islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4795
EURO
36,4287
ALTIN
2.955,56
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Y ve Z kuşağında İslam

Y ve Z kuşağında İslam
11 Eylül 2017 12:21
A+
A-

X, Y, Z kuşakları nedir genel özellikleri nelerdir:

Önce Ali Rıza Demircan hocamızdan alıntılayacağımız tesbitlerle konumuza girelim:

“Soyut akılla ve bilimsel verilerle insanın insan tarafından tanınması mümkün değildir. İnsanı tanıyabilmek için Yaratıcımızın açıklamalarına ihtiyacımız vardır. Rabbimizin insanlığa son ilahi mesajlarını içeren Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre:

İnsan en güzel kıvamda yaratılmış, tüm yaratıkların büyük çoğunluğuna üstün kılınmış muhteşem bir varlıktır.

İnsan yüce Rabbimizin Zatından değerler yüklediği ve taşıdığı öze melekleri saygı secdesine vardırdığı varlıktır.

İnsan; dağlar, denizler, bitkiler, ovalar, madenler, hayvanlar gibi bütün yeryüzü varlıklarının ve de güneş, ay ve yıldızlar gibi göksel varlıkların kendisi için yaratıldığı muhteşem üstü muhteşem bir varlıktır.

İnsan; Yüce Rabbimize, ibadetli kul olması için yaratılmış ve kendisine ebedi hayat takdir edilmiş varlıktır. O iradeli bütün sözleri davranışları ve işlerinden ötürü Rabbinin huzurunda sorgulanıp Cennet’le mükafatlandırılacak veya Cehennem’le azablandırılacak olan sorumlu bir varlıktır. Ve de:

İnsan Kur’an’ımızın tanıtımına göre; mutluluğu ve gelişimi için çalışılması Cennet’e; hakları ve özgürlüklerinin çiğnenmesi ise Cehennem’e güzergah kılınmış olan varlıktır.

İnsan budur..”

llk İnsan Toplumu da Medeniydi

İlk insan toplumu, ilk peygamberin de gönderildiği ve ilahi yasaların tebliğ edilip öğretildiği toplumdur. Bu ilk ilahi yasalar arasında Allah’a ve âhiret hayatına îman esasları ile insan hakları ve özgürlükleri de vardır. İnsanın ölüsünün insan tarafından nasıl gömüleceğinin bilinmediği ilk dönemler de bile değinilen bu ilahi yasalar öğretilmişti. Rabbimiz Maide sûresinde şöyle buyurur:

“Habil kendisini öldüreceğini söyleyen Kabile şöyle demiştir: Beni öldürmek için elini kaldırsan ben seni öldürmek için elimi kaldırmam. Çünkü ben bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah’tan korkarım.”

Rabbimizin son ilahi mesajlarını içeren Kur’ân’ın indiriliş öncesinde insanlık değişik merhaleler geçirmiştir. Ancak insanlığının özünde ve temel özelliklerinde değişen bir şey olmamıştır. Daha açık bir anlatımla Kur’ân öncesi insanlık, sonrası insanlığında prototipini oluşturmuştur.”

Bu sebeple Kur’ânın îman esasları ve yaşam kuralları yaşadığımız dönemin üç ayrı bölümde inceleyeceğimiz nesillerin problemlerini çözümleyebilecek ve onları mutlu edebilecek özelliktedir.

Pazarlamacılar tarafından kuşaklar arasındaki farkları ortaya koymak ve zamanın getirmiş olduğu kuşaklar arasındaki ortak kodlar, alışkanlıklar, eğilimler, yaşantı, kültürel farklılıklar, alış veriş tercihleri, vb tarihi parametleri analiz etmek için kullanılan kavramlardır.

