Kurban Bayramının ardından yoğun bir iş temposu yanında can sıkıcı bir olay yaşadığım için 2 hafta yazılarımız aksadı.
Sosyal medya hesaplarımızı çalarak toplumdaki saygın meslek sahiplerinin konumunu kullanarak para taleplerinde bulunularak dolandırıcılık yapılıyor.
İnstagram’a kendi kimliğim, hekimlik kimliğim ve fotoğraf, video örneklerimi yolladığım halde “hayır! Bu hesap size ait değil” diye cevap geliyor, “bakın! Para istiyorlar” diye dolandırıcılık görsellerini yolladığım halde yine inanmıyorlar.
Emniyete bas vurdum “Hocam savcılığa başvurmuşsunuz zaten bize savcılıktan yazı gelmeden herhangi bir işlem yapamıyoruz” derken savcılık adli tatil dolayısı ile işleminiz sıraya kondu, ilgileneceğiz deniyor ama 20 gün geçtiği halde herhangi bir işlem başlamamış durumda.
Şimdi beni takip eden dostlarımın instagram’ın kendi sayfasına girerek benim hesabımı istemelerini talep ettim. Bilimsel bir sayfa, emek verilerek hazırlanmış bilgi ve duygu paylaşım videoları ile de koruma koymam gerekiyormuş. Bunu bilmediğim ve yapmadığım için çok kolay hacekerlar ele geçirdi. Hatamız şu olmuş sizlere iletmek isterim ki aynı durum başınıza gelmesin. Çit koruma varmış. Sadece bilgisayar üzerinden mail koruması değil aynı zamanda telefonum aracılığı ile koruma eklemem gerekiyormuş.
Ansiklopedilerimi hazırlar iken sosyal medya hiç kullanmadım. 1 yıl içerisinde 21.000 takipçiye ulaşan hesabımı sadece bilgi, sevgi, annelik ve aile olma güzellikleri aktarıyordu.
Sosyal medya holiganlığı maalesef iftira, fotomontaj, tasarım videoları ile insanların ayakları kaydırılıp, pasifize edilebiliyor. Çok şaşırdığım şey 344 paylaşımdan bir tanesinde bile para paylaşımı yok iken bir anda para kazanma hırsı ile faiz ve tefecilikten de öte para istenmesine boyun eğip para yatırılması. Ben sabah erken kalkıp ameliyat yapıp bazen gece doğumlara gidip akşam vakitlerinde saatlerce vajinismus tedavileri yapıp rızık kazanan bir hekim iken neden faiz, tefecilik hatta daha da öte dolandırıcılık ile ilgileneyim. 2000 lira bir günde nasıl 74000 lira olabilir ki… O vakit hiç çalışmayalım, yakınlarımızda çalışmasın bedava para kazanalım. Sanırım bu bitcoinler yüzünden milletimiz herkese, her şeye inanıvermeye alıştırıldı.
Hekim sayfalarının çoğu toplumsal bilinç oluşturmak ve kadınlarımızı aile hayatlarında mutlu kılmak, neslimizi korumak adına herkese açık paylaşımlarda bulunuyor. Hekimlere güven duyulduğu için son günlerde beklide yüzlerce hekimin hesabı hacklandi ve yasal hiçbir şey yapılamıyor.
Âlimler için oldubitti çileler olmuştur. Modern sistemde çileler iftira ile tehditler ile sosyal medya üzerinden bir anda gerçekleşiyor ve susmak zorunda bırakılıyorlar ya da görevlerinden istifa etmeye mecbur tutuluyorlar.
Hekim olmamızın hasta tedavi etmek yanında çocuk ve gençleri korumak, hasta olmadan önce toplumu uyarmak, eğitmek, bilgilendirmek mesuliyeti de var. Asıl zor olan budur. Zaman ister, emek ister, bazen kendi meslek odalarımızla bazen DSÖ aptırımları ile karşı karşıya kalabiliriz.
Şartlar her ne olursa olsun, zorluklar, ters giden işler ne kadar çok olursa olsun Müslüman ilim ehli vazifesinden kaçma lüksüne sahip değil. Ömür çok hızlı geçiyor; öteleme, erteleme bazen çok ağır toplumsal neticelere yol açabilir.
Jinekolog-seksolog ya da cinsel sağlık uzmanı her ne şekilde tanımlanırsa tanımlansın gelecek kuşakların üreme ve cinsel sağlığını düşünmek ve korumak mesuliyeti taşıyorum.
İnşaallah erkek, kadın, ergen ve çocuk cinsel sağlığı, üreme sağlığı hakkındaki yazı paylaşımlarımız devam edecek.
Bir yandan bize emanet edilmiş ormanlarımız yandı kül oldu, diğer yandan dere yataklarına yapılmış binaları sel suları yıkıp geçti. İçimiz çok acıdı. Acı ve hüzün her yanımızı sarıyor.
Biz fedakâr, cefakâr, çalışkan bir milletiz. Lakin son yıllarda güzel ülkemiz ciddi sıkıntılara maruz kalıyor.
Devlet millet el ele zor da olsa bazı şeyleri değiştirmek, düzeltmek gerekiyor.
Kadın, anne ve hekim olarak duygulanmamak mümkün değil.
Gelecek günlerimizin sıhhat, afiyet, bereket dolu günler olması ile sağlıcakla kalın efendim.