CHP, Türkiye’nin Suriye’de terör örgütlerine yönelik yapacağı operasyona karşı çıktı. CHP, Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlayacak bütün askeri operasyonlara karşı çıkıyor.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçen Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresiyle ilgili “Tezkerede yabancı güçlerin, Türkiye’de konuşlandırılmasına izin veriliyor. Bölgedeki yeni gelişmeler ışığında, bunun açıklığa kavuşturulması çok önemli. Kim bu yabancı güç? Bu tezkereyi getirenler bilmelidir ki, yarın bir gün Rusya ve rejim güçleri, İdlib’e operasyon düzenlediğinde, burada mukim bir takım kafa kesen radikaller, ‘yabancı askeri güç’ olarak tarif edilip, ülkemiz sınırları içine taşınırsa, bunun adı açıkça millete ihanettir” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Faik Öztrak, konu ile iglili sözlerini şöyle sürdürdü:
“98 yıllık cumhuriyet tarihimizde, dolar cinsinden fert başına gelirin, 7 yıl üst üste düştüğü tek bir dönem var. O da 2014 ile 2020 arasındaki dönem. Yani Erdoğan şahsım rejiminin inşa edildiği ve iş başı yaptığı dönem. Yine dolar cinsinden milli gelirimizin, üst üste dört yıl daraldığı sadece iki dönem var. Birincisi 1944-1947 dönemi, yani İkinci Dünya Savaşı ve hemen ardından gelen dönem. İkincisi ise 2017 ile 2020 arasındaki dönem, yani Erdoğan şahsım rejiminin iş başı yaptığı dönem. Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923’ten 2002’ye kadar geçen dönemde, yani AK Parti iş başı yapana kadar, bu ülke 1929 büyük ekonomik buhranını, İkinci Dünya Savaşı’nı, Sovyet tehdidini, Kore Savaşı’nı, 1970’lerdeki petrol krizlerini, Kıbrıs Barış Harekâtı ve ardından gelen ambargoları, 1961 ve 1980 askeri darbelerini, 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, 1999 Marmara Depremi’ni yaşadı. Tüm bu kriz ve badirelerin, milli gelir cinsinden maliyeti 227 milyar dolar oldu. Peki, 2014’ten 2020’ye kadar, yani bu ucube rejimin inşa ve faaliyet döneminde, milli gelir kaybımız ne kadar? 241 milyar dolar. Rakamların söylediği gayet açık: Erdoğan şahsım rejiminin tek başına ülkemize verdiği zarar bugüne kadar yaşadığımız tüm felaket ve krizlerin toplamından çok daha ağır.
Tezkerede yabancı güçlerin, Türkiye’de konuşlandırılmasına izin veriliyor. Bölgedeki yeni gelişmeler ışığında, bunun açıklığa kavuşturulması çok önemli. Kim bu yabancı güç? Bu tezkereyi getirenler bilmelidir ki, yarın bir gün Rusya ve rejim güçleri, İdlib’e operasyon düzenlediğinde, burada mukim bir takım kafa kesen radikaller, ‘yabancı askeri güç’ olarak tarif edilip, ülkemiz sınırları içine taşınırsa, bunun adı açıkça millete ihanettir. Kuvayı Milliyetçiler olarak, bizim bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Suriye krizini halletmenin, ülkemizdeki Suriyelileri, evlerine göndermenin zamanı artık gelmiştir ama Erdoğan’ın ne bu diplomasiyi yürütecek esnekliği ne de enerjisi kalmıştır. Erdoğan için dış politikada tek bir öncelik var. O da ABD Başkanı Biden ile baş başa görüşebilmek.”