76 yaşındayım. 25 yaşında Süleymaniye Camii Hatibi oldum. Hutbe kitaplarım dahil pek çok kitap yazdım, konferanslar verdim, televizyon programları yaptım. Kendilerine ve batıl emellerine hizmet etmem için etkili kişi ve kurumların red ettiğim taleplerine muhatap oldum. Yedi defa Ağır ceza ve Devlet Güvenlik mahkemelerinde yargılandım.
İslamî ve genel camia içinde genişçe çevrem oldu. Bu arada ateistinden deistine; hurafecisinden tarihselcisine ve Kemalistine kadar değişik eğilimli insanlar tanıdım.
Şahsımla ilgili bu bilgileri hayatın içinden geldiğimi ve tecrübelerim olduğunu hatırlatmak için zikrettim.
Cübbeli Gibisini Görmedim
”Allah’ın ayetlerini inkâr ediyor, Hz.Peygambere ve sahabilerine zina isnad ediyor” diyerek şahsıma yönelttiği zalimce iftiralar ve başkalarının şahsiyetlerine yaptığı tecavüzleri sebebiyle Müslümanlar arasında gerçekten Cübbeli gibi insan onuruna saygısız ve müfteri olanını görmedim. Ehl-i Sünnet inancına muhalif pek çok görüşü olduğu halde, Ehl-i Sünnet’i onun kadar sömürenine de tanık olmadım.
Pek çok ilahiyatçıya yaptığı gibi televizyon kanallarında şahsıma yönelik olarak yaptığı iftiralarına cevaplar verdim, İslam dışı görüşlerine yönelik videolar hazırlayıp yayınladım. Ama yargıya gitmedim. O, adını zikretmediğim halde aleyhime dava açtı. Bu yola girince iftiraları sebebiyle aleyhine dava açmak istediysem de dava süresi geçtiği için açamadım ama iftiraların tekrarlanması halinde yargıya başvuracağımı bildirdim. Sesi kesildi ama aleyhime kıyamı durmadı.
Aleyhimdeki iftiraları sosyal medyada varlığını sürdürüyorsa da İmam Hatipler aleyhine beyanı olmasaydı kendisini konu edinmeyecektim.
Kendisine çokça dualar ettiğim kaydını da koyarak girişimizi noktalayalım.
Buraya kadar anlatılanlar Cübbelinin bize ve diğer hocalara yönelttiği kişisel tavırlarıdır. Ama Cübbeli Ahmed’i önemli kılan özellikleri başkadır.
İmam Hatip Okullarının Özelliği
Benim de mezunu olduğum İmam Hatip Okulları müsbet bilimlerle İslamî ilimleri birleştirme gibi insanlığın muhtaç olduğu bir eğitim sistemine sahiptir.
Ama gereğince ne müsbet bilimler ve ne de İslam ilimler okutulmaktadır. İslam, bir hayat düzeni olarak okutulmadığı için, mezunları İslam’a verdikleri katkılar kadar baskıcı laik düzenin demokratikleşmesine de vermişlerdir. Ne var ki ateizme ve deizme karşı düz okullardan bir iki tık daha dayanıklıdırlar.
Ülkemizdeki yerleşik düzenin İmam hatiplerin daha bir İslamî bilgi, bilinç ve amaçla yetişmesine olumlu bakmadığı ve alan açmak istemediği hatta kapatmak istediği de bir gerçektir.
Cübbeli’nin İddiaları
İmam Hatiplerde bilgili ve bilinçli yürekli öğretmenler olduğu gibi, Cübbeli’nin iddia ettiği üzere batıllara eğilimli adamlar da vardır. Vardır da düz okullara oranla sayıları çok daha azdır. Cübbeli gibi hurafeci tipler ise yok gibidir.
İmam Hatiplerin Eğitim Sistemi İçindeki Yeri
Allah’a ortak koşma yani şirk temelleri üzerine oturtulmuş eğitim sistemimiz içinde İmam Hatipler yetersiz de olsa, Müslümanlar için verimli bir çıkış yolu olmuştur ve olmaktadır. Bu sebeple İmam Hatiplere karşı çıkabilecek kişiler ancak münafıklar olabilir ve bir de demokratik laikliği hazmedemeyen küfründe bilinçli ve bilinçsiz jakoben laikler.
Cübbeli’nin İmam Hatiplere karşı çıkılması şeklindeki -muhtemelen kendisine yaptırılan- çağrısından sonra İmam hatiplerin çatı kuruluşlarından birini aradım. Ona, cevap verilmesi gereğini hatırlattığımda, onu önemsemiyoruz, dediler.