Günümüzde artık geçmişe nazaran çok daha kısa sürelerde kuşaklar arasındaki farklılaşma gerçekleşmekte ve uçurum günden güne artmaktadır. Örnek vermek gerekirse yeni nesil daha sabırsız, daha tutumsuz, daha özgürlükçü daha otoriteyi reddeden, dini ritüel ve islami kodları yaşamında daha farklı konumlandıran bir yapıda, daha az okuyan ama bilgiye erişimi daha kolay olan vb şüphesiz olumlu ve olumsuz bir çok unsuru bir arada barındırmaktadır.

Kürselleşme ve beraberinde sanat,spor,eğlence,sinema,edebiyat,tekno-konsept egemenliği vb ile birlikte gelen Avrupalılaşma dünya üzerinde oluşan bu yeni kuşakta etkisini göstermektedir.

Yaşam’la iç içe olan İslamı günümüz yaşantısında hayatın içinde 7/24 konumlandırırken ailelerin, Diyanetin, Milli Eğitim’in verdiği eğitimlerde bu kuşakları tanıması, bu kuşaklara doğru argümanlardan oluşan mesajlarla iletişim kurması ve y ve z kuşağında ortak bir bilinç oluşturması gerekmektedir. Bu yeni Y ve Z kuşağının İslami yaşam’a dikkatini nasıl çekeriz ve İslamın bu yeni kuşakların hayatlarının önemli bir parçası olduğu gerçeğini bu yeni kuşaklara nasıl öğretiriz sorusu bu noktada büyük önem arz etmektedir.

Oracle tarafından yapılan bir araştırmada 2017 yılında kadar Y jenerasyonunun yalnızca ABD’de 2.45 trilyon dolar harcama yapması beklenirken şu soruyu sormak elbette mümkündür bu yapılan harcamalar ne kadarı İslami’dir.

Diyanet personelimizin bu Y ve Z kuşağını tanıması ve bilmesi son derece önemlidir. Bu kuşağın ihtiyaçları, ilgi alanları, hayattan beklentileri, İslam’la olan günlük ilişkileri İslam’ın geleceği açısından son derece önemlidir.

Y ve Z Kuşağı Kimdir:

Y Kuşağı için belirtilen tarih Aralığı 1980-1999 yılları arasıdır. Y kuşağı için Pazarlamacıların mutabık kaldığı hususlar şu şekildedir.

Milenyum çağı yakıştırmasına uygun olarak ilk söylenen cümle teknolojiye olan bağımlıkları ve becerileridir. Otorite tanımaz, kural bağlamaz, sabırsız, tatminsiz ve adapte sorunu olan bir nesil ama öğrenmeye ve araştırmaya hevesli…

• Problem çözmede grup adaptasyonları ve hareket kabiliyetleri harika.
• Bireysellikten kasıt bencillikleri.
• Ve birde eleştiri oklarına denk gelirseniz kurtuluşunuz mucize.
• Mevcut sorunları ise; kimselerin onları anlamıyor olması.
• Daldaki elmaların çatlayana kadar tadına bakan nesil.

18-35 yaş arasında olan bu jenerasyon 2025 yılına kadar çalışan nüfusun % 70’ini oluşturacaktır. En eğitimli olan ve dünya çapında 1.8 milyar nüfusa sahip olan bu nesli tanımak, bilmek, anlamak dünya çapında savaşları, felaketleri, yoksulluğu azaltmakta ve daha adil bir dünya düzeni kurma açısından dünyanın geleceği ve hidayeti açısından son derece önemlidir.

Y jenerasyonu pazarlamacılar tarafından internet dünyasında doğan ilk nesil olarak bilgiye tek tıkla ulaşan, pragmatik, cesur, seçici, sosyal, akılcı, özgür ruhlu, bireysel, sosyal medyayı aktif bir biçimde kullanan, dijital evrimi gerçekleştiren, bir nesil olarak vb kavramlarla tanımlanmıştır.

