Ülkesinin İsrail’le diplomatik ilişkileri normalleştirmesini isteyen Sudanlı general, bu isteğine karşı çıkan sivil hükümeti devirdi, Başbakanı ve bazı bakanları hapsetti. Arap dünyasındaki hemen hemen tüm askeri darbelerde olduğu gibi, devlete ait Sudan Televizyonu Pazartesi sabahı aniden düzenli programlarını durdurdu ve General Abdulfettah el-Burhan tarafından okunan bir televizyon açıklamasını yayınlamadan önce ulusal marşları yayınlamaya başladı. Nisan 2019’da eski devlet başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinden bu yana Sudan siyasetinde kilit bir oyuncu rolünü oynuyor.
Darbeci general, Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki geçiş hükümetinin bakanlar kurulunun dağıldığını duyurdu. Ayrıca Egemen Konsey olarak bilinen bir yönetim organını feshetti ve sokağa çıkma yasakları gerektiren bir olağanüstü hâl ilan etti. Bu arada, bakanlar ve başbakanın kendisi tutuklandı. Akabinde Başbakanlık, Hamduk’un herhangi bir hareketten men edildiğine dair bir işaret yayınlayarak halkı sokaklara çıkmaya ve devrimi “hırsızlardan” korumaya çağıran bir bildiri yayınladı.
El Cezire’ye göre Hamduk’un ofisi yaptığı açıklamada, “Sudan halkını mümkün olan tüm barışçıl yolları kullanarak protesto etmeye çağırıyoruz … devrimlerini hırsızlardan geri almaya çağırıyoruz” dedi.
Hükümetin askeri ve sivil kesimleri arasındaki sürtüşmeler son birkaç hafta içinde artmıştı ve darbenin ayak sesleri geliyordu. Ne var ki geçici yasalan, hükümetin elini kolunu bağlıyor ve bu zorba askerlere görevden el çektiremiyordu.
Sudan hükümeti, geçiş hükümetinin yerini 2023 yılında alacak olan seçilmiş hükümete kadar ülkenin işlerini yürütmeye ve sistemin aksamamasına çalışacaktı. Ne var ki darbeciler, silah zoru ile dayattıkları baskıcı yasaları hayata geçirerek hükümetin İsrail ile ilişki geliştirmesini talep ettiler. Ancak hükümet bu talebe yanaşmadı.
Bu anlaşmaya dayanarak, her iki taraftan da üyelerle Egemen Konsey kuruldu. El-Burhan konseyin başkanıydı. Hamduk hükümeti üyeleri tarafından demokratik geçişi bozmaya çalışmakla suçlanıyor.
General El-Burhan, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ordunun geçiş sürecine devam edeceğine dair güvence verdi. Ordu, iktidarın seçilmiş bir sivil hükümete devredilmesine kadar demokratik geçişe devam edecek. Anayasa bildirgesinde belirtildiği gibi ordunun ülkenin güvenliğini korumasına ihtiyaç var” dedi.
Ancak açıklama, bakanları şu anda gözaltında olan devrik hükümeti ikna edemedi. Sudan Enformasyon Bakanlığı, “Bugün Sudan’da yaşananların tam teşekküllü bir askeri darbe olduğunu” duyurdu ve kitleleri “darbe girişimi devrilene kadar askeri harekatın yolunu kesmeye” çağırdı.
General El-Burhan, iktidar paylaşımına izin veren anayasal çerçevenin bir mücadele kaynağına dönüştüğünü ve ordunun ülkeyi kurtarmak için devreye girmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu tür bir mesajın, Hamduk hükümeti pahasına Burhan’ı güçlendirmeye çalışan yabancı partilerle yakın ilişkisi göz önüne alındığında rakiplerini ikna etmesi pek mümkün değil.
Sudan ve ötesindeki pek çok kişi generali Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Suudi Arabistan’ın müttefiki olarak görüyor. el-Burhan, bu iddiaları çürütmek için hiçbir şey yapmadı. Bunun yerine, geçen yıl Uganda’da zamanın İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile gizlice görüşerek hakkındaki iddiaları doğrulattı.
Görüşme sırasında, El-Burhan ve Netanyahu, Sudan ve İsrail arasındaki normalleşmeye yönelik işbirliği yapmayı kabul etti. Ve bu da Sudan’ın İsrail’in cirit attığı ülkelerden birine dönüşeceğini gösteriyor.
Dahası, bazı Sudanlılar El-Burhan ile Amerikalılar arasındaki yakın ilişki hakkında sorular bile gündeme getirebilir. Darbe, ABD’nin Afrika Boynuzu özel elçisi Jeffrey Feltman’ın Hartum’da Burhan ile görüşmesinden saatler sonra gerçekleşmişti. Toplantı sırasında Feltman, “ortaklık ruhunu” geliştirmek ve ülkeyi mevcut krizden çıkarmaya çalışmak için öneriler sundu. Sudanlı bir açıklamada, “Amerikan elçisi Feltman, ülkenin mevcut krizden güvenli bir şekilde çıkması için ortaklık ruhunu ve sıkı çalışmayı artıracak birkaç teklif sundu” dedi.