Cübbeli Sıradan Değildir
Oysaki Cumhurbaşkanımız gibi birkaç istisna dışında İmam Hatip Okullarının milyonu aşan mezunlarından çok çok daha fazla şöhrete erdirilen Cübbeli’yi yalnızca bir fert olarak algılamak gafletin ta kendisidir.
Özel televizyonların 30 yıllık tarihinde Habertürk ve CNNTürk gibi merkezi medyada saatlerce onlarca ve yüzlerce defa konuşturulan ve konuşturulmakta olan Cübbeli dışında bir kişi tanıyor musunuz?
Medyada rastlantı diye bir şey yoktur.
Fatih Altaylı gibi ateist dostu, ölümüne Kemalist olan bir adam özgür iradesiyle selam dahi vermeyeceği Cübbeli ile onlarca defa ve saatlerce süren program yapar mı?
Habertürk gibi bir kanal, Fatih Altaylı’yı kullandıktan sonra bu programları Nevzat Çiçek, Veyis Ateş ve diğerleriyle sürdürür mü?
Bu görev şimdilerde farklı ama merkezi olan bir diğer kanalda Ahmet Hakan’a verilir mi?
Bana, ahmaklık kokan bir saflıkla adam “Reyting ” sağlıyor diyerek insanı güldürmeyin… Biz gülmeyiz de sormadan da edemiyoruz.
Kimdir Bu Cübbeli?
Cübbeli’nin, Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yaklaşık yarım asır içinde Türkiye ölçeğinde geliştirdiği ve bağlılarını onbinlere ulaştırdığı tarikatı içinde yetiştiğini biliyoruz. Kabiliyeti ile temayüz ettiği için seçildiği anlaşılan ve aslında Devlet’in resmen tanımadığı medrese ve tekke mensubu olan Cübbeli, milyonların önünde niçin konuşturulur? Ülkemizde tarihselcileri ve Kemalistleri dâhil, hak veya batıl her eğilimden maaş ödenen binlerce ilahiyatçı yok mu?
Haydar Baş’ın azim bir yalanla Atatürk’ü nitelediği gibi şeyhi Mahmut efendiyi evreni yöneten kadronun başı yani Kutbu’l-Aktab olarak ilan eden Cübbeli’nin medreseli olup silahsız Taliban benzeri olmanın ötesinde ne özelliği var?
Merkezi medya İslam’ı tanıtmak ve sevdirmek için saatlerce süren onlarca/yüzlerce program yapmadığı ve de yapmayacağına göre Cübbeli’ye ilgi nereden geliyor?
Yasal laik düzenin kurumları olan İmam Hatipler uyumlu hale getirildi. Amaç, “halka medrese ve tekke mensupları da Cübbeli gibidir” dedirtilerek İslam’ın güzel yüzünü çirkinleştirmek, İslam’ın bu topraklardaki geleceğini karartmak ve emperyalizme daha bir sömürü alanı açmak mıdır?
Cübbeliyi Kimler Kullanıyor?
Yerli ve yabancı… Kurumlar, zaafları sebebiyle kullanılabilir her kabiliyetli muhteris insanı – farklı ve büyük olduğuna inandırarak, imkânlar sağlayarak ve vaatler yaparak ve bir yerlere getirerek- kullanmak ister. Bizim siyasi, sosyal ve tarikat tarihimiz bunun örnekleriyle doludur?
Bizim konuları irdeleme yüreğimiz varsa da Cübbeli gibi fitne oluşturacak şekilde insanları karalayarak ateşe yaklaşma cüretimiz yoktur, ama zalim veya mazlum iman veya fıtrat kardeşlerimize yardım etme amacımız vardır ve uyarı da bir yardımdır.
Yüce Allah Nisa 148 ile iftiraya uğrayan mazlum kişi ve kurumlara cevap hakkı verdiği için bu yazımın Allah’ın haram kıldığı suizan ve gıybet sınırlarına varmadığı inancındayım.
Ali Rıza Demircan
Elinize dilinize sağlık Hocam
Müslümanın müslümanla çatışması, fikri yolla da olsa hiç hoş değil… Benim kanaatime göre bir müslüman kardeş hata yaptıysa onu uyarmak gerekir ama aleni bir şekilde milyonların göreceği ve okuyacağı bir şekilde olması, bana göre hoş değil… Müslüman din kardeşinin kusurlarını gizlemelidir bence…