Anne, Babalarına nazaran daha farklı bir dünya tasavvuru içerisinde yaşayan bu neslin korkularını, beklentilerini, hayallerini bilmek ve anlamak bunlara İslami bir perspektif sunmak Diyanet için son derece önemli bir görevdir.

X jenerasyonu savaşta yer almış ve daha katı kişiler tarafından yetiştirilen bir kuşak olduğu için yokluk, tasarruf, tutumluluk vb konularında daha hissiyatlı olup çocuklarını da daha özgürlükçü, daha bolluk içinde olan bir ortamda yetiştirmişlerdir.

Y jenerasyonu X jenerasyonuna göre daha farklı bir dünya tasavvur ve inşa ederken Şirketler İmparatorluğu, Hollywood Endüstrisi ve Medya ile’de kurgulanmaya en müsait kitle iletişim araçlarının yönlendirmelerine en çok maruz kalan ama buna karşın bilgiye ulaşma imkanı ise en kolay olan nesillerden biri olarak yer alıyordu.

“ Günümüzde Dünya genelindeki nüfusun büyük çoğunluğunu 1980 ile 1997 yılları arasında doğan kişiler oluşturuyor. Y jenerasyonu olarak nitelendiren bu genç ve yeni yetişkin nesil, ailelerini rol modeli olarak alan bir önceki X kuşağına hiç mi hiç benzemiyor. Hiç kimseye benzemek istemeyen, herkesten daha farklı bir hayat yaşamayı arzulayan, monotonluğu sevmeyen bir nesildir”

Z Kuşağı ise kimliklerini inşa sürecinde geçmiş kuşaklara nazaran web 2.0 sürecinde dünyaya gözlere açan dijital çağın nesli olarak karşımıza çıkmaktadır.

Komşuluk ilişkileri daha az gelişmiş, daha içine kapanık, gelenek görenekler ile olan aidiyeti daha zayıf, daha asi buna nazaran ” İnsanlık tarihinin el, göz, kulak vb. motor beceri senkronizasyonunun en yüksek nesli olarak tanımlanmaktadır.”

Bilgisayar ile doğan, teknolojiye adapte olma becerisi yüksek Z Kuşağı çocuklarını ve gençlerine İslami bir okuma gerçekleştirmek daha yaşanılabilir bir dünya için, barış için, adalet için, İslam’ın gelecek nesillere mirası için son derece önem arz etmektedir. Henüz bu jenerasyonun dünyanın geleceği açısından nasıl bir hal ve tavır takınacağı ABD merkezli dünyada yürütülen operasyonlar ve çıkarılan suni savaşlar çerçevesinde tam olarak bilinmemekte lakin bu neslin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gelecek için belki bir üçünçü dünya savaşının çıkmasının engellenmesi adına son derece önemlidir. Aydınlarımıza, din adamlarımıza, öğretmenlerimize, ebeveynlerimize önemli sorumluluk ve görev düşmektedir.

Z Kuşağı için belirtilen tarihler 2000-2021 yılları arasıdır. Z kuşağı için Pazarlamacıların mutabık kaldığı hususlar şu şekildedir.

• Z kuşağı, aile bireylerinin kendilerini çocuklarına karşı yetersiz gördükleri, psikolojik bunalım örneklerinin tavan yaptığı nesil.
• Sosyalleşme kavramının tarih olduğu ve teknolojiye kurban edildiği bir nesil.
• Z kuşağı, hayal dünyalarının sınırsızlığı ile cevabı bulunamayan sorular soran nesil.
• Aynı anda aktif bir şekilde pek çok işe dahil olabilen bir kapasite ile zekaları ve becerileri hayranlık uyandıran nesil.
• Z kuşağı, otorite ve kural tanımazlık hat safhada, istedikleri doğrultusunda direnişleri kırılamaz yapıda ve haklılıkları konusunda, grup halinde hareket etmek sorgusuz sualsiz katılacakları eylemler arasında ilk sırada olan nesil.
• Dile getirilemeyecek bir konu da yoktur ayrıca.
• Ve son olarak Z kuşağı çocukları daldaki elmalardan bihaberler.

