islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

NEDEN HİMMETİMİZ KUR’AN DEĞİL?

NEDEN HİMMETİMİZ KUR’AN DEĞİL?
1 Kasım 2021 09:00
A+
A-

Evet, neden himmetimiz Kur’an değildir? Her şeyden önce bu, bizi Yaradan ve her tür hayatî ihtiyaçlarımızı, imkânlarımızı lütfeden Rabbimizin Kitabıdır. İçinde bulunduğumuz Kâinatın Halikı, Sahibi ve Rabbi olan Mevlâ’mızın, bize gönderdiği rehberdir, düsturdur.

Aslında hayatımızın önceliklerinden olan himmetlerimizin başında Kur’an hizmeti olmalıdır. Kur’an ‘sız hayat bizi zillete mahkûm etti, tefrika batağına batırdı, toptan milletimizi cehalet girdabına sürükledi, ailemizi param parça etti, şeref ve haysiyetimizi çökertti.

Müslümanların ivedilikle ve ciddiyetle Kur’an seferberliği ilan ederek hizmet edecek kadrolarını harekete geçirmeleri icap etmektedir. Kur’an’ı ihmal etmek zülümdür. Bu gerçeği bize Kur’an açıkça ifade etmektedir; Sonra biz Kur’an’ı, kullarımızdan seçtiklerimize, miras olarak verdik. Onlardan kimi, nefisine zulmedendir, kimi orta hallidir, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda yarış yapıp öncü olandır. İşte bu büyük ihsandır. (Fatır:35/32) Her şeyi en iyi bilen Rabbimiz bu ayette Kur’an’a varis kıldığı kullarını üç gruba ayırmaktadır. 1-nefisine zulmeden, 2- orta halli olan, 3- Allah’ın izniyle hayırlarda yarış yapıp öncü olandır. Bunlar da bize gösteriyor ki, Kur’an’ı ihmal eden Zalim,vaziyeti idare eden orta halli olandır ve Bunlardan matlup olanı ise Allah’ın izniyle hayırlarda yarışıp öncü olmaktır.

Kur’an yarışında öncü olanlar ya da olmak isteyen, her kesin seferber olması Kur’an’ın âmir hükmüdür. Bu hükmü gerçekleştirmeye çalışmak farzdır. Aksi takdirde nice perde arkası şer güçler “Kur’an zor okunur” iddialarını yayar ve Müslümanları Kur’an’dan soğuturlar. Özellikle Cumhuriyet döneminde şer güçlerin baskıları ile bu propaganda milletin tasavvurunu ve temayüllerini çökertti. Kur’an’ın aleyhinde daha ağır ve hakarete varan bozguncu çalışmalara ek olarak çoğu hocamızın hoyrat davranışı, milletimizi Kur’an’dan soğutmuştur. Günümüzde birçok İmam Hatip Okulunda aylarca Kur’an okumaya başlatamıyorlar ve Geleceğimiz olan çocuklarımızın haklarını ve geleceklerini gasp ediyorlar. Kur’an kurslarımız daha farklı muamele görmüyorlar. Bu hocalar negatif enerji yayıyorlar.

İmam Hatiplere yoğun ilgi gösteren Müslüman milletimiz, her şeye rağmen ilgilerini devam ettiriyorlar. Buna karşılık her kademede ki yöneticiden okulda görev yapan öğretmene varıncaya kadar her kesin, bunca ilgi gereği hizmet anlayışını geliştirmesi gerekmektedir.

Şimdi burada çok önemli bir gerçeği ele alalım. “Tuzu bozulan” bir milletin hangi besin maddesini koruma imkânı kalır. Bir de anası ve öğretmeni değer kaybederse, o millet yüksek değer sahibi insanı, nasıl yetiştirebilir. Onun için Ana’yı da öğretmeni de yeniden Kur’an ruhu ile canlandıracağız, Kur’an nuru ile aydınlatacağız,  Kur’an ilmi ile besleyeceğiz ve Kur’an atmosferinde özgürleştireceğiz ki, o kıvamda yeniden insan yetiştirebilelim. Elbette bunun için mutlaka bir noktadan harekete geçeceğiz. O nokta, evet o nokta KUR’AN’DIR.

Eğer O Kur’an’da en öncelikli değer, “okuma” ilkesi verilmişse inananların da okumaya Kur’an ile başlamaları doğru olanıdır. Evet, bizim değerlerimizin başlangıcı “okumaktır”. Okumayan, bilgilenme üzerinde yeterli donanıma sahip olmayan hiçbir millet özgür olamaz, devlet kuramaz veya vesayetten kurtulamaz. Onun için Müslüman öncelikle bilgilenmelidir ve çocuğuna da Kur’an’ı okutarak bilgilenmesini sağlamalıdır.  Çünkü kendi kitabının sinyalleriyle beyin hücreleri beslenmeyen insanlar her nedense genellikle köle ruhludurlar. Köle olma psikozuna kapılmaması için önce yetişkinler kendi kimliklerini kazanmalı sonra da gelecek nesilleri ayni kimlikle yetiştirmelidirler.

Bunun temeli, Kur’an ile atılır. Ancak şer ve düşman güçler, Kur’an’ın önüne dağlar gibi setler çekmiş ve Kur’an’ın çok zor öğrenildiği propagandası ile onlarca yıl yeni nesilleri morfinlemişlerdir. Müslümanların beyinlerine kazıyarak benimsettikleri “Kur’an zor öğrenilir” fobisi ile okuma şevkini, zevkini, aşkını ve ateşini söndürmüşlerdir. Müslümanlar da direnme güçlerini kaybetmişlerdir. Yeniden o güce kavuşmak için tek çare KUR’AN’DIR. Kur’an, dünya için mutluluklar diyarı oluşturan bir hayat nizamı ve ebediyet âlemi için de sonsuz huzur kaynağıdır. Onun için himmetimiz ve gayretimiz bu Kitap olmalıdır.

Bu gerçekleştiği gün, zaferimizin günüdür! 

Esselamualeykum.

İlhan ORAL

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.