet kanadındaki yetersizliğini parti içinde de sürekli tartışan CHP, yine siyasi etiğe uygun olmayan, İyi Partiye milletvekili transferiyle de halkın iradesini pazarlamıştı. CHP’nin İyi Partiyi Türk siyasi hayatına kazandırma karşılığı olarak da birlikte millet ittifakını kurulmuştu.
Muhalefet iktidarın alternatifidir. İktidarın olumsuzluklarını papağan gibi söyleyip durmak, muhalefetin muhalefet yaptığı anlamına gelmiyor. Uygulanan politikaların başı sonu bellidir. Yanlış eko-politik tercihler bugün ki yanlış sonuçları oluşturmuştur. Muhalefet, iktidarın yanlış eko-politik temel kuramlarına itiraz etmeyip, sonuçlarla oynayarak halka mesaj vermesi, başarı getirecek bir siyaset değildir.
Demokrasi ve mecliste adaletli temsil yetkisinden bahseden Sayın Meral Akşener, ekranlarda milletin gözünün içine baka baka % 5 seçim barajının olması gerektiğini söylüyor. Daha önce seçim barajlarından şikâyet eden Akşener, şimdi barajı geçmenin rahatlığı ile milletin % 4.99 oy vereceği bir partinin mecliste olmasını istemiyor. Artık bizim de emin olduğumuz bir şey var, siyaset dereyi geçene kadar…
Son gurup toplantısında İyi Parti genel başkanı Sayın Meralhanım, adeta küresel elitlerin sözcülüğüne soyunmuştur.
Meral Akşener bir tarihçi olarak artık önüne konan ne varsa onu okumaya başladı. Prompterden okumaya başladığı günden beri, milletimize kurulmuş tuzakların biri olan ‘’Nakitsiz Toplum’’ operasyonunu ballandıra ballandıra muhalefet olarak anlattı.
İyi Partiye ait olmadığı halde, küresel elitlerin bu projesini sahiplenen Meral Akşener, Artegan Projesini toplumun gündemine muhalefet olarak taşıdı. Artagan ismi verilmesi de bir stratejinin ürünü. Bu kavramın öz Türkçe de bolluk ve bereket anlamı verilmesi, milliyetçi insanların gözünü kavramla boyamaktır. Hedefi nakitsiz toplum, tam dijital sisteme bağımlılık oluşturmayı amaçlayan bu proje; İsmi İyi Partiye içeriği küresel elitlere aittir.
Sözde bu bolluk projesi, ekonomi ve ticari ilişkilerde dijital dönmüşüm ile bolluk bereketi hedefliyor. Meral Akşener’in ezbere okuduğu cümleler, Türk milletinin iktisadi geleceğine dijital kölelik damgasıdır. Küresel elitlerin planlayıp oluşturmaya çalıştıkları dijital/kripto/sanal/nakitsiz para sistemi için muhalefetin İyi Parti kürsüsü, artık açık açık, birinci ağızdan göreve hazır olduğunu söylemektedir.
Toplumları sosyal medya elektronik ortamlarda kontrol eden küresel elitler, siyasileri de sözde proje önerileri ile kontrol altına alarak, devletleri de sanallaştırmaya çalışmaktadırlar. Meral Akşener, devleti yönetmeye talip olan muhalefet olarak buna soyunması, siyasal bir akıl tutulmasıdır.
Meral Akşener, yolsuzluğu ve adaletsizliği bitireceğini söylediği bu proje, tam tersine dijital köleliktir. Çağın değişim gereklerine ayak uydurmak olarak ifade edilen İyi Partinin bu projesi, tam bir teslimiyetçi anlayıştır.
Bu Artagan projesi, küreselcilerin nakitsiz toplum çalışmalarını sürdürdüğü kırk yıllık mücadelesinin, İyi Parti kürsüsünden seslendirilmesinden başka bir şey değildir. Ne acıdır ki milliyetçi İyi Parti milletvekilleri, genel başkanlarının önüne konan ve okuduğu bu metin ne anlama geldiğini bilmemektedir.
Devlet yapısını daha iyi işletmek adına kurulan bu dijital tuzak, içerideki kripto bürokrasi eli ile küresel elitin tüm dünyada egemen olduğu sisteme entegre olmasıyla, devletin yok olması demektir. Bu bir Cumhuriyet tehlikesidir.
Nakitsiz toplum demek, mal ve hizmetleri dilediği gibi sanal olarak kontrol edecek olan bir banka yapısı demektir. Toplumun tam köle haline dönmesi demektir. Bankaların millete ve devlete borç para sistemi üzerinden yaptığı operasyonların yargı sürecinden çıkartılması demektir. Finans düzeneğinin sanal borçlandırmaya taşınması demektir.
Toplum nakit kullanmayı terk ettiği an, sanal kredilerle mallarını parça parça kaybedecektir. Nakit ödemenin varlığı, toplumun parayı yaratanları bir nebzede olsa kontrol edip dilediği gibi hareket etmesini engellemektedir. Nakitsiz toplum projesi, bankaları devletleştirmektir. Bankacılık sistemi sanal para yaratma yetkisini gizli yaparken (kanunen suç) nakitsiz toplum projesi üzerinden sınırsız bir biçimde yasal hale getirmek istenmektedir.
Meral Akşener’in Artagan(sözde bereket bolluk) ismini verdiği projesi, para kredi sisteminin kurucusu ve kontrol edicisi küresel elitlerin kurguladığı ‘’Nakitsiz Toplum’’ projesidir. Ticari ilişkileri geliştirerek 300 milyar gibi bir değer oluşturacağını söyleyen Meral Akşener, büyük bir yalanın sözcülüğünü yapmaktadır.
Bu siyasi anlayış, dereyi geçene kadar ayıya dayı demektir. Maalesef Türk siyasetinin en belirgin özelliği, halka yerine göre yalan söylemektir. Yalan söylemeyi siyasetin bir aracı olarak kullanan bugün ki siyasiler yüzünden; Türkiye de % 30 bir insan kesimi ‘ne iktidar ne muhalefet, ikisine de güvenmiyoruz’ diyecek duruma getirdi.
İyi Partinin açıkladığı proje, bir bereket bolluk projesi değildir, tam bir iktisadi teslimiyet projesidir.
Selam ve dua ile..
Doğru bir tesbit, Mahşerin 3 atlısından biri odur.