X kuşağı için verilen tarih aralığı 1965-1979 yılları arası

Bu kuşak pazarlamacılar tarafından “Dünyadaki en sancılı dönemlerin sonrasında ve aynı zamanda kendi döneminin acı savaşlarını, darbelerini, soğuk savaşlarını yaşamış olan bu grup; gelecekle ilgili endişeler geliştirmesi sonucu iş ve hayat dengesinde başarılı olduğu kadar sadık bir çalışan sıfatıyla da taçlandırmıştır kendini. Hissetmiş oldukları otoriteye karşı saygılı ve bunun akabinde motivasyonları da yüksek olmuştur. Kadınların iş yaşamına atılması ile bir çocuk az, iki çocuk fazla karmaşasına sebep olmuşlardır.” Nitelendirilmişlerdir. 60’lı yılların özgürlükçü ruhunu ya da 2. Dünya Savaşı’nın 1946-64 yılları arasına yansıyan etkilerini yadsıyamayız.

Önümüzde yuvarlanıp giden nesillerin, dünyaya bakış açılarını, olaylar karşısında takınmış oldukları tutum ve davranışları vb genel bir bakış açısı ile ifade etmek gerekirse X,Y,Z vb kuşaklarının insan davranışlarında çeşitli parametrelerin etkisi olduğundan ve zamanın ruhunun bir yansımasının etkisinden bahsedebiliriz. Yapacağımız analizlerde bu kuşakların çeşitli karakteristik özelliklerini bu kuşaklara yansıyan en önemli yönleri iyi tahlil etmemiz gerekir.

Şüphesiz her devirde yaşayan ve yaşatılan İslam’da farklılıklar olacaktır ama ortada tek bir İslam olduğunu ve onu doğru yaşamak ve yaşatmak ve bir sonraki nesile en doğru şekilde aktarmak gerektiğini göz ardı etmemek gerekir. Kuşaklar arasında yaşanan, yaşamla iç içe yaşamın bir parçası olan İslam’da her kuşak arasında farklar olmakla birlikte İslam’ın doğasına aykırı olmayacak şekilde İslam’ın bütünlüğünü ve kutsiyetini de bozmamak gereklidir.

Genel olarak bir değerlendirme yapmak gerekirse İslam Yaratıcı tarafından insanlara gönderildiğinde basit-anlaşılır, insan yaşamına etki eden ve insan aklına hizmet eden bir akıl sunmaktadır. İslam’ın “kurani” kutsiyetinde ana hatları çizilen ve basit-anlaşılır metinler halinde yer alan bu kutsal metinler çerçevesinde ve sünnetlerle taçlandırılan İslam hiç şüphesiz zamandan öte ve tüm kuşakları saran ve sarmalayan bir yapıya ve yorumlamaya müsaittir.

İslâm’da oluşan bir ruhban sınıfı yoktur. Her Müslüman dinimiz İslâm’ın inanç esasları ve yaşam kurallarını öğrenip öğretmekle yükümlüdür. Dönemimizde Diyanet görevlileri, ilahiyat akademisyenleri, din ve ahlâk bilgisi öğretmenleri ve her düzeydeki bilgili ve bilinçli Müslümanlar İslâm’ı hurafelerden arınmış olarak Kur’ân ve Sünnet kaynaklı olarak öğrenirler ve Allah’a ve âhiret hayatına imanı temele alan irşad çalışmaları yaparlarsa yukarıda özellikleri ile açıklanan kuşakları uyarabilirler, problemlerinden arındırarak mutlu edebilirler. Ununulmamalıdır ki İslâm inasanı yaratan Allah’ın insan için koyduğu çok yönlü bir hayat düzenidir. Allah ise mazi gibi hali ve geleceği de bilgisi ve rahmetiyle kuşatandır.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.