Mimar: Behruz Çinici
Yapım Yeri: Ankara, Türkiye
Yapım Yılı: 1989
İçinde yer aldığı TBMM kompleksinin anıtsallığından bilinçli bir şekilde kaçınan bu mütevazi yapı, alışılagelmiş cami mimarisinden ayrılarak yeni bir tasarım önerir. Proje, Türkiye’deki geleneksel cami mimarisinden farklı bir denemeyi gerçekleştirmedeki cesareti, araziye yerleşimi, saydam kıble duvarı, kubbesiz, minaresiz yapısıyla alışılagelmişi sorgulayan tasarımından ötürü 1995 yılında Aga Khan Uluslararası Mimarlık Ödülü’ne layık görülmüştür.
1985’te bu projeyle ilgilenmeye başlayan Behruz Çinici ve oğlu Can Çinici, kuzey-güney doğrultusunda uzayan meclis kompleksine yerleşirken, kıbleye yönelmek üzere 23 derece akstan saptırarak konumlandırdıkları yapı ile, alanda bir yönlenme oku, hatta bir sirkülasyon dağılım noktası meydana getirmişlerdir.
6 bin 400 metrekare büyüklüğündeki cami üç ana mekandan meydana gelir. İlki, üçgen bir ön avlu/ilk cemaat mekanı, diğeri onu takip eden dildörtgen planimetrede bir namaz alanı ve arkasında kalan gömülü piramidal ve basamaklı bir bahçe.
Yapıya ait bir de kütüphane vardır. Meclisin muazzam kitaplığının yalnızca dini yayınları içeren bu kısmı, ön avlunun batı revağı boyunca konumlanır.
Kare planlı namazgahın iki kısa kenarında bulunan kapalı basamaklı pasajlar, dış mekandan doğrudan namazgahın baktığı bahçeye çıkar.
Hem yanlardan hem de ön cepheden geçilebilen ibadet alanı, bir metrelik kot farkıyla iki platformdan oluşur: Oldukça geniş ön kısım erkek safı, yüksekte kalan döşeme ise kadınları safına ayrılmıştır. Bu iki bölüntüyü birbirinden ayıran ise yalnızca cam bir parapettir.
Caminin alışılagelmemiş bir diğer unsuru ise bir merdivendir. İki revağın buluşma noktası olan yapının köşesinden yükselen bu merdiven, caminin herhangi bir yerine değil, cami dışında kalan bir üst kota çıkar. Burası, minare yerine kullanılan balkon denilebilecek yerin ve Behruz Çinici’nin ektiği bir selvi ve bir kavak ağacının bulunduğu yerdir.