Rabbimiz şöyle buyurur:
“Kimin kitabı, sağ yanından verilirse.
Artık onun hesâbı, kolayca görülür.
Ve âilesinin yanına sevinç içinde döner” (İnşikak 84/7-9)
“ Kitabı, sağ yanından verilen kişi de şöyle der: Gelin, işte okuyun kitabımı.
Zâten ben kıyâmet günü hesabıma kavuşacağım biliyordum.
Artık o, razı olduğu bir yaşayış, bir zevk içindedir. Yüce ve yüksek Cennettedir.” /Hâkka 69/19-22)
Rabbimiz şöyle buyurur:
“ Kitabı, sol yanından verilen kişi şöylece sızlanır: Keşke verilmeseydi Hayat kitabım. Keşke bilmeseydim, nedir hesabım. Keşke ölümle olup bitseydi her işim. Bir fayda vermedi bana mallarım. Helâk olup gitti gücüm–kuvvetim.
(Bu kişi için şöyle denir)
Tutun onu da zincirle bağlayın. Sonra da alevli Cehenneme atın.
Sonra da onu, boyu yetmiş zirâ, bir zincire vurun.
Şüphe yok ki o, pek yüce olan Allah’a inanmazdı. Ve yoksulun doyurulmasına teşvikçi olmazdı. Artık bugün, ona, burada bir dost yok.” (Hâkka 69/25-35)
Rabbimiz şöyle buyurur:
“Kimin kitabı, ardından verilirse.
O, helâk olmasını diler.
Ve cehenneme atılır.
Şüphe yok ki o, âilesinin içinde sevinmedeydi.
Ve o, öldükten sonra tekrar hayata dönmeyeceğini sanırdı.
Evet, şüphe yok ki Rabbi, onu görürdü.” (İnşikak 10-15)
“ (Cehennemlikler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken toplumsal konumları zayıf olup izledikleri büyüklük taslayanlara şöyle diyecekler: Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını olsun bizden savabilecek misiniz?
İzlenen o büyüklük taslayanlar ise şöyle cevap verecekler: Doğrusu hepimiz ateş içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, yapabileceğimiz bir şey yok.” (Mümin 40/47,48)
.
Rabbimiz bu gerçeği Kur’ân’da şöylece açıklar:
“Ateşte bulunanlar Cehennem görevlilerine: Rabbinize dua edin, bizden, bir gün olsun azabı hafifletsin! derler, (Görevliler de) Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler. Onlar da: getirdiler de biz kabul etmedik cevabını verirler. (Bu defa görevliler şöyle karşılık verirler): O halde kendiniz yalvarın, yalvarın da kâfirlerin yalvarması boşunadır.” (Mümin 49/49 50)
Ku’ân’da şöylece açıklama yapılmaktadır:
“ Kâfir olanlaraysa Cehennem ateşi var, öldürülmezler ki ölüp kurtulsunlar ve cehennem azâbı da hafifletilmez onlara; işte biz, her bir kâfiri/nankörü böyle cezâlandırırız.
Ve onlar Cehennemde feryad ederek yalvarırlar; Rabbimiz, bizi Cehennem azabından çıkar da yaptığımız işlerden başka kulluğumuzu kanıtlayacak işler yapalım. Allah da onlara şöyle buyuracak:
Size, düşünenin düşünüp, öğüt alanın da öğüt alacağı kadar ömür vermedik mi? Üstelik size korkutucular/uyarıcılar da gelmişti; artık tadın azâbı, zâlimlere yardım eden de olmayacaktır.” (Fatır 35/36,37)
Ali Rıza Demircan