Ormanlarımız da canlı varlıklarımızdandır

Ormanların Allah’ın bize verdiği nimet/emanet olduğunu anımsamalı ve bu ormanlarda her canlı varlığın hakkı olduğunu da unutmamalıyız. Orman yangınları bu canlıların hayatını da telef etmektedir.

Nefeslerimiz tükenmesin

İzmir’in Menderes ilçesinde, Çanakkale ve Mersin’de üç gün önce başlayan orman yangınları devam ederken üzücü bir haber de Denizli’den geldi. Denizli’nin Sarayköy ilçesinin kırsal Kabaağaç Mahallesi yakınlarındaki ormanlık alanda yangın çıktı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu orman yangınlarıyla ilgili açıklama yaptı. Eroğlu, yurt genelindeki tüm yangınların kontrol altına alındığını açıkladı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu orman yangınlarıyla ilgili açıklama yaptı. Eroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Şu ana kadar tüm orman yangınları kontrol altına alındı.”

Biz sadece orman yangınlarına müdahale etmiyoruz. 3 günde çıkan yangın sayısı çok fazla. Ama bu arada maalesef bizimle alakası olmayan ziraat yangınları oluyor. Onlara da müdahale ediyoruz. Vatandaş çöpleri yakıyor, rüzgârla birlikte ormanlara sıçrıyor. 30 Haziran’da 30 tane yangın çıktı. 1 Temmuz’da 19 yangın çıktı.

Ziraat yangını bazen orman yangını gibi gösteriliyor. Onların bizimle alakası yok biz sadece insani maksatla müdahale ediyoruz.

http://www.karar.com/guncel-haberler/veysel-eroglundan-orman-yangini-aciklamasi-tamamen-kontrol-altina-alindi-531985

Ormanlarımızı koruyalım, nefessiz kalmayalım

Dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biri de ağaçlardır. Bir insan doğumundan ölümüne dek, ağaçların birçok özelliğinden istifade eder: kökünden, yaprağından, kerestesinden, çiçeğinden, dalından, gölgesinden, kokusundan ve oksijeninden.

Malum olduğu üzere Türkiye’nin farklı ormanlık arazilerinde (bilhassa yaz mevsimlerinde) birçok yangın meydana gelmektedir. Bu yangınların kimi doğal nedenlerden kaynaklanırken birçoğu da insanların dikkatsizliğinden meydana gelmektedir. Örneğin, bir piknik alanına dikkatsizce atılan izmarit parçası bile bir yangına sebep olabilmektedir. Bunun yanında ucuz konut alanı elde etmek için bilerek çıkarılan yangınları da unutmamak gerekir.

Ormanların Allah’ın bize verdiği nimet/emanet olduğunu anımsamalı ve bu ormanlarda her canlı varlığın hakkı olduğunu da unutmamalıyız. Orman yangınları bu canlıların hayatını da telef etmektedir. Aşağıdaki ayet bu duruma işaret etmektedir:

“O, gökten sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir. (Allah) o su sayesinde sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir. İşte bunlarda düşünen bir toplum için büyük bir ibret vardır.” (Nahl: 10, 11)

Hangi sebeple olursa olsun yakılan veya kesilen her ormanın yerine acilen yeni ağaçlar dikmeliyiz. Bu Konuda şahıslara ve özellikle yöneticilere önemli sorumluluklar düşmektedir. Aynı topraklarda yaşayan ve aynı havayı soluyan bizler, ormanların hayati önemi konusunda birbirimizi daha çok bilinçlendirmeliyiz.

Ormanların (genel olarak ağacın), bir ülke için ne kadar önemli olduğu bu çağımızda daha iyi anlaşılmaktadır. Bir memlekette yaşayan insanların sağlığı, iklim ve su rejiminin düzenli olması, on binlerce yılda teşekkül eden toprağın korunabilmesi; ağaç ve bitki örtüsü ile son derece yakından ilgilidir. Diğer taraftan ormanlar servet ve saadet, refah ve medeniyet kaynağı olmakta, yokluğunun ortaya çıkardığı telâfi edilemez kötü sonuçlar insanları acı acı düşündürmektedir. İşte bu sebepledir ki, Peygamber efendimiz bu konuya Müslümanların dikkatini çekmiş ve birçok kere ağaç dikmelerini kendilerine tavsiye etmiştir. Hz. Peygamber’in ağaç ve ağaç dikme konusunda bazı sözleri şu şekildedir:

“Hiç bir Müslüman yoktur ki; o, ağaç diksin yahut ekin eksin ve mahsûlünden insan, kuş, kurt yesin de kendisi bundan istifade etmiş olmasın. Elbette o Müslüman da diktiğiyle, ektiğiyle sevap alır.” (Tecrid-i Sarih Trc. VII, 121)

Cenâb-ı Hak ” Ağaç diken herkese o ağaçtan çıkan meyve kadar mükâfat ve sevap ihsan eder.”(Tecrid-i Sarih Trc./VII, 122)

“Kıyâmet koparken sizden birinizin elinde bir hurma dalı bulunur da bunu Kıyâmet kopmadan önce dikmeye gücü yeterse, mutlaka onu diksin, bırakmasın.“(Tecrid-i Sarîh Trc.,VII, 124)

Kendi Düşen Ağlamamalı

Birçok konuda olduğu gibi bu ağaç/orman konusunda da dinimizin uyarılarına şayet kulak vermezsek, o halde bizleri zor günler bekliyor demektir. Nitekim aşağıdaki ayet bu duruma işaret eder gibidir.

“İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” (Rum:41)